GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BDP GRUBUNUN, TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ GÜNDEMİNİN "GENEL GÖRÜŞME VE MECLİS ARAŞTIRMASI YAPILMASINA DAİR ÖNGÖRÜŞMELER" KISMINDA YER ALAN, SEÇİM VE PARTİLER REJİMİNİN YOL AÇTIĞI SORUNLARIN TÜM BOYUTLARIYLA ARAŞTIRILARAK ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN (10/104) GÖRÜŞMELERİNİN GENEL KURULUN 23 OCAK 2014 PERŞEMBE GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:51
Tarih:23.01.2014

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Barış ve Demokrasi Partisi Grubu adına söz aldım.

Araştırma önergemiz, adil bir temsil... Eğer "Milletin iradesine saygı gösteriyorum." diyorsa siyasi partiler, egemenlik kayıtsız şartsız milletinse eğer, seçim şartlarının adil, eşit olması ve milletin adayını da özgürce seçmesi, oyunu da özgürce kullanması, barajlara takılmadan demokratik bir sistemin işlemesi demokrasinin özüdür. Eğer demokrasinin özü olan bu konuda siz bunlara uymuyorsanız onun adı demokrasi değil, ona otokrasi mi dersiniz, totokrasi mi dersiniz, diktatörlük mü dersiniz, Uganda rejimi mi dersiniz... Biliyorsunuz, Uganda'da başkanın istediği partiler seçime girebiliyor, herkes giremiyor; öyle bir durum var.

Şimdi, Türkiye'de seçim sathı mailine girmiş durumdayız, yerel seçimler var. Arkasından, ağustosta Cumhurbaşkanlığı seçimi var, hemen arkasından, 2015'te de genel seçimler var, milletvekili seçimleri. Peki, biz hangi seçim sistemiyle otuz dört senedir bunu yürütüyoruz? Kenan Evren ve 4 arkadaşı geldi -5 general- bir darbe yaptı, sonra apoletleriyle gelip bu kürsülere oturdular. Bütün partileri kapatıp liderlerini de Zincirbozan'a gönderdiler. Bu apoletleriyle burada otururken de bir Seçmen Kütükleri Yasası çıkardılar, Siyasi Partiler Yasası çıkardılar, sonra yüzde 10 barajını çıkardılar. "Yüzde 10 barajı olmazsa kimse milletvekili çıkaramaz." dediler, milletin iradesine baraj koydular. Sonra, yüzde 7 hazine yardımı barajını koydular 3 parti sadece bundan nemalansın diye.

Şimdi, bu sistem ne doğurdu? Arkadaşlar, parti örgütlerinde parti içi hukuku yok saydırdı. Ön seçim, temayül yoklaması hikâye; bunların hepsi her partinin kendi sistemine göre yaptığı bir sisteme dönüştürüldü. Parti içi hukuk yok edildi. Parti içi hukukun yok edilmesinin ardından siyasi anlamda lider sultaları gelişti ülkemizde; partiler bir yana, liderler bir yana. Lider ne derse o kanun oldu, lider ne derse o aday oldu, lider ne derse o başkan oldu, lider ne derse o milletvekili oldu, lider ne derse o bakan oldu.

Şimdi, arkadaşlar, bu sistemi, siz, 77 milyon nüfusa erişmiş Türkiye'de, Türkiye'nin demokrasisini konuşurken, 1961 Anayasası'ndan bu yana siyasi parti faaliyetleri Anayasa Mahkemesinin denetimine tabi iken özel yetkili mahkemeler ve gizli dinlemelerle bütün siyasi parti faaliyetlerini terör suçu veya farklı anlamlarda değerlendirdiğiniz zaman o özel yetkili mahkemeler, birilerine "bölücü" dedi, birilerine "mürteci" dedi, birilerine "Devletin müesses nizamını yıkıyorsun." dedi; kimine "Ergenekoncu" dedi, kimine "KCK'li" dedi. Kimine de, o özel yetkili mahkemeler, geldi, bumerang gibi dönüp 17 Aralıkta "Sizler de yolsuzluk yapıyorsunuz." deyip o sistemin çarklarını çalıştırmaya başladılar. Bunun denetimi var mı? Yok arkadaşlar. Siz otuz dört yıl sonra bu Meclisin kapatıldığı, partilerin kapatıldığı, bütün milletvekillerinin kaldırıldığı o dönemde bu Mecliste 5 milletvekilinin avukatlığını yapmıştım ben. Sayın Anadol, o zaman Grup Başkan Vekiliydi burada, söylemiştim; Nurettin Yılmaz, Mardin bağımsız milletvekili. Biz bunları İstanbul Selimiye'de başsavcının odasına getirdiğimiz zaman tutuklamaları çıkmış olan milletvekillerini ricayla, minnetle iki günde teslim edebildim arkadaşlar.

Şimdi, bu sistemden geldik yerel seçimlere. Dün yurt dışındaydım, yurt dışında 7-8 büyükelçiyle konuşmuştum, hiçbirisinin yurt dışı seçmen kütüğünden -bihaber- haberi yok. Orada adrese dayalı kayıt sistemi yok arkadaşlar, orada çifte vatandaşlık var. Hangi bünyede sandık kuracaksın? Hangi yere seçim kurulu kuracaksın? Elçiliğe mi kuracaksın, konsolosluğa mı kuracaksın belli değil. Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve milletvekili seçimleri şimdiden tehdit altındadır.

Arkadaşlar, 3 milyon yüzer gezer oy var, 3 milyon oy geziyor. Şimdi, sizi Şırnak'a götüreceğim, sadece kendi ilimden birkaç örnek vereceğim. Bakın, bizim ilimizde "Fındık" diye bir belde var arkadaşlar, Güçlükonak'a bağlı. Şimdi, bakın, bu beldede -belde, küçük yer yani seçmen sayısı 1.500- burada 170 astsubayı, subayı ve uzatmalı çavuşu, başka taburlarda, köylerde görev yapıp lojmanları olmasına rağmen, getirip buraya kaydetmişler. Size şöyle belgeleriyle... Bunlar resmî başvuralar, avukatların. Ama en vahimi şu seçmen listeleridir arkadaşlar. Ya, Allah aşkına, burada birisi, demokrasi adına, milletin iradesi adına, çıkıp, şöyle, 25 astsubayın bir konutta, örneğin 6'ncı Sokak'ta veya Yıldız Sokak'ta bir evde ikamet ettiğinin yasal, ahlaki, insani, normal cevabını verebilir mi bana? Yok. Peki, bunu burada yapmıyorsunuz. Bakın, listelerin hepsi tek tek elimize ulaştı. Avukatlar itiraz ediyor, kaydedilmediği için ilçe seçim bir şey yapamıyor.

Geliyoruz Hilal beldesine. 176 görevliyi... Orada tabur komutanı lojmanı var. Orası muhtarlık. Muhtarlıkta da oy kullanabilir ama illa ki Hilal beldesinde oy kullanacak. Niye? "Belediye Başkanını da seçsinler." diye. Onunla ilgili de Hilal beldemizde... Bakın arkadaşlar, şunlar da aynen gördükleriniz. Ya, bu devletin subayına, astsubayına yakışır mı bu? Arkadaşlar, söyler misiniz, kaymakamlar, valiler, ilçe seçim hâkimleri ne işe yarıyorlar? Onlara, bir beldede bir korucuyu, illa AK PARTİ iktidarından birini tekrar başkan seçtirmek için, orada gidip bu AK PARTİ'ye güç vermek için bu kadar gayrimeşru, hukuk dışı, suç işleyen, evrakta sahtekârlık, adreste sahtekârlık, bunu yapan bir konuma düşmek, bu zül yakışır mı arkadaşlar?

Bakın, Şenoba beldesinde askerî üs bölgelerinin hepsi köylere bağlı. 276 subayı, astsubayı, uzatmalı çavuşu getirip Şenoba beldesine kaydetmişler. Bunlar da onların belgeleri arkadaşlar. Şimdi, Allah aşkına, söyler misiniz, yakışıyor mu? Bu seçime bu kadar göz göre göre hile katmak yakışıyor mu bu ülkeye? Bakın şunlara, bakın. Bunlar sahte, bunlar kamu görevlisi, bunlar rütbeli. Bunlar, bu Hükûmetin zamanında "Bunlar devlete de darbe yapıyorlar, Hükûmete darbe yapıyorlar." diye 460 generalini, subayını içeri attığı bu camia gelmiş, ne sendromu yaşıyor? Sırf BDP kazanmasın diye 1.000-1.500 seçmenli beldelerimize kayıt yapıp seçime hile karıştırıyor. Bu, milletin özgür iradesine haksızlıktır, hukuksuzluktur, adaletsizliktir ve bunu şikâyet ediyoruz. Peşini bırakmayacağız. Eğer özgür iradeyse, özgür seçimse sandığa güvenen sandığa gelsin diyorum, saygılar sunuyorum. (BDP sıralarından alkışlar)