| Konu: | AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 53 |
| Tarih: | 28.01.2014 |
CHP GRUBU ADINA AYDIN AĞAN AYAYDIN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 524 sıra sayılı Kanun Tasarısı üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, iktidar sayesinde torba kanunlara alıştık. Artık, torba kanun deyince aklımıza AK PARTİ iktidarı geliyor çünkü bir torba kanun getiriyorlar Plan ve Bütçe Komisyonuna ve ne varsa, hangi kanun varsa o torbanın içerisine koyuyorlar.
Şimdi, bugünkü görüşeceğimiz Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığıyla ilgili, teşkilat yasasıyla ilgili kanun içerisinde, tam 43 ayrı kanunda, 126 maddede değişiklik öngörülmektedir. Genellikle, Türkiye Büyük Millet Meclisine bir yasa tasarısı geldiği vakit o yasa tasarısıyla ilgili konular görüşülür ve onunla ilgili maddeler görüşülür ama AKP sayesinde, artık, bir kanun tasarısı Meclise geldiğinde, o kanunla hiç ilgisi olmayan, hangi kanunda ne değişiklik gerekiyorsa, işlerine ne lazımsa onu getirip o torbanın içerisine koyuyorlar. Buna artık alıştık, bağışıklık kazandık.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının teşkilatıyla ilgili kanun hükmünde kararnamede değişiklik öngören bu yasa tasarısı Meclise geldi, Plan ve Bütçe Komisyonunda görüştük ama ne yazık ki aynı Bakanlığın 2011 yılında çıkarılmış bulunan kanun hükmündeki kararnamesi Meclise gelmedi. Değişikliği geliyor ama ana kararnamesi ne yazık ki Meclisin gündemine gelmiyor. Bu, kanun yapma tekniği açısından da son derece sakıncalıdır ama buna da artık AKP sayesinde alışmış olduk.
1'inci ve 30'uncu maddeyi kapsayan birinci bölüm, daha ziyade Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının teşkilat yasasıyla ilgili maddeleri ve en önemlisi. Anadolu Ajansıyla ilgili maddeleri içermektedir. Ben bugün bu süremde daha ziyade Anadolu Ajansıyla ilgili görüşlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Anadolu Ajansı 1920 yılında Gazi Mustafa Kemal Paşa tarafından bir genelgeyle kuruldu. Daha sonra, 1925 yılında, 44 ortaklı bir anonim şirket hâline dönüştürüldü ve -amaç- gerçekten haber üretmek, doğru haber üretmek, kamuoyunu bilgilendirmek açısından kurulmuş olan bir ajanstır. Bugünkü Anadolu Ajansına baktığımızda, bugünkü Anadolu Ajansı bağımsız haber üretme, gazete ve televizyon kuruluşlarına bağımsız haber sunma özelliğini bir tarafa bırakmış, âdeta AKP iktidarının sesi hâline gelen bir ajans olarak karşımızda durmakta. Sadece AKP'nin söylemlerini, arzu ve isteklerini gerçekleştiren bir ajans hüviyetindedir.
Anadolu Ajansı, aslında, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş özel bir şirket ama çalıştırdığı personelin giderleri, yüzde 96'sının ücretleri Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünün bütçesinden yani hazineden oraya para aktarılmaktadır. Sözde özel bir ajans ama hem yatırımlarının parasını hem çalışanlarının parası ne yazık ki hazineden yani Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü bütçesinden, bu paraları oradan aktarmaktadır.
Bir taraftan, diyorsunuz ki Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş bir anonim şirket; öte taraftan, sanki özel hukuk hükümleriyle kurulmuş bir şirket değil, kamu hukukuna göre kurulmuş, kamu iktisadi devlet teşekkülüymüş gibi muamele görmektedir. Anadolu Ajansında çalışanlar kanunla devlet memuru statüsünde oluyor. Peki, özel bir şirkette çalışan birisi nasıl devlet memuru oluyor? Hem özel şirket diyeceksiniz hem çalışanları devlet memuru olacak. Hem özel şirket diyeceksiniz hem kamu hüviyetinde olacak diyeceksiniz. İhale Yasası'ndan muaf diyeceksiniz, her türlü devlet kaynaklarından faydalandıracaksınız. Böyle bir şirketin ben dünyada bir benzeri olduğuna inanmıyorum, görmedim, duymadım, okumadım; sadece Türkiye'ye özgü.
Şimdi, madem devletten, devletin bütçesinden Anadolu Ajansına para aktarıyorsanız, Anadolu Ajansı gibi -hem de bağımsız haber üreten, bağımsız haber kaynağı olan, daha nice, diğer ajanslar vardır- İhlas Haber Ajansı vardır, Cihan Haber Ajansı vardır, Ajans Habertürk vardır, Doğan Haber Ajansı vardır, ANKA Haber Ajansı vardır -UBA Ajansı vardı- bunlara da o zaman kaynak aktaralım. Madem, eğer Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş özel bir şirket iseniz, bunlar da Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş şirkettir, bunlara da kamu kaynağı aktaralım. (CHP sıralarından alkışlar)
Sadece 2012 yılında Anadolu Ajansına devletin bütçesinden 130 milyon Türk lirası para aktarılmıştır. Peki, özel bir şirketse devletin bütçesinden nasıl para aktarıyorsunuz? Eğer kamu ise o zaman sermayesinin yüzde 51'inden yukarısı... Ki bugün sermayesinin yüzde 75'i devletin kontrolünde. Sermayesinin yüzde 75'i hazinenin kontrolünde olan bir şirket nasıl özel şirket oluyor? Amaç Sayıştay denetiminden kurtarmak çünkü sermayesi yüzde 50'nin üzerinde olduğu vakit Sayıştay denetimine tabi olacak. Öyle yapıyorlar ki sermayesini yüzde 50'nin altına indirince Sayıştay denetiminden kurtuluyor ve Anadolu Ajansı bir çiftlik hâline geliyor. Bugün Anadolu Ajansı AKP iktidarının çiftliği ve borazanı hâline gelmiştir.
VAHAP SEÇER (Mersin) - Aynen öyle.
AYDIN AĞAN AYAYDIN (Devamla) - Şimdi bu yasayla ne oluyor? Bu yasa diyor ki: Anadolu Ajansının içerisindeki kamu hissesi yüzde 47,75, yüzde 41,25 de uzun süreden beri sahipleri belli olmayan kişilere ait ve yüzde 11'i de sahipleri bilinen kişilere ait. Şimdi deniliyor ki: "Bu sahipleri belli olmayanları 2012 yılındaki bir yönetim kurulu kararıyla Genel Müdürün adına alalım, parasını devlet versin, şirketin yüzde 25'i Genel Müdürün şahsi malı olsun." Bu yasa onu getiriyor. Yani Anadolu Ajansı Genel Müdürü Anadolu Ajansının yüzde 25 hissesine sahip olacak ve bu hisselerin parasını da devletin hazinesinden verecek.
Şimdi, deniliyor ki: "Efendim, Genel Müdür bir taahhütname verecek, 'Benim bu hisselerimi, ben görevden ayrıldıktan sonra hazineye devredeceğim.'" Tek taraflı bir irade beyanı olur mu? Yarın öbür gün Genel Müdürün görev süresi bittikten sonra, Genel Müdür "Ben bu hisseleri devretmiyorum." derse onun elinden bunları nasıl alacaksınız?
Eğer amacınız Anadolu Ajansına hazineden kaynak aktarmak ise gelin, arkadan dolanmayalım, direkt hazine Anadolu Ajansına para aktarsın ve o hisseler devletin, yani devlet hazinesinin hisseleri olsun. Ama onu yapmıyorsunuz, Sayıştay denetiminden kurtarmak için, Anadolu Ajansının paralarının nereye gittiğinin hesabını vermemek için yüzde 50'nin altında tutmaya çalışıyorsunuz ki ora da sizin çiftliğiniz olsun, istediğiniz haberleri yapsın, istediğiniz haberleri yapmasın.
Anadolu Ajansı özgür ve bağımsız bir ajans değildir. Bağımsız ve özgür olan birçok çalışanını bir gecede kapının önüne koydu. Neden koydu? Çünkü yandaşlarına yer açmak için o kadroları boşalttı. Bugün birçok gazeteci sokakta boş, işsiz ama Anadolu Ajansında çok yüksek miktarlarda para alan ve hiç iş yapmayan, iktidara yakın gazeteciler vardır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
AYDIN AĞAN AYAYDIN (Devamla) - Bu doğru değildir, bu düzenleme doğru değildir. Gelin, birlikte, bu para aktarılması gerekiyorsa Anadolu Ajansına, direkt hazineden Anadolu Ajansına aktaralım.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Ayaydın.
AYDIN AĞAN AYAYDIN (Devamla) - Genel Müdür nasıl bu yüzde 25'in sahibi olacak?
Teşekkür ediyorum.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)