GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:59
Tarih:11.02.2014

ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yine, Meclise bakıyorum, büyük ölçüde bir uyuklama ve sayıklama aşamasına geçilmiş durumda.

ALİ AYDINLIOĞLU (Balıkesir) - Sen kendi grubuna bak!

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Onun için, bunu biraz hareketlendirip biraz uyarmak istiyorum.

Değerli milletvekilleri, yasalar hiç kuşkusuz, herkesin ve her kesimin -sonuçta bir iradenin ortaya koyduğu- birtakım müeyyidelere uymasını öngörür. Dolayısıyla, yasa çıkarmak ciddi bir iştir. Bu Mecliste bu yasalar çıkarılırken, hepsi birbirinin içerisine boca edilmiş ve birden fazla Bakanlığın birden fazla uzmanlık alanını gerektiren, ihtisası gerektiren, üzerinde ihtisas komisyonlarında yoğun bir biçimde durulması ve çalışılması gereken yasaları hepsini bir araya toplayarak sürekli bir biçimde Meclise getirip bir torba yasa sistemiyle Meclisi -tabir yerindeyse- bu şekilde çalıştırmak, halka, halkın ihtiyaçlarına, halkın beklentilerine karşı saygısız davranmak anlamına gelmektedir.

Çok açık bir şekilde ifade etmek gerekir ki, 4+4+4 yasa tasarısı görüşülürken Millî Eğitim Komisyonuna bu yasa tasarısıyla ya da bu yasanın öngördüğü birtakım malzemelerin ve hizmetlerin alım ve satımında kamu ihale mevzuatı uygulanmayacak şeklinde bir madde konmuştur. Ve dolayıyla, biz, Millî Eğitim Komisyonunda kamu ihale mevzuatının satın alım ve buna benzer hizmetlerde İhale Kanunu'nun uygulanıp uygulanmamasını tartışmıştık. Hâlbuki, orası ihale komisyonu değildi, orası Millî Eğitim Komisyonuydu.

Şimdi, geliyoruz, bakıyoruz ki, Plan ve Bütçe Komisyonunda "Falanca yere bir üniversite kurulsun." deniliyor, üniversitenin ayrıntıları ortaya konuluyor; hangi fakülteler açılacak, hangi enstitüler açılacak, hangi yüksekokullar açılacak, bunlar oraya yazılıyor fakat Millî Eğitim Komisyonunun buradaki görüşü yok. Millî Eğitim Komisyonu, eğitimciler bu işe ne diyor, bunlardan hiç kimsenin haberi yok ve dolayısıyla, bu yasa buraya geliyor ve buradan çıkıp gidiyor. Bir yasa çıktığı zaman, onun diğer yasalara etkisi ne olacak, bir yasa çıktığı zaman gruplardan bir kısmının bundan etkilenme düzeyiyle toplumun genel etkilenme düzeyi ne olacak, bütün bunlar ortada görülmüyor, olmuyor, dikkate alınmıyor, bunun sonucu olarak çıkan yasalar da sakat ve hasarlı yasalar oluyor. Bir süre sonra kanun hükmünde kararname ve bazı kanunlarda değişiklik öngören değişiklik tekliflerini getiriyorsunuz ve dolayısıyla, bu tür bir yaklaşım tarzı, tabir yerindeyse, âdeta, millî iradenin amaç dışı kullanılması anlamına gelmektedir. Bu durumun yasa yapma tekniğiyle uzaktan yakından alakası yoktur. Burada bir "tutarlılık", burada bir "devamlılık", burada bir "bütünsellik" denilen bir sistematik vardır, bunlardan hiçbirisine riayet etmezseniz her getirdiğiniz yasayı bir başka yasayla değiştirmek ve dönüştürmek zorunda kalacağınızdan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. "Liyakat, ehliyet, uzmanlık" diye bir şey vardır, buna "meritokrasi" denir. Aristokrasi seçkinlerin iktidarıdır, meritokrasi liyakatlilerin iktidarıdır. Liyakatlilerin iktidarını kurabilmek, liyakatlilerin ortaya koyduğu görüş ve düşünceleri esas alarak yasayı çıkarmak ve bunun sonucu olarak ortaya çıkan yapının da toplumu rahatlatıcı, sorun çözücü bir hâle gelmesine sebep olur. Aksi takdirde, hiç ihtisası olmayan ve tamamen tahayyüllere ve birtakım yaklaşımlara dayalı olarak getirilen yasa tasarılarının kendisi kârından daha çok zarar getirecektir ve birtakım hususların görülmesini engelleyecektir.

İki tane önemli arızamız var; bunlardan bir tanesi organize olma arızası, ikincisi de koordine olma arızasıdır.

Koordine olma, işler, faaliyetler, kişiler ve organlar arasında uyum ve ahengin kurulmasıdır. Organize olmak ise birbirine benzeyen işlerin bir yönetim altında toplanması ve onlara uygun kişilerin atanması, bunların arasındaki ast-üst ilişkilerinin kurulması ve bunların nasıl, nerede, ne şekilde çalışacakları, alet ve edevatın belirlenmesi anlamına gelmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Bunların ikisinin de yasalar çıkarılırken özellikle dikkate alınması...

BAŞKAN - Sayın Yeniçeri, teşekkür ederim.

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - ...ve bu çerçeve içerisinde görüşlerin veya yasaların çıkartılması gerekiyor, aksi takdirde buradan yasayı çıkarırsınız, üç ay sonra da getirirsiniz bu çıkardığınız yasayı çıkardığınıza nasıl pişman olduğunuzu ifade etmek için bir değişiklik önergesiyle...

BAŞKAN - Sayın Yeniçeri, teşekkür ederiz.

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - ...veya bir değişiklik teklifiyle milletin karşısına gelirsiniz.

Bizi buradan toplum izliyor ve dolayısıyla da bu bizi izleyen toplum her şeyden önce bu koy-kaldır, yap-boz, dene-yanıl sistemini hiç kuşkunuz olmasın ki not ediyor.

BAŞKAN - Sayın Yeniçeri, süreniz doldu.

ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Bu da doğru bir yaklaşım tarzı değil.

Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)