GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BARTIN MİLLETVEKİLİ YILMAZ TUNÇ VE 77 MİLLETVEKİLİNİN; BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:52
Tarih:24.01.2014

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunu Adalet Bakanına, dolayısıyla Başbakana bağlayarak faşizme ve diktatörlüğe giden yolun son taşlarını döşeyen teklif görünümlü tasarının 13'üncü maddesi için verdiğimiz önerge üzerine söz almış bulunuyorum. Faşizmin ne olduğunu, nasıl sinsice kullanılabildiğini kavrayan ve faşizme karşı olan tüm milletvekillerini saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, bugün sevgili Uğur Mumcu'nun katledildiği gün. Bugün Uğur Mumcu'nun anısı önünde Muammer Aksoy'a, Bahriye Üçok'a, Gezi'de katledilen yiğitlere, Sivas'ta, Çorum'da, Uludere'de katledilen canlara, faili meçhul bırakılmış olaylarda katledilenlerin tamamına bir kez daha söz verdik, bir kez daha namus ve şeref sözü verdik. Onlara dedik ki: "Hırsızlardan, rüşvetçilerden, yolsuzluk yapanlardan hesap soracağız."

Bugün, ayrıca, Yatağan işçilerinin özelleştirmeye karşı yaptıkları yürüyüşe katıldık ve onlara destek verdik. On binler Ankara sokaklarında "Hırsız var." diye bağırıyordu. Onlara da hırsızlardan hesap soracağımıza söz verdik. Hırsızlardan, rüşvetçilerden hesap sormak, parti ayrımı yapmaksızın tüm onurlu milletvekillerinin görevidir. Hırsızlardan, rüşvetçilerden, onlara yardım ve yataklık yapanlardan nasıl hesap soracağız? Elbette ki yargı yoluyla. Peki, eğer yargıyı siyasallaştırırsanız ve şayet hırsızlar siyasi kimliğe sahip olurlarsa hesap sorulur mu? Belki sorulabilir. Peki, işin ucu büyük patrona giderse ne yapılır? Panik olunur, mümkün olan en kısa zamanda yasalar değiştirilmeye çalışılır, hatta Anayasa bile değiştirilmeye çalışılır. Bunlar yetmezse ne olur? Bunlar yetmezse şiddete ve tehdide başvurulur. Hırsızları yakalayacak ve yargılayacak olanlar da bir sonraki aşamada görevden alınırlar.

Bu anlattıklarım size bir yerden tanıdık geliyor mu arkadaşlar? Bana çok tanıdık geliyor ve utanıyorum. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

Bakın arkadaşlar, rüşvet, yolsuzluk ve hırsızlık olaylarının ucu nereye giderse gitsin, buradaki bütün milletvekilleri, bana laf atmaya çalışan milletvekilleri dâhil olmak üzere, bu işin peşine düşmezlerse biz bu kürsüden veya sokağın her noktasından bunları konuşmaya devam edeceğiz. Öyle kaba kuvvetle bizi korkutacağınızı zannediyorsanız gerçekten size acırım.

AHMET YENİ (Samsun) - Sarıgül'ün dosyası da dâhil mi?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Şiddet uygulayan tüm AKP'li milletvekillerini o mübarek ellerinizle akladınız.

AHMET YENİ (Samsun) - Sarıgül dâhil mi?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Başbakanınız intikam peşinde.

AHMET YENİ (Samsun) - Sarıgül dâhil mi buna?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Başbakan "men dakka dukka" diyerek her zaman için intikam peşinde. Daha bugün yaptığı açıklamada diyor ki: "Evet, bana bulaşırsanız sonunuz böyle olur." E, imam böyle yaparsa cemaatin ne yaptığını hepimiz gördük.

AHMET YENİ (Samsun) - Sarıgül ne yaptı, Sarıgül?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Şimdi, bugün yine vahim bir olay yaşattınız, bizi güldürdünüz, Allah sizden razı olsun; öyle, bizim hakkımızda konuşanlara dava açarız, bilmem ne yaparız diyerek bizi caydıracağınızı zannediyorsanız gerçekten halinize gülerim. Ne yaparsanız yapın, bu ülkede bir tek Cumhuriyet Halk Partili kalsa bile yolsuzluk ve rüşvetin peşini bırakmayacaktır, bir tek kişi kalsa bile.

AHMET YENİ (Samsun) - Sarıgül dâhil mi buna, Sarıgül? Söylesene Sarıgül'ü.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Türkiye'yi gülünç duruma düşürdünüz. Gün geçmiyor ki Zaytung'da Başbakanla dalga geçilmesin.

AHMET YENİ (Samsun) - Yamyamlar dâhil mi, yamyamlar?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Bakın, bu getirdiğiniz 13'üncü maddeyi derhâl yürürlükten kaldırmanız lazım, geri çekmeniz lazım. Niye biliyor musunuz? Bu 13'üncü maddede ne getirdiğinizin siz bile farkında değilsiniz. Diyorsunuz ki Yönetim Kuruluna: "Artık, Adalet Akademisinin başkan ve başkan yardımcısını sen belirleyemezsin." Kim belirler? Aha, burada oturan muhterem zat belirler, Adalet Bakanı. Adalet Bakanının acaba özgür iradeyle bir iş yaptığına içinizde, Allah için, inanan var mı? (AK PARTİ sıralarından "Evet." sesi) Bir kişi çıktı, güzel; gerisi demek ki inanmıyor, bir kişi çıktı. Sayın Bakan, şanslısınız, bir kişi sizin özgür iradenizle davrandığınıza yani Başbakanın iradesini değerlendirdiğinize inanıyor, gerisi inanmıyormuş.

Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)