| Konu: | AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 55 |
| Tarih: | 30.01.2014 |
MÜNİR KUTLUATA (Sakarya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 524 sıra sayılı Yasa Tasarısı'nın 32'nci maddesiyle ilgili olarak Milliyetçi Hareket Partisi adına verdiğimiz önerge üzerinde söz aldım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerimin başında, geçtiğimiz pazar günü, İstanbul Esenyurt'ta şehit edilen Milliyetçi Hareket Partisinin mümtaz evladı Cengiz Yücel Akyıldız'a Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum. Bölücü unsurların iş birlikçilerini ve hamilerini yakından tanıyoruz ancak bu elim olayda bir başka noktanın da dikkate alınması gerekiyor, o da güvenlik güçlerimizin hangi görevlerini yaparlarsa iktidarın hışmına uğramayacaklarından emin olamamaları hâlidir.
Sayın milletvekilleri, 32'nci maddeyle ilgili değişiklik önergemiz, tarımsal üretimde kullanılan motorin, gübre, ilaç, tohum, fide, yem ve elektriğe KDV istisnası getirilmesi hakkındadır. Tarımsal üretimde kullanılan girdilerde çok büyük fiyat artışları gerçekleşmektedir. Buna karşılık tarımsal ürünlerin fiyatları çiftçinin eline geçen kısmı itibarıyla hiçbir kıpırdama göstermemektedir. Girdi fiyatlarındaki artışın yani tarımsal üretimin maliyet artışının sorumlusu iktidardır, piyasada pahalı olan tarım ürünlerinin çiftçi elinden yok pahasına çıkmasının sorumlusu da iktidardır. Her iki noktada sorumluluğunu yerine getirmeyen Hükûmetin tarımsal girdilerden yüksek oranlı KDV, kimisinden ilaveten ÖTV alması çiftçinin ve Türk tarımının ve tarımsal üretimin önemini kavrayamadığını ya da kasten ihmal ettiğini göstermektedir. İstiyoruz ki Hükûmet gitsin yüksek KDV'yi, üzerinde fakirleştirici politikalar uygulamadığı kesimlerden alsın.
Bugün değişiklik önergesiyle torba yasaya girmesini istediğimiz bu düzenlemeyle ilgili olarak daha önceden verilmiş kanun teklifimiz de var. Milliyetçi Hareket Partisi Manisa Milletvekili Erkan Akçay eliyle verdiğimiz kanun teklifinde ifade etmiştik. Gübre ve elektrikten yüzde 18, mazottan yüzde 15,25; zirai ilaç ve hayvan yeminden yüzde 8 KDV alınması kabul edilebilir değildir.
Türk çiftçisinin dünyanın en pahalı mazotunu kullandığı, diğer tarımsal girdilerde de durumun farklı olmadığı herkes tarafından bilinmektedir. Çiftçiyi pahalıya üretmek zorunda bırakıp ucuza sattıran politikaların iyi anlaşılması gerekmektedir.
Tarım politikalarının iki ana hedefi olmalıdır: Birincisi, üzerinde yaşayan çiftçinin refah seviyesini yükseltmek ve üretime devam etmesini sağlamak, ikincisi de tarımsal üretimi artırmaktır. İktidarın tarımsal üretimi artırma hedefini, tarımın Türk çitçisinin elinden alınması hedefine bağladığı anlaşılmaktadır. Bunun için Türk çiftçisinin fakirleştirilmesinin esas politika olarak benimsendiği, uygulanan tarım politikalarının sonuçlarıyla ve bu istikametteki açıklamalardan ortaya çıkmaktadır. Bu yüzden Türk çiftçisi bir taraftan ekemez ve üretemez hâle getirilmekte, diğer taraftan ektiği ve ürettiğini satamaz hâle düşürülmektedir; sonunda toprağını satmak zorunda bırakılmaktadır.
Ülkemizin her yerinde tarımla ilgili olmayan zenginler adına tapu toplayan simsarların türemesi bu fakirleştirme politikalarının bir diğer ayağıdır. Yabancı şahıslara toprak satışının 600 dönüme çıkarılması da bu fakirleştirme politikasının bir boyutunu ortaya koyuyor.
18 Haziran 2013 tarihinde WikiLeaks belgeleri gibi basına düşen bir görüşme notunda AKP döneminin meşhur iş adamlarından biri Tarım Bakanına duyduğu derin muhabbetin sebebini tarımın Türk çiftçisinden kurtarılması konusunda içinde bulundukları fikir birliğine bağlamaktadır. Bütçe görüşmeleri sırasında söz konusu Bakanın da itiraf etmek zorunda kaldığı bu görüşme bizim tespitlerimizin haklılığını ortaya çıkarmaktadır. Bu olayda da görülmektedir ki iktidarın tarım arazilerinin Türk çiftçisinden kurtarılması gibi bir hedefi vardır. Yıllar öncesinden teşhis edilmiş olan bu hedefe biraz önce ifade ettiğim, önce ekemez, sonra satamaz hâle getirerek ardından da topraklarını satmaya mecbur bırakarak ulaşılmaya çalışılmaktadır.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)