GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:56
Tarih:04.02.2014

BÜLENT TEZCAN (Aydın) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; engellilerle ilgili kanun teklifini, daha doğrusu torba yasa içerisinde engellilerle ilgili konudaki değişiklikleri görüşüyoruz.

Engelliler, tabii, özellikle toplum olarak sahip çıkmamız gereken önemli bir kesimimiz. Türkiye'de yaklaşık 6 milyona yakın engelli vatandaşımız var ve ülkenin kaynaklarını adaletli dağıtarak engellilerin ihtiyaçlarını karşılayacak düzenlemeleri Parlamento olarak birlikte yapmak durumundayız. Ancak, ne yazık ki, görüyoruz, Türkiye'de engellilerin problemlerini çözmekten çok ülkenin kaynaklarını bir başka noktaya aktarmak üzere ciddi bir organizasyonla karşı karşıyayız.

Bakın, değerli arkadaşlar, günlerden bu yana, 17 Aralıktan itibaren başlayan soruşturma sürecinde fezlekeler uçuşmaya başladı; arama kararları, emniyet müdürlerine ve polis memurlarına, soruşturmayı yürüten, yolsuzluk soruşturmasını yürüten polis memurlarına dönük operasyonlar, savcıların görevlerden el çektirilmesi...

Bakın, bugün yine açıklanan bir fezleke var. Bu, fezlekenin daha beşte 1'i. Emniyetle ilgili 25 Aralık soruşturması çerçevesinde bir yayın grubunu, ATV ve Sabah gazetelerini içeren yayın grubunu, doğrudan doğruya talimatla, kimlerden para alınacağı belirlenerek nasıl alındığı ayrıntılarıyla yazıyor. Hangi konuşmalar yapılmış, kimlere salma salınmış, kimlerin üzerine çökülmüş.

Değerli arkadaşlar, eskiden mafyada bir uygulama vardı. Mafyanın hâkim olduğu yerlerde, çetelerin hâkim olduğu yerlerde iş adamlarına gider, üzerlerine çökerlerdi iş adamının. Onlara belli miktarlarda haraç keserlerdi, üzerine çöküp derlerdi ki: "Sen şu haracı vereceksin, vermezsen gereğini biz yaparız." Şimdi, ne yazık ki, eskiden çetelerin kestiği bu haracı artık doğrudan doğruya Hükûmetin kestiğini, Başbakanın talimatıyla Hükûmetteki bakanların aynı usulle haraç kestiğini görüyoruz. Bakın, polis fezlekesine yansımış, adamların ses kayıtları "tape"lerde yayınlanıyor, perişan olmuşlar. Diyor ki: "Ya benden 100 milyon istedi, ben bunu nasıl vereceğim? Benden 100 milyon istedi ben bunu nasıl göstereceğim? Benden 20 milyon istedi..." Bakın burada bunlar yazıyor tek tek, bunları biz uydurmadık.

CELAL ADAN (İstanbul) - 100 milyon nedir ya!

BÜLENT TEZCAN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bir ülkede hükûmet iş adamına çökmeye başlarsa o ülkede hükûmet çeteleşmiş demektir. Bu belge, Hükûmetin çeteleştiğinin delilidir.

RECEP ÖZEL (Isparta) - O bilgi size nasıl geldi, o dosya size nasıl geldi?

CELAL ADAN (İstanbul) - Gelir, gelir.

ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Paralel devlet yolladı.

BÜLENT TEZCAN (Devamla) - Şimdi siz, köşebaşlarında çete mensuplarının iş adamlarına çöktüğü gibi devlet yetkisini kullanarak çökeceksiniz.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Yani daha sanıklar bilmeden siz biliyorsunuz ya!

BÜLENT TEZCAN (Devamla) - Bakın, şimdi, İmamı Azam Ebu Hanife Hazretleri'ni hepimiz biliriz.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Vay, CHP'de neler... Büyük gelişme!

BÜLENT TEZCAN (Devamla) - İmamı Azam Ebu Hanife Hazretleri'ni biz biliriz, sadece siz bilmezsiniz. Ebu Hanife Hazretleri'ne Abbasi Halifesi Mansur diyor ki: "Gel, hilafet merkezinin kadısı yapacağım seni." Ebu Hanife Hazretleri'nin cevabı çok manidardır. Diyor ki: "Ben kadı olmaya ehil değilim çünkü kadı olacak kişide senin oğlunun, kumandanlarının aleyhine hüküm verecek yürek olması lazım. Kadı olacak kişide senin aleyhine, oğlunun aleyhine, kumandanlarının aleyhine hüküm verecek yürek olması lazım; ben de bu yürek, bu cesaret yok." diyor. Ne büyük bir ilim, bin üç yüz yıl önce bugünü işaret eden ne önemli bir işaret. İşte, şimdi Türkiye'de İmamı Azam Ebu Hanife'nin tarif ettiği şekilde Başbakanı, bakan çocuklarını ve etrafındakileri yargılayacak, sorgulayacaklara terör estiren bir Hükûmet var ama bu ülkede buna karşı duracak namuslu hukukçular da hâlâ var. Yolsuzluğun üstünü örtmeye gücünüz yetmeyecek ne yaparsanız yapın.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)