GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:56
Tarih:04.02.2014

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sayın Başkan, bu torba kanun olunca maalesef her şey birbirine karışıyor. Demin bir açıklama istediğim bu nedenle çünkü burada -Sayın Aslanoğlu'da açıkladı- şoför esnafının çok ciddi sorunları var. Bir açıklama, bir düzenleme getiriliyor, kökten çözmüyor sorunlarını, vergi durumunu çözmüyor... Habur'da 40 kilometre gidiş gelişli yolun bir gidiş istikameti kapatıldığı zaman 40 kilometre tek gidiş geliş mesafesine düşüyor. Bunu defalarca söyledik, 40 kilometre tek şerit oluyor ondan sonra çünkü 40 kilometre kapanıyor.

Yine belge konusu, Habur'dan geçiş konusu, karşı taraftaki sorunlar bunların hiçbirisi yok ama tanıtım var. Zaten ben şaşıyorum bazen. Şimdi kara yollarında bununla uğraşırken Hükûmet, hava yollarında kırmızı rujla uğraşıyor arkadaşlar. Kırmızı ruju Türk Hava Yolları uçaklarında yasaklarken arkasından da, işte, bordo, pembe, frapan renkleri yasaklama içine alırken saçların topuz yapılmasını da yasak kapsamına alıyor ama Türk Hava Yollarında, izleyin, hatta kendi ekranlarında kırmızı rujlu reklamlarını seyredersiniz, böyle bir gariplik var. Bu aslında (...)(X) yani rot balans olayıdır. Bu rot balans olayı bir yasayı yaparken torba da olsa düzeni tutturamama olayıdır.

Bakın, bir haftadır bütün medya bir şey anlatıyor. Buraya İnternet yasaklarını koydunuz. Bu İnternet yasaklarıyla ilgili olarak ne yaptı bir mahkeme? Bir milletvekilinin soru önergesini yasakladı. Arkasından TİB yazı yazdı, dedi ki bir haber sitesine "Siz, kendi İnternet sayfanızda yayınlamışsınız, onu çıkarın." Ne oldu sonra? Meclis İnternet sayfasında vardı. Yani T24'ün haber sitesi arkadaşlar, açık konuşalım. Bir de "tbmm.gov.tr" diye bir şey var; "tbmm.gov.tr"ye bir taraftan yargı müdahale ediyor, bir taraftan yürütme müdahale ediyor. Yani Meclise müdahale ediyorlar yani milletin iradesine, topa tutmuşlar, çapraz ateş yapıyorlar, burada susuyoruz. İlk defa bir Hükûmet, bir bakan, Sayın Ulaştırma Bakanı bu konuda özür diledi "Sehven oldu." dedi. Yok, arkadaşlar, sehven bir şey yok. İdareye dört saat içinde yasaklama kararı veren zihniyet sehven değildir. Düşünce, ifade özgürlüğü, muzır neşriyattan koruma amacıyla, kişilik haklarını koruma amacıyla getiriyorum derseniz arkasından ticari hayata, siyasi fikirlere, arkasından düşünce, örgütlenme özgürlüğüne her şeye müdahale edersiniz ve müdahaleyi yaptığınız zaman, otoriter rejimlerde olduğu gibi, hatta darbe rejimlerinde olduğu bir sistemin kurbanı olursunuz, bu sistem önce sizi vurur.

Bundan bir kurtuluş yolu var. Buradan Hükûmete, bu maddelere girmeden önce dört parti grubunu bir araya getirip bu dört saatlik yasak zihniyetinin ve düzenlemesinin kaldırılmasını öneriyoruz.

Barış ve Demokrasi Partisi olarak şunu söylüyoruz: Siz Anayasa'nın 90'ıncı maddesini yok sayamazsınız. Hukuki yönden düşünce, örgütlenme özgürlüğünün kriterleri var. AİHM kriterlerini, Avrupa Sözleşmesi'ni yok sayamazsınız. Yine yasalarımızdaki düzenlemeleri de yok sayamazsınız. Yasamanın, İç Tüzük'ün verdiği yetkileri de yok sayamazsınız. Sapla samanı karıştırdığınız zaman yasaklar ülkesinde bir korku imparatorluğu yaratırsınız. Bu hiçbir şeyin çözümü değil.

Ben Hükûmetin yerinde olsam bir tek şey yaparım: Dört saatlik olayı sadece ve sadece yasak kararı için değil, tümden kaldırır, uyarı modelini getiririm. O uyarı modeli, sadece sitelere gider, İnternet sitelerine. Uyarısı yerine getirilmeyen bir mağdur, oradan sulh ceza mahkemesine gider. Yargı bu şekilde bu olayı çözer diyorum ve dikkat çekiyorum. Bu maddelere geçmeden gelin bunu konuşalım, bu yanlışı düzeltelim. Bir daha sehven mehven milletin meclisine kimse girmesin arkadaşlar. Bizden uyarması.

Saygılarımla.