| Konu: | AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 57 |
| Tarih: | 05.02.2014 |
ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; aslında, bu torba yasanın en önemli maddelerinden bir tanesi, İnternet'le ilgili yapılacak düzenlemeler. Öncelikle, trafik değişim noktası konusunda Türkiye bir lider ülke konumuna getirilmedikçe, keza Kişisel Verilerinin Korunmasına İlişkin Yasa Tasarısı bu Meclis gündeminden geçmedikçe ya da Siber Suçlarla Mücadele Anlaşması yine bu Mecliste görüşülmedikçe bu yasanın hiçbir anlamı yok.
Aslında şöyle bakmak lazım: Bu getirilen düzenleme bir operasyonun bir parçası. Bugün görüyoruz ki görsel medyada artık Başbakanın talimatlarıyla haberler gündemden düşürülüyor. Keza, yandaş gazeteler elden çıkmasın diye iş adamlarına salma yapılıyor, dolayısıyla medya kontrol altında. Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na aykırılıktan dolayı ceza miktarı, adı güya "demokratikleşme tasarısı" olan yasayla artırılıyor, dolayısıyla sokağa çıkan insanlar kontrol altında. Keza, HSYK düzenlemesiyle yargı kontrol altında. Polisteki kadrolaşma tasfiyeleriyle polis kontrol altında. Belki yarın gelecek Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının soruşturma iznini Başbakana bağlayan düzenlemeyle asker kontrol altında ve en nihayet bu düzenlemeyle de sosyal medya kontrol altına alınmak isteniyor. Bütün hedeflenen şey budur.
Keza, bu kapsamda üzerinde durulması gereken bir şey var: Özel hayatın gizliliği. Özel hayatın gizliliği kişiden kişiye göre değişir. Örneğin -Sayın Başbakandan bir örnek verelim- 2011 seçimlerinin öncesinde -tarih 5 Mayıs 2011- Kastamonu'da Sayın Başbakan bir konuşma yapmış MHP'li aday adaylarının o İnternet'te rezilce sunulan görüntülerine ilişkin olarak: "İnsanın özeline karışıyor.' diyorlar. Yahu, kendi eşiyle mi bir şey oluyor da özel oluyor? Bu özel değil, bu genel, genel. Bu genel bir ahlaksızlıktır. Bahçeli çıkmış 'İktidar insanların özeline giriyor.' diyor. Neden? Çünkü kendi adamlarının da kaseti çıktı. Eline, diline, beline sahip olacaksın." diyor.
OKTAY VURAL (İzmir) - Ya, Allah büyüktür!
ÖMER SÜHA ALDAN (Devamla) - Aynı Başbakan, Taraf gazetesinde kendisini sıkıntıya düşüren bazı gizli evrakların yayınlanması üzerine 7 Aralık 2013'te de Tekirdağ'da bir konuşma yapıyor: "Devletin öyle mahremleri vardır ki bu mahremleri kimsenin teşhir etmeye, ifşa etmeye hakkı yoktur. İnsanların da kendilerine ait mahremleri vardır, bunları da kimsenin teşhir etmeye hakkı yoktur." diyor. Nereden nereye!
Dolayısıyla, Sayın Başbakanın bile özel hayatın gizliliğine ilişkin bu subjektif bakışına bakarsak, bütün yetkiyi TİB Başkanına, yürütme organını temsil eden bir kişiye vermek vahim bir hatadır. Bu konuda en önemli şey, yargıya yetki vermektir. Ve şöyle ilginç bir şeyle daha karşı karşıya kalıyoruz: Devlet yönetiminde kurumlar ve kurallar esastır aslında ama bugün, emanet memurlar esas hâle gelmiştir yani mutemet memurlara devlet teslim edilmiştir. MİT Müsteşarı her şeyden sorumlu. TİB Başkanı şimdi çok önemli şeylerden sorumlu; artık, vatandaş için özel hayata müdahale ne noktadadır diye, bu konuda karar verecek tek mekanizma olmuştur. Keza, koskoca Anadolu Ajansı yine bu düzenlemeyle bir genel müdüre devrediliyor. Nedir bu? Mutemet kişi, güven yani Anadolu Ajansının Genel Müdürü, Anadolu Ajansının önemli bir hissesine sahip oluyor yasal düzenlemeyle ya da TİB Başkanı, insanların özel yaşamlarındaki gelinen noktayı tayin eden kişi hâline dönüştürülüyor.
Değerli arkadaşlarım, bu bir kaçış ve telaş yasasıdır aslında, bir gedik kapama yasasıdır. Lakin, şunu unutmayalım: Yazar kasayla gelenler, para sayma makinesiyle giderler.
Hepinize saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)