| Konu: | AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 54 |
| Tarih: | 29.01.2014 |
HÜLYA GÜVEN (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 524 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 23'üncü maddesiyle ilgili olarak verdiğimiz değişiklik önergesi hakkında konuşmak üzere bulunuyor, yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.
Sayın milletvekilleri, bu maddeyle, 65 yaşını doldurmuş ve hane içinde kişi başına düşen aylık gelir tutarı asgari ücretin üçte 1'inden az olan yani 240 liranın altında olan yaşlılara, hizmet alımıyla bakım hizmeti verilebileceği belirtiliyor. Aslında, bu durumun iki önemli sakıncası var: Birincisi, kişi başı 240 lira gelir biçilmiş yani 245 lira olursa bu haktan yararlanamayacak. Engelli bakımı için ailede kişi başı gelire 486 lira değer biçilirken, 65 yaş için 240 lira gibi bir rakam değer biçiliyor. Yani yaşlı tek başına olsa, kiralık bir evde de oturduğunu düşünsek bu parayla nasıl geçinecek, 245 lira nasıl yetecek? Üstelik yine burada her türlü gelir toplamı esas alınıyor diğerlerinde de olduğu gibi. Üstelik, yönlendirilen ve bakım hizmeti verecek kişinin yemesini içmesini de kim karşılayacak, o da bir sorun olarak karşısına çıkacak yaşlının. Yani yaşlıya "Aman gerek yok, gelmesin." diye düşündürtecek bir madde.
İkinci önemli sorun ise taşeronluğu teşvik etmesi. Hizmet alımı ile çalıştırılacak kişinin niteliği, bilgisi ne olacak, belli değil. Engelli kişilere bakanlardan kıskandığınız ve ödemediğiniz asgari ücreti alacaklar belki ama taşeron ile çalışanların sorunlarını yaşayacaklar. Garantileri olmadan, sendikaları olmadan, toplu sözleşme hakları olmadan modern kölelik yapacaklar. Yani bir köle grubu daha yaratılıyor. Eğer yaşlı ya da engelli olsun, onlar emekli olarak da olsa, refah içinde yaşlılıklarını yaşayacak bir gelire sahip olsalar, bakım için ihtiyaçlarını kendileri karşılayabileceklerdir, bu tür yardımlara ihtiyaçları olmayacaktır. Bugün, emeklilere bakıyoruz, sürünüyorlar, tedavide katkı payı ödedikleri için tedavi de olamıyorlar.
Çalışan kişiye gelince, bir yandan "Taşeronluk kaldırılacak." diyerek umut dağıtılıyor ama diğer yandan da taşeron işçi sayısı artırılıyor. "Bazılarına kadro verilecek." denilirken, sağlık dâhil birçok çalışma alanında taşeron sayısı artıyor -hekimler, hemşireler, teknisyenler- yani sayıları bitmiyor. Üstelik iş kazaları ve ölümler de en çok taşeron sistemiyle çalışanlarda ortaya çıkıyor. Taşeronun alt taşeronu, onun da alt taşeronu; yani bunlar köle çalıştırmak değil de nedir?
Hastanelerde "temizlik işçisi" adı altında alınan kişiler hasta bakımı yapıyor, enjeksiyon yapıyor ve birçok sorunlar ortaya çıkıyor. Peki, bu taşeron elemanlar yaşlıya nasıl bakacaklar? Üstelik yaşlıya bakan kişinin evde ayağı kayıp düşse sorumlu kim olacak? Bu kanun tasarısının maddesi açık değil. Bakım verecek kişinin niteliği nasıl olacak? Hizmet alımını yaşlı mı yapacak, Bakanlık mı yapacak? Denetim nasıl ve kim tarafından yapılacak?
Emeğin iş güvencesini ortadan kaldıran bir sistem. Belki de yaşlıların bir yakınına taşeron aracılığıyla para aktarmayı düşünerek bir düzenleme yapılıyor. Herhâlde seçim yatırımı olarak kullanılacak bu yöntem, seçimden sonra da kesersiniz zaten. Ancak, aylık geliri 240 liradan yüksek olan, örneğin 250 lira olan yaşlıları mutsuz yapacaksınız. Taşeron ile bakım hizmeti alamayan yaşlı ve aileleri de mutsuz olacaklardır çünkü 240 liralık biçilen bedel ile kimse geçinemeyecektir ve sayıları 2 milyon olan taşeron işçileri kölelikten kurtarmak, insan haklarını gözeterek haklarını vermek, bunların hakça çalışmasını sağlamak devletin görevidir.
Kuralları belli olmayan bu maddenin daha açık şekle dönüştürülmesini ve taşeron sistemi olmaksızın çalışanların sağlanmasını, 240 lira altında gelir aranmasının kaldırılmasını önerir, saygılarımı sunarım.
Teşekkür ediyorum.(CHP sıralarından alkışlar)