| Konu: | AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 54 |
| Tarih: | 29.01.2014 |
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Teklifle ilgili konuşmadan önce bir konu hakkındaki düşüncelerimi sizlere ifade etmek istiyorum. Ülkemizde maalesef her gün, her kesimden yurttaşımız şiddetle karşı karşıya kalmaktadır. Türkiye'de hak arayan herkes, kendini ifade etmek isteyen herkes, şiddete maruz kalmaktadır.
Değerli milletvekilleri, sokakta güvenlik görevlilerinin uyguladığı şiddet, hiçbir dönemde olmadığı kadar artmıştır. Bu tür saldırı ve şiddetin demokratik ülkelerde yaşanması kabul edilemez. Bu saldırılar, Türkiye'de gördüğümüz olaylar ancak olsa olsa faşist idarelerin hâkim olduğu, faşist hükûmetlerin hâkim olduğu ülkelerde olabilir.
Hiçbir şiddetin olmadığı, insanların en demokratik hakkını kullandığı toplantılarda AKP şiddete başvurmaktadır. Birkaç örnek vermek istiyorum. En son, geçtiğimiz haftalarda gözaltına alınan yakınlarının emniyetteki durumunu öğrenmeye giden 2 gence tazyikli sularla, TOMA'larla müdahale edildi. Türkiye'deki insanlar hangi ülkede yaşayacaklarını şaşırdılar.
Bakın, değerli milletvekilleri, Hükûmetin yasakladığı ama milyonlarca insanın kutlamak istediği Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında ilk kez Ulus Meydanı'nda insanların üzerine TOMA'yla, copla müdahale edildi, biber gazları sıkıldı. Ellerinde hiçbir şey olmayan, sadece ve sadece cumhuriyeti kutlamak için Türk Bayrağı'nı eline alan insanların üzerine maalesef TOMA'larla, biber gazlarıyla müdahale edildi. 4+4+4'te eğitim yasasını protesto eden sendikacıların üzerine saldırıldı, kimilerinin ayakları kırıldı.
Yine, Çağlayan Adliyesinde, bugün, sizin de utanarak kabul ettiğiniz hukuksuzlukları protesto eden avukatların üzerine saldırdınız. Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden biri olan ODTÜ'nün, o güzelim pırıl pırıl öğrencilerin okumuş olduğu ODTÜ'nün üzerine saldırdınız.
Değerli arkadaşlar, bakın -bu yaz, Berkin'i hatırlar mısınız bilmiyorum, sizin de çocuklarınız var- Berkin'in sadece ve sadece tek suçu ekmek almaya gitmektir, ekmek almaya giden bir çocuğun üzerine maalesef saldırdınız. Ali İsmail Korkmaz gecenin bir karanlığında AKP'nin polisleri ve AKP'nin çeteleri tarafından bir gece yarısı hunharca öldürüldü ve Ali İsmail'in kanı ellerinizde. Ethem Sarısülük üç metreden vuruldu, Ethem Sarısülük'ün kanları ellerinizde.
Bu söylediklerimiz, değerli arkadaşlar, ülkede bu söylediklerimiz Mecliste de yaşanmaya başlandı. Uçan tekmeler, çeşitli küfürleri her gün yaşıyoruz. Bugün ismi "İnsan Hakları" olan komisyonda böyle bir saldırıya ben maruz kaldım. Değerli arkadaşlar, AKP milletvekilleri hem Mecliste hem de Meclis dışında herkese şiddet uygulamaya çalışıyor. Ne konuşacağımıza, nerede konuşacağımıza, nasıl konuşacağımıza, kimi eleştirip eleştirmeyeceğimize AKP karar vermeye çalışıyor.
BAŞKAN - Sayın Ağbaba, lütfen, konuya gelir misiniz.
VELİ AĞBABA (Devamla) - Değerli arkadaşlar, Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri olarak biz biat kültüründen gelmedik. Biz hiç kimsenin önünde eğilmedik, eğilmeyiz. Biz hiç kimsenin önünde diz çökmedik, diz çökmeyiz. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Bizi hiç kimse teslim alamaz. Bize hiç kimse, değerli arkadaşlar, diz çöktüremez. Bakın, siz biat kültüründen gelmiş olabilirsiniz, siz bir parmakla milletvekili de seçilmiş olabilirsiniz ama Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerinin geldiği yer bellidir. Bizler yedi düvele karşı meydan okuyan, emperyalistlere karşı duran Mustafa Kemal'in evlatlarıyız, Mustafa Kemal'in çocuklarıyız biz. (CHP sıralarından alkışlar) Biz, idam sehpasına giderken kürsüyü, sehpayı ayağı titremeden yere atan, "Yaşasın tam bağımsız Türkiye!" diyen, "Yaşasın halkların kardeşliği!" diyen Deniz Gezmiş'in yoldaşlarıyız biz. Onun için, sizin bizi susturmaya gücünüz yetmez. Haddinizi bileceksiniz bundan sonra, haddinizi bileceksiniz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Değerli arkadaşlar, işin bir başka yönü, bakın, işin bir başka yönü: Bir kavga oluyor, diğer kavgalarda olduğu gibi bir kavga oluyor ama Anadolu Ajansı, sizin yönetmiş olduğunuz Anadolu Ajansı utanılacak bir şekilde, bunu benimle o malum zat arasında bir kavgaymış gibi veriyor. Geçmiş örneklerde yaşadık, CNN TÜRK'ün kameramanını burada tekmelediniz, kavga diye verildi. Anadolu Ajansı artık... Buradan bütün Türkiye'deki yurttaşlara çağrı yapmak istiyorum: Anadolu Ajansına gazeteci demeyin, Anadolu Ajansı AKP'nin kendi koludur, AKP'nin basın bültenlerini yazmaktan başka hiçbir işe yaramayan bir basın kuruluşudur. Burada, huzurlarınızda Anadolu Ajansını da kınıyorum, yanlış vermiş olduğu haberlerden dolayı.
Bir daha bir şey söylemek istiyorum: Şiddet uygulayana adam denemez, şiddet uygulayana insan denemez, bunu da buradan belirtmek istiyorum.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)