GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:54
Tarih:29.01.2014

HÜLYA GÜVEN (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 524 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 21'inci maddesiyle ilgili olarak verdiğimiz değişiklik önergesi hakkında konuşmak üzere bulunuyor, yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.

Sayın milletvekilleri, bu madde, AKP Hükûmetinin engelliye bakan yurttaşlara verilecek bedeli sağ elle verip sol elle aldığının bir örneği. Bu maddede, engelli için yirmi dört saat bakım hizmeti veren kişilerin bu aylığı hak etmesi için, aile içinde kişi başı aylık gelir tutarının asgari ücretin aylık net tutarının 2/3'ünden az olması, yani 486 liranın altında olması koşulu aranıyor. Yani 1 kişinin bir ay yaşaması için biçilen değer 486 lira. 488 olursa veya 490 olursa bu haktan yararlanamıyorlar.

Üstelik madde nasıl başlıyor? "Her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirler toplamı esas alınmak suretiyle" diye başlıyor bu madde. Yani gecekonduda olsa, evi varsa "Tapusu var." diye kabul ediliyor çünkü kira vermesi gerek bu haktan yararlanması için. Televizyonun markasına bakılıyor. Birileri bağışladıysa "Çamaşır makinesi var." deniliyor. Yine bağışlandıysa "3 tane çekyatı..." deniliyor. Biz bunları yaşıyoruz Sayın Bakan.

Yani kişiler bağış almamalı, bir tane de olsa barınacak evi olmamalı, tüm bunların karşılığında kadın ya da erkeğe engelli bakımı karşılığında 750 lira gibi bir bedel ödeniyor. Ama bir şey daha var: Bakım parası, ailenin engellisi eğer engelli aylığı alıyorduysa kesiliyor. Değişen ne peki? Yani bir veriyorsunuz, bir alıyorsunuz çünkü engelli aylığı alabilmek için ailede kişi başı gelirin 240 liranın altında olması gerekiyor.

Bu kanun tasarısını hazırlayanlara engelliyle birlikte yaşayan ve ona bakmak zorunda kalan kadınların sorunlarını dinlediniz mi diye sormak istiyorum; sigortasız, sağlık güvencesiz, yirmi dört saat çalışan ev işçilerinin. Kanun tasarısı çözüm getiriyor mu? Hayır. Aslında, çözümden çok, sorun getiriyor.

Yine, bu tasarıda engelli bakımevlerinin açılması için teşvik mevcut. Zaten engelli bakımevleri yok mu? Denetimini yapamadığınız için engelliler tecavüzlere, kötü muamelelere ve kötü uygulamalara maruz kalmaktadırlar. Kanunlardaki mevcut düzenlemeler varken, karşımıza daha önce yokmuş gibi algı yaratılmaya çalışılmakta, yeni kanunlar çıkıyormuş gibi görülmekte. Amaç, engelliler için çalışıyoruz algısı yaratmak herhâlde. Birkaç engelli aileyle konuşulsa sorunların ne kadar büyük ama buna karşılık, çözümlerin de ne kadar kolay olduğunu görmek mümkündür.

Yoksulluktan nemalanan Hükûmetiniz, engelli ailelere de "Uslu durmazsanız keseriz." korkusunu yaşatmaktadır. Örnek vereceğim: Çocuğu Gezi eylemlerine katıldı diye, engelli bir babanın aldığı engelli aylığı kesildi. Üstelik "Yanlış ödenmiş." diye geriye dönük borç da çıkarıldı. Şimdi, o kişi ne yapıyor? Çalışamayan bu kişi şimdi aç dolaşıyor.

ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Sayın Vekilim, bu mümkün değil, biraz gerçekçi olalım.

HÜLYA GÜVEN (Devamla) - Bunlar yaşanmış bir örnek.

Engelli kadınların sorunları da ayrı. Evlenirlerse yine, asgari ücret de olsa, engelli aylıkları kesiliyor. "Aile önemli." diyen AKP, aslında aile olmayı önlüyor ya da "Kız-erkek birlikte yaşıyorlar." diye, birlikte yaşayanların avına çıkıyor. Yoksul bir ülkenin, hâlâ yoksullaştırmaya devam ettirdiğiniz bir ülkenin Hükûmetinin milletvekili olmaktan gurur duymadığınızı umuyor, saygılar sunuyorum.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)