| Konu: | AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 54 |
| Tarih: | 29.01.2014 |
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz 524 sıra sayılı Tasarı'nın çerçeve 19'uncu maddesi üzerinde partimiz tarafından verilmiş olan değişiklik önergesi hakkında konuşmak üzere söz aldım.
Şimdi, bu maddeyle 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu'ndaki yapılan, yapılmak istenen değişiklikleri görüşüyoruz burada. Yine, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının doğrudan doğruya bağlantılı olduğu bir kurum tabii bunlar.
Şimdi, ben şöyle bir baktım, 2828 sayılı Yasa'yı çıkardım, 2005 yılında bir değişiklik olmuş, 2007 yılında olmuş, 2011 yılında kanun hükmünde kararnameyle yine değişiklik yapılmış, 2012'de yapılmış ve Temmuz 2013'te yapılmış. Bugün yapılmak istenen 6'ncı değişiklik.
Sevgili arkadaşlar, ne yapıldığının farkında mısınız? Yani yaklaşık 2005'ten bu yana 6'ncı kez değişiklik yapılıyor, ana kanun kanun hükmünde kararname şeklinde yapılıyor ve hiçbir şekilde tartışılmadan, temel kanun statüsü verdiğiniz için, gerçek anlamda tartışılmadan, anlamının ne olduğu bilinmeden tasarılar, teklifler, maddeler; el kaldır, indir, geçiyor. Yani şimdi, bu kadar önemli bir konuda, toplumda korunması gereken yaşlılar, engelliler, çocuklar, bu kesimlerin korunmasıyla ilgili böylesine bir yasal düzenlemede çalakalem işlemler yapılıyor ve bundan ben çok ciddi rahatsızlık duyuyorum, sizlerin de duyması gerekir, artık bir "Dur." demeniz gerekir. Böyle çalakalem, değiştirdiğiniz maddeleri yeniden yeniden değiştirerek bu şekilde bir yasal düzenleme yapılmaz. Yani bu ülkede bir avukat arkadaşımın söylediği gibi, insanları ve hukukçuları yasa manyağı hâline dönüştürdünüz, inanın. Nasıl bu mevzuattaki değişiklikleri takip edeceklerini, torba kanundaki değişiklikleri nasıl takip edeceklerini artık meslektaşlarımız bile bilemez hâle geldiler.
Şimdi, bu çerçeve 19'uncu maddeyle ilgili yapılan değişiklik 2828 sayılı Yasa'nın 34'üncü maddesini değiştiriyor. Özel sosyal hizmet kurumlarında kapasitesinin yüzde 3'ü oranında ücretsiz olarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının belirlediği kişilere olanaklar sağlanıyor. Bu, olumlu bir madde aslında. Biz de diyoruz ki: "Bu, yüzde 3 olmasın, yüzde 4 oranında bu özel kurumlar bu kişilere yardım sağlasınlar." Bu nedir? Devletin yanında özel kurumların da sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde ücretsiz olarak yaşlıları, çocukları, rehabilitasyon merkezlerinde engellileri barındırmak ve onlara hizmet vermek demektir. Bu yönüyle olumlu bir şeydir ancak şimdi birkaç tane madde üzerinde gördüğüm bazı yanlışlıkları da ben sizle paylaşmak istiyorum. Örneğin, çerçeve 14'üncü madde de geçti, görüşüldü ama Sayın Bakanın bu düşüncelerimizi dikkate alacağını düşünüyorum. Ev tipi sosyal hizmetler, bu birimlerin oluşturulması söz konusu. Şimdi, biz Uşak'ta zaman zaman, bayramlarda ya da değişik zamanlarda sosyal hizmet kurumlarına gidiyoruz, ziyaret ediyoruz. Şimdi, sosyal hizmet birimlerinde, huzurevlerinde, yetiştirme yurtlarında ya da çocuk evleri sitelerindeki çocukları görüyoruz, yaşlıları görüyoruz, engellileri görüyoruz, neler yapıldığını orada gözlemliyoruz, ama çocuk evlerindeki çocukları göremiyoruz, onlarla konuşamıyoruz, herhangi bir sorunları var mı, onu bilmiyoruz.
Şimdi, çocuk evleri düzenlemesi, özellikle 14'üncü maddedeki bu düzenleme, bence özellikle dikkat edilmesi gereken maddelerden bir tanesi. Çocuk evlerinde 6-7 tane çocuk orada bulunuyor, başlarında bir anne oluyor, ama kapalı bir kutu. Bu evler nasıl denetleniyor, bu evlerde olabilecek kötü muameleler, yani tacizler ya da ideolojik yapılandırmalar, bunların denetlemesi yapılabiliyor mu, yapmak isteniyor mu, bir de onu sorgulamak istiyorum ben.
Çocuk evleri, gerçekten de yeniden yeniden gözden geçirilmesi gereken yerlerdir diye düşünüyorum, denetlemesinin çok iyi yapılması gerekir diye düşünüyorum, ama nihai olanı, bence doğru olanı çocuk evleri sitesi.
Bir maddeden daha bahsetmek istiyorum. Çerçeve 15'inci maddede bu kurumlarda çalışanları İş Kanunu kapsamının dışına çıkartıyorsunuz. Gerekçe, "Yirmi dört saat çalışmaları gerekir, çocuklara ve oradaki bulunanlara, evlerde bulunanlara güven vermek." diyorsunuz ama siz eğer İş Kanunu kapsamı dışına çıkartır, kıdem, ihbar, çalışma koşullarının her türlü çalışma haklarından yoksun bırakırsanız bu insanları, bu bir kölelik düzeni demektir, bu bir keyfîlik düzeni demektir, bu keyfîlikten ve kölelik düzeninden güven çıkmaz, çocuklara hoşgörü çıkmaz, yaşlılara hoşgörü çıkmaz. Bir kişiyi yirmi dört saat çalıştıracağız diyorsunuz ve onu İş Kanunu'ndaki her türlü olanaktan, hafta tatili dâhil... Neler yapılacağını bilemiyoruz burada, çünkü "Yönetmelikle düzenlenecek." deniliyor, böylesi bir şey olmaz.
Sayın Bakanın bu önerimizi de dikkate alarak, İş Kanunu kapsamı dışına çıkartılmayla ilgili geçici 15'inci maddenin tekriri müzakere yapılarak, bu konuda, çalışma hayatında konuları bilen insanlarla yeniden bir müzakere yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)