GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:61
Tarih:13.02.2014

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; verdiğimiz önergeyle sivil savunma uzmanlarının yaşadıkları sorunlara daha sahip çıkılması, onların sorunlarının çözümü konusunda bu torba kanunla onların hak ve menfaatlerinin korunması doğrultusunda Parlamentonun duyarlı olup katkı vermesini arzu ediyoruz. Sivil savunma uzmanları... Bildiğiniz gibi, bu önemli konuda hayati tehlikeleri de göze alarak yapılan bu çalışmalarda onlara verilecek her türlü desteğin, ülkemizde çalışma koşullarının ağırlığı içerisinde her türlü fedakârlığı yapan tüm çalışanlarda olduğu gibi onlarda da önemli olduğunun altını çizmek istiyorum.

Değerli arkadaşlar, bu vesileyle ülkemizde çalışanların önemli sorunları olduğu açık, hem çalışma koşullarından kaynaklanan hem ücretten kaynaklanan koşullar giderek ülkede çalışanların ağır yüklerle karşı karşıya olduğu, aldığı ücretlerin ve bu ücretlerle yaşamalarının zorlukları çok açık.

Ama, bütün bunlarla birlikte ayrı bir konunun da altını çizmek istiyorum bugün. Bu Parlamentonun dikkat etmesi gereken önemli konulardan bir tanesi de atanamayan öğretmenlerdir. Türkiye'nin bugün en önemli konularından biri, bilgi ve teknoloji çağında bilgiyi ve teknolojiyi yakalayıp o bilgi ve teknolojiyle en iyi şekilde dünyanın gelişmesine ayak uydurabilmektir. Peki, bilgi ve teknoloji çağında bunu neyle yapacağız? En iyi şey, bilgiyi çocukların çocukluğundan başlayarak insanlara aktaran öğretmenler aracılığıyla yapacağız. Bugün, ülkemizde 350 bine yakın atanamayan öğretmenin olması gerçekten çok düşündürücü bir konudur. Kaynaklarımızın tümünü öncelikli olarak eğitime ve eğitimi öğreten öğretmenlere ayırmamız gerektiği çok açıktır.

Değerli arkadaşlar, atanamayan öğretmenlerin dramlarını açın, İnternet sitelerinde görün. O dramlar hem yürek burkmakta hem bu ülkenin gelişim çizgisini ileri noktaya taşıyacak bu arkadaşlarımıza yapmış olduğumuz haksızlığı bir kez daha gözler önüne sermektedir. Öğretmen olmuş, fizik öğretmek, kimya öğretmek, matematik öğretmek, felsefe öğretmek için kendini hazırlamış bu genç insanlar yıllarca atanamayan öğretmen olmanın bunalımını yaşamakta, kimisi intihar etmekte, kimisi yakalandığı hastalıktan ölüm döşeğinde beklemekte, kimisi de atanamadan ölmektedir.

Değerli arkadaşlar, Türkiye'nin en büyük değeri genç, eğitilmiş insan kaynağıdır. Bu insan kaynağını bu hâlde bırakmak, onları ailesinin, nişanlısının veya babasının, anasının karşısında boynu bükük yaşamasına kendi kaderiymiş gibi terk etmek bu ülkeyi yöneten insanların en büyük ayıplarından bir tanesidir.

Atanamayan öğretmenlerin taleplerini dikkate almak zorundayız. O insanlar yıllarca bu ülkede işe yaramak, eğitim ve öğretimde katkı koyabilmek için hem ailelerinin desteğini hem kendilerinin en güzel yıllarını eğitime vermişler. Ama bugün çöpçülükten diğer her buldukları işe gidebilir noktaya gelmişler, bu öğretmenler çok ucuz iş gücü olarak, ek dersler vererek yaşamlarını devam ettirmek zorunda kalmışlar ama çok büyük çoğunluğu atanamamış öğretmen olarak toplumda kendisine kız verilmeyen, kendisine yanlış gözle bakılan genç nüfus olarak önümüzde durmaktadırlar.

Vicdanlarınıza sesleniyorum: Türkiye Cumhuriyeti gibi büyük bir devletin öğretmen kadrosunu değerlendirmemesi ve atamaması, o insanları işsiz bırakması hem gelecek kuşaklara yapılmış ihanettir hem bu insanların bugün yaşadıkları dramda sessiz kalmanın vicdanlarda yarattığı büyük bir ızdıraptır.

Bu nedenle, bu torba yasada, bir kez daha, atanamayan öğretmenlerin sorunlarının çözülmesinde tüm Parlamentoyu harekete geçmeye davet ediyor, huzurlarınızı saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)