GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:55
Tarih:30.01.2014

CELAL DİNÇER (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Saygıdeğer milletvekilleri, 524 sıra sayılı kanunun 43'üncü maddesi üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Bilindiği üzere, ülkemizde faaliyet gösteren uygunluk değerlendirme kuruluşlarını akredite etmek, bu kuruluşların ulusal ve uluslararası standartlara göre faaliyette bulunmalarını ve bu suretle uygunluk değerlendirme kuruluşlarınca düzenlenen belgelerin ulusal ve uluslararası alanda kabulünü temin etmek amacıyla 4457 sayılı Yasa'yla Türk Akreditasyon Kurumu kurulmuştur. Teklif edilen değişiklik ile Türk Akreditasyon Kurumu organları arasında yer alan danışma kuruluna engelli vatandaşlarımızın da temsilci olarak katılmaları bu torba yasayla teklif edilmiştir, aslında güzel bir uygulamadır. Engelli üst kuruluşlarının bu önemli kurum içinde temsil edilmesi olumlu karşılanıyor ancak maddede ifade edilen hükmün uygulanması yani en çok engelliyi temsil eden üst kuruluşlardan 2 temsilcinin belirlenmesi esnasında birçok itirazla karşılaşılacak, sıkıntılar yaşanacaktır. En çok engelliyi hangi kurum temsil etmektedir Sayın Bakanım? Bu konuda nasıl bir öneri getiriyorsunuz? Engelli üst kuruluşlarına üye kayıtlarında, diğer işçi ve memurlar gibi, onlarda aranan şartlar yoktur. En çok üyeyi hangi üst kurulun temsil ettiğinin bulunması hem güç hem de suiistimallere açıktır.

Türkiye İş Kurumu Kanunu'nun 13'üncü maddesinin (f) bendinde de aynı hata yer aldığından bu hatanın düzeltilmesi için kanun teklifi vermiştim, Engelliler Konfederasyonundan birer temsilcinin alınmasını önermiştim. Aynı düzenlemenin mutlaka burada yapılması gerekmektedir, aksi takdirde torba yasayla önerilen değişikliği yeni bir torba yasayla düzeltmek zorunda kalacaksınız. Aceleye getirilen yasa teklifleri, değişiklik teklifleri maalesef hep bu sıkıntıları yaratmaktadır. Tabii, bu konuda iktidar vekilleri pek fazla zorlanmıyor çünkü onların dilleri bağlı, sadece kolları oylama için açık. İş muhalefet partilerine düşüyor, her yasayı, teklifi enine boyuna inceleyip araştırmak, bariz hataları yasa çıkmadan ortaya koymak zorunda kalıyoruz ama burada iktidarın inadıyla karşılaşıyoruz. İnşallah, inadın önüne mantığın geçeceği günler gelecek ve biz, burada halkın yararına daha çok güzel yasalar çıkaracağız.

Sayın Başkanım, saygıdeğer milletvekilleri; Sayın Bakanımız salondayken şunu belirtmek istiyorum -34'üncü maddede söz alıp konuşmuştum, o zaman salonda yoktunuz- Sayın Bakanım, fon ve vakıf gelirlerini azaltıyorsunuz. Fon ve vakıf gelirlerini Kredi ve Yurtlar Kurumunun görevi olan yurt yapımına aktarıyorsunuz. Geçmişte bu hatalar yapıldı. Tasarruf Teşvik Fonu kuruldu, başka işler için kullanıldı. MEYAK adında kesintiler yapıldı, başka iş için kullanıldı. KEY diye kesintiler yapıldı, başka işler için kullanıldı. Şimdi siz de aynı hatayı yapıyorsunuz; vakfın gelirlerini yurt için kullanıyorsunuz, fakir fukaranın cebine gidecek, gırtlağına gidecek, boğazına gidecek 3 kuruşa göz dikiyorsunuz. Bunu kabul edemeyiz.

Ben, bu arada, gene Sayın Bakanımız salonda iken vakıf çalışanlarıyla ilgili birkaç konuyu dile getirmek istiyorum. Vakıf personeliyle ilgili hiçbir şey getirilmiyor bu yasada. Vakıf personelinin kadrolu olması talepleri var, kendilerine en azından güvence istiyorlar, 6-7 bin civarında çalışan vakıf personeli "Bize de güvence gelsin." diyorlar ama bu yasada hiçbir şey yok.

Norm kadro bütün vakıflarda son derece yetersiz Sayın Bakanım. Deprem bölgeleri, afet bölgeleri var. Bütün şehirlerde insanlar bu işlerle uğraşıyor. Vakıf personeli çok yetersiz kalıyor, gece gündüz çalışmak durumunda kalıyorlar. Özlük hakları konusunda ücretlerin alt ve üst sınırları var. Burada da bir güvence yoktur, mütevelli heyetinin, vali ve kaymakamın iki dudağı arasında. Bu konularda da kalıcı kesin çözümler getirilmelidir. Sürekli parasal yardımlarla, şikâyetlerle meşgul oldukları için çok fazla hakaretlere maruz kalıyorlar, usulsüz şikâyetlere maruz kalıyorlar. Bu arkadaşlarımızın güvenceden yoksun olduğunu tekrar belirtmek istiyorum.

Bir de son olarak, Sayın Bakanım, dağıttığınız yardımlar, sosyal yardımlaşma vakıflarına, fondan dağıttığınız paralar nüfus kriterine göre dağıtılıyor. Burada, nüfus kriterinin yanında gelişmişlik düzeyi mutlaka dikkate alınmalıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

CELAL DİNÇER (Devamla) - Aksi takdirde, nüfusu yoğun olan yerlere gönderiyorsunuz, nüfusu az ama çok fakir olan bölgelerde bu yardımlar yetersiz kalıyor. Bu konuda da bir düzenleme yapmanız gerekmektedir.

Tekrar yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)