GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:54
Tarih:29.01.2014

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Değerli arkadaşlar, Anadolu Ajansı, Meclisten bir ay önce kurulmuştur. "16 Mart tarihi itibarıyla" denir, Halide Edibe Adıvar, Yunus Nadi ve şu anki Ziraat Fakültesinde. Zamanla, cumhuriyetin kuruluşunda devletin resmî ajansı olarak günümüze geldi ama şöyle bir girdiğiniz zaman, Ajansın kuruluş hikâyesinde, yirmi beş yıllığına kurulmuş, yani yirmi beş yıllık bir ömür için. Fakat sonra burası iyi gelmiş birilerine çünkü bunun yöneticilerinin payları var, 50 tane hisse payı, bir de ortaklık sandığı var. Yani gerçekleri bir türlü konuşmuyoruz.

Şimdi, devletin resmî ajansı, basın özerk olmasa, özgür olmasa o ülkenin adına nasıl özgür basın olarak görev yapacak? Yapmamış belli. Bu daha sonraki iktidarlar döneminde nasıl TRT'yi kendilerine borazan hâline çevirdilerse, Anadolu Ajansı da bu geleneğini bugüne kadar sürdürdü, sonra kadrolarını almaya başladılar, her iktidar orayı bir arpalık olarak görmeye başladı ama bir türlü işin içinden çıkamıyorlar çünkü devletin resmî ajansı, hukukta Türk ticaret şirketi.

Bakın, devletin resmî ajansı bir tarafta, bir tarafta ticaret şirketi, bir tarafta hisseler olayı var ve bu olaya bizim bütçeden, Basın Enformasyon bütçesinden para veriliyor. Devlet görevlileri, şirketse sözleşmeyle gitmesi lazım, 657 sayılı Yasa'ya göre memur olarak tayin ediliyor. Böyle ucube bir şey olabilir mi arkadaşlar? Ya şirkettir ya değildir. Ya devletin ajansıdır ya değildir. Ya birilerinindir ya devletindir. Yani bunun artık netleşmesi lazım ve maalesef KİT Kanunu'ndan kaçırılıyor, Sayıştay Kanunu'ndan kaçırılıyor. Sayıştay raporunu okuduk bu konuda, felaket.

Şimdi, böyle bir durumda bununla ilgili düzenleme yapıp bunu, buradaki bazı kişileri güçlendirmenin, burayı da arpalık olarak kullanmanın bir anlamı var mı arkadaşlar? Yakışıyor mu? Mademki Türkiye Cumhuriyeti'nden daha kıdemli, yaşlı bir ajans, bunu bu hâle getirmek doğru mudur? İşte, basına bakış açısının yansımasıdır bu arkadaşlar.

Basın Konseyi... Daha dün Galatasaray Üniversitesinde François Hollande'ın ziyaretine yalnız Anadolu Ajansını almışlar, tek başına. Haksız rekabet. Ajans, üyelerine haberini satacak. Bütün basına bu kapatılıyor. Daha iki günlük bir olay.

Şimdi, buradan baktığımız zaman, Ajansın en son, Kürtçede yayın yaptığını biliyoruz 6'ncı dil olarak ama hâlâ çözüm dilini kullanamıyor çünkü resmî devlet refleksini sürdürüyor. Bu resmî devlet refleksi içinde baktığınız zaman bu kurum iflah olmaz, ıslah olmaz, TRT gibi, her gelen iktidarın elinin altında tutacağı bir arpalık olarak kullanılır, orayı herkes kendi kadroları için kullanır, oradan haber çıkmaz, basın çıkmaz, onu gül suyuna da batırsanız, altın suyuna da batırsanız, halka açık da arz etseniz beş kuruş etmez, miadı dolmuştur, derhâl kapatılması lazım. Bu Meclisin de bununla artık uğraştırılmaması lazım. Bütün kavganın nedeni hisse sahipleridir. Yöneticilik yapanların, cumhuriyetten bu yana yöneticilik yapanların mirasçılarını bir araya getiremiyorlar. Miras hukukuna göre bir araya getirirseniz 2 milyon kişi eder. Bunların payını bölüşün bakayım, bunların vekâletini alın bakayım. Bu şirket, ne yaşar ne yaşamaz bir şirket arkadaşlar ama en güçlü basın şirketi, devletin resmî ajanı. Ajansı... Pardon, ajanı, doğru söylemişim. Devletin resmî ajanı.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Paralar... Paralar...

HASİP KAPLAN (Devamla) - Bakın, devletin bu resmî ajansının artık birilerinin, milletin sırtından beslenmesine, arpalanmasına son verelim. Bu Meclis onurlu bir şey yapsın. Cumhuriyet Dönemi'nde hayırlı işler yapmıştır ama sonrasında resmî devlet ideolojisi neyse inkâr, imha, asimilasyonda da aynı şeyi yapmıştır. Bugün de iktidarların etkisi altına girmiştir, miadı dolmuştur; kapatalım, biz de rahat edelim, herkes etsin.

Saygılarımızla. (BDP ve CHP sıralarından alkışlar)