GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:61
Tarih:13.02.2014

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, 546 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 15'inci maddesi üzerine söz almış bulunuyorum. Sağlık hizmetlerindeki ciddi aksamaları gördüğü hâlde "Sağlıkta çağ atladık." diyerek halkı yanıltmayan milletvekillerini saygıyla selamlıyorum.

15'inci maddeyle tüm acil çağrıları karşılama, sevk ve idare tek çatı altında toplanıyor. Elbette ki buna bir itirazımız yok. Her ne kadar bu madde "Avrupa Birliği uyum yasaları gereği" ile çıkarılsa da sonuçta uygulama yararlı olacaktır. İtfaiye, polis, ambulans gibi yerlere yapılan çağrıları tek çatı altında topluyorsunuz, güzel. Ancak, düzenleme yapma yetkisini sadece İçişleri Bakanına veriyorsunuz. İçişleri Bakanı sağlık hizmetlerinin organizasyonundan ne anlar? Anlamaz, İçişleri Bakanının başka uzmanlık alanları var, bu işler ayakkabı kutusuna benzemez, herkesin ayrı bir uzmanlık alanı var. Ha, eğer "Fark etmez, Sağlık Bakanı da zaten bu işlerden anlamaz." diyorsanız, işte bunda haklı olabilirsiniz, buna bir itirazım yok. Biz yine de önergemizle "Bu yönetmeliği çıkarırken Sağlık Bakanına danışın." diyoruz. Önergemizi verdik, anladığım kadarıyla dikkate almışsınız, siz de bizimkine benzer bir önerge hazırlamışsınız ve nihayet Sağlık Bakanını da işin içine dâhil etmişsiniz. Eh, gecenin bu vaktinde belki hayırlı bir iş yapmış olabilirsiniz.

Şimdi, Sağlık Bakanı 112'yi koordine etmekle sorumlu, o yüzden 112'yle ilgili verilecek kararlarda Bakanın mutlaka, mutlaka fikri alınmalı. Peki, Sağlık Bakanı 112'yi koordine etmekle sorumlu olduğu hâlde yeterince edebiliyor mu? Hayır. Neden? Çünkü çok meşgul Sayın Bakan. Neler yapıyor? Özel hastanelere hoca kiralıyor; çok meşgul, yazık. Bazı yandaş ve candaş doktorlara mecburi hizmeti kaldırıyor. Bunların hepsini siz o mübarek ellerinizi kaldırarak onaylamıştınız geçen haftalarda.

Çok meşgul Sayın Sağlık Bakanı. Vatandaşlara, yüzde 200 fark ödemek üzere, her hastaneye gittiğinde 11 ayrı noktadan fark ödemek üzere düzenlemeler yapıyor; çok meşgul. Hele bugünlerde çok daha meşgul. Neden? İşi, gücü bıraktı, Ankara Tabip Odasına dava açıyor, Yönetim Kurulunu ve Haysiyet Kurulunu görevden almak istiyor. Çok meşgul. Niye görevden almak istiyor biliyor musunuz? Çünkü diyor ki: "Hekimler Gezi olaylarında sokaktaki vatandaşa yardım ettiler." "Ee, -gerekçede söylüyor; bakın, bu benim fikrim değil- bütün hekimleri cezalandıramayacağıma göre Ankara Tabip Odasının Yönetim Kurulunu ve Haysiyet Kurulunu görevden alayım." diyor.

Sayın Bakan, ne yaparsanız yapın, kimi görevden alırsanız alın bu ülkede yaşayan hekimler her zaman, her koşulda halkının yanında yer alacaktır. Hiçbir şekilde hekimleri geri döndüremezsiniz. İşgal kuvvetleri bile bizi geri döndüremedi. İstanbul Tıp Fakültesinden bir dönem mezun verilmedi, bütün doktorlar şehit oldular. Sen mi bizi korkutacaksın? Hadi oradan! (CHP sıralarından "Bravo!" sesleri, alkışlar)

Şimdi, 112'yi koordine edemeyen Bakan, kalkacak, illerin ambulans ihtiyaçlarını bekletecek, tam seçim zamanı illere ambulans dağıtarak şov yapacak. Yakıştı mı? Vallahi yakışmadı, yakışmadı.

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Nasıl biliyorsunuz? Niyet mi okuyorsunuz, canım ne biliyorsunuz?

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Her sene dağıtıyor, her sene dağıtıyor.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Her sene dağıtıyorsunuz, seçim dönemi geldi, ambulansları dağıtıyorsunuz.

Ben size sorarım zıplayan milletvekilleri...

HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) - Sizin zamanınızda ambulans yoktu, ambulans bile görmediniz.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Eğer bu ambulansları bekletmeseydiniz, Van'a gönderseydiniz, hani meşhur kar paletli ambulanslarınızı, acaba Vanlı Muharrem ölecek miydi? Ölmeyecekti belki de. Oraya ambulans gönderemediğiniz için o çocuk öldü. Eğer ambulansları zamanında gönderseydiniz...

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Kaç tane ambulans verildiğini sayamıyorsunuz!

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Vay efendim, çağ atlamışız! Siz ne atladığınızın farkında bile değilsiniz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Sen hiç Bahçesaray'da bir mezraya gittin mi?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - "Çağ atladık." diye size yutturan bir Dünya Bankası var, bir IMF var. Ancak onlar size çağ atladığınızı söyleyebiliyorlar, siz de bunlara inanıyorsunuz. Bunların hesabını vereceksiniz. Eğer o ambulansı Van'a göndermiş olsaydınız Muharrem ölmeyecekti. Kalkmış bugün Sayın Bakan hazretleri bir açıklama yapıyor, diyor ki: "Bir resimle bizim itibarımızı zedelemeyin, sağlıkta çağ atladık." Sayın Bakan, o "resim" dediğiniz resmin içindeki çuvalda bir çocuk ölüsü var ve bir baba taşıyor. Kalkmış, efendim, "Bunu istismar etmeyin..." Ne istismarı? Bunun adı istismar değil, bunun adı ihmaldir.

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Bahçesaray'ı gördün mü sen?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Sen kalkacaksın, "Benim ambulanslarım var, ben çağ atladım." diye istismar edeceksin... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - ...sonra ölü çocuğu da babasına taşıtacaksın. Var mı böyle! (CHP sıralarından alkışlar)