| Konu: | AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 57 |
| Tarih: | 05.02.2014 |
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Değerli arkadaşlar, gerçekten çok ciddi bir konuyu konuşuyoruz burada. İnternet servis sağlayıcıları -kod adı, Erdal Bey koydu- bundan sonra her şeyi onlardan bilecek TİB, işi kolaya almış, dört saatte karar verecek, yakalarına yapışacak. Peki, İnternet sınırlamaları ne tür kayıplar getirecek? Bunların ekonomik ve sosyal alandaki götürülerini hiç hesaba katıyorlar mı? Yok.
Şimdi, bakın, şu ana kadarki uygulamada çıkan sıkıntıları, bugüne kadar olanları -yani bugünden sonra olacakların habercisi olsun diye bunları sayacağım- sayayım size: Oranlılık yani ölçülülük ilkeleri gözetilmemiş.
"Kanunun amacı dışında erişimi engelleme kararları verildiği..." Ee, bundan sonra daha fazlası olacak, bu konuda hiç kimsenin tereddüdü olmasın.
"Farklı hukuki sebeplere dayanarak verilen erişimin engellenmesi kararlarında bireylerin temel hak ve özgürlüklerini sınırlandıran sonuçların doğduğu..." Ölçünüz var mı? Yok. Hâlbuki, bir anayasa, sözleşmeler, İnsan Hakları Sözleşmesi filan, o da yok.
"Erişimin engellenmesi kararlarının yerine getirilmesindeki koordinasyon eksikliğinden dolayı hak kayıplarının ortaya çıktığı gözlemlenmiş."
Şimdi, bakın, sorumluyu buldunuz. Erişim Sağlayıcıları Birliği yoktu, bunlar oluyordu değil mi? Gizli dinlemeyi kim yapıyor arkadaşlar? MİT. Uludere katliamı olayında, bakın, 22 Aralıkta ilk istihbaratı Heron'lar ve Predator'lar aynı anda veriyor. MİT, istihbaratı getiriyor, Hükûmete veriyor.
27 Aralıkta diyorlar ki: "Fehman Hüseyin bu ekibin içindedir, bir telefon sinyali aldık." Ve bu telefon sinyali üzerine oradan birimler... Heron'ların yazılımı İsrail'e... Predator'ların da yazılımı nereye bağlı? Amerika'ya.
Şimdi, yazılımı biri Tel Aviv'e, biri Washington'a bağlı iki odaktan, iki noktadan bahsediyoruz arkadaşlar.
Şimdi, Amerika'nın 55 bin tane personel çalıştırarak yaptığı NASA'daki çalışmayı, siz, burada 50 tane bürokratla servis sağlayıcılarına yaptırmaya çalışıyorsunuz. Sonra, o yanlış istihbarat üzerine, Millî Güvenlik Kurulu toplantıdayken, MİT'in yanlış istihbaratı üzerine, vur emri bizzat -takipsizlik kararında açıklandığı gibi- Genelkurmay Başkanı ve o gün Millî Güvenlik Kurulunda bulunan Başbakan ve bakanların tamamının bilgisi dâhilinde veriliyor. Şimdi, "İstihbarat yanılması sonrası 34 yurttaşımızı öldürdük." noktasına geldiğinizde "zorunlu hata" diyorsunuz.
Şimdi, burada bu İnternet'e erişimle ilgili konularda karar alırken, uygulamaya geçerken şunu düşüneceksiniz: Kim gizli dinleme yapıyor? Bu sorunun cevabını alacaksınız. Kim gizli dinleme kayıtlarını İnternet'e veriyor? Kim erişim sağlayıcılara bunu dağıtıyor? Bunu dağıtanı yakalayacağına erişime giden bilgileri verdi diye erişim sağlayıcılarının yakasına yapışıyorsunuz. Bu nasıl bir yaklaşım tarzıdır? Hangi hukuk devletinde bu sistemle bunun önleyiciliğini yapabilirsiniz? Yazılım endüstrisinde Türkiye zaten gerilerde sayıyor, AR-GE'ye ayırdığınız parayı yüzde 2 oranında artırmış olmanız da bir çare değil. Gelin, size köklü bir çözüm getirelim arkadaşlar, gizli dinlemeyi kökten çözelim. İnternet erişiminde, yasa dışı verileri sızdırmayı kökten çözelim. Gelin, buradan bunu yapalım. Evet, ağır ceza mahkemesi mi karar verir, nasıl verir, Meclis denetimi nasıl olur, denetleme grubu kurulursa çalışması nasıl olur; bunların hepsi çok kolay şeyler. Gelin, kökten çözelim. Bunu çözmek mümkünse siz vesaireyle uğraşıyorsunuz arkadaşlar. Vesaireyle uğraşmakla Başbakanın odasındaki böcekle mücadele edemezsiniz, Cumhurbaşkanının dinlemelerini engelleyemezsiniz ve çok ciddi bir yanlış içindesiniz. Hele hele torbayla bunu engellemek mümkün değildir diyorum.
Saygılar sunuyorum. (BDP sıralarından alkışlar)