| Konu: | BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 61 |
| Tarih: | 13.02.2014 |
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bıraktığım yerden devam etmek istiyorum.
"Peki, sanayimiz bugün niye bu noktalara gelmiştir?" diye sorduğumda, onun cevabını da uygulanan ekonomik politikalar sonucu sanayinin içine düştüğü durum olarak nitelemiştik. Peki, ne oldu? Bakın, Türkiye'de on bir yıllık iktidar döneminde sanayi tabanı eridi. Gayrisafi millî hasılada, 2002 yılıyla 2013 yılını kıyasladığınız zaman, toplam hasıla içerisindeki payı, sanayinin oranı olarak bakıldığında yüzde 8'lerden 3,4'lere düşen bir orana gelmiştir. Sanayimizin, asıl önemli olan, bu çağda bilgi ve teknolojiyle, yenilik, AR-GE'yi kullanarak yüksek teknoloji ve katma değeri yüksek ürün ihraç edebilen bir sanayi konumuna gelmesi gereken Türk sanayisinin ve Türk ihracatçısının... Maalesef, gelinen nokta itibarıyla, büyük oranda gelişmiş ülkelerin terk ettikleri alanlarda ihracat yapan, ara malı ithal ederek onları mamul hâle getirip ihraç eden bir ülke konumuna geldik. Bunu nereden mi çıkarıyorum? Türkiye'nin 1 liralık ihracatının yaklaşık 80 kuruşu ara malı ithalatı yaparak yaptığı ihracattır. Aynı zamanda bir rakam daha vereyim: Türk sanayisinin ihraç ettiği ürünlerde, 1 kilogram ürün ihraç ettiğinde ülkeye getirdiği döviz miktarı 1,46 dolarken, bizimle eş değer ülkelere veya diğer ülkelere baktığınızda; Kore'de bu 3 dolar, Almanya'da 4,6 dolar civarındadır yani biz yükte ağır pahada düşük mal ihraç eden bir ülke hâline gelmişiz. Yani, biz teknoloji çağında teknoloji ve bilimi ıskalayıp daha çok yüksek teknolojiye sahip ülkelerin yapmadıkları alanlarda, örneğin buzdolabında, örneğin televizyonda, örneğin demir çelikte ihracat noktasında bir sanayiye gitmek durumundayız. Bu bizim için çok ciddi bir tehlike ve risktir. Bu riski aşabilmek için de sanayiciyi AR-GE'de desteklemelisiniz, AR-GE'ye ayrılan toplam bütçe içerisindeki payı yükseltmelisiniz, eğitim kalitesini ve niteliğini iyileştirmelisiniz. Bu konulardaki rakamları da karşılaştırdığımızda gayrisafi millî hasıladan bugün bizim ayırdığımız pay binde 84'tür ama Kore'nin ayırdığı pay 3,26'dır. Demek ki biz, sanayicimizin AR-GE'sine ve teknoloji üretmesine kaynak aktarmada -gayrisafi millî hasılamız içerisindeki payı artırmamıza rağmen- çok düşük oranlardayız. Onun için, ihracatımızdaki paylara baktığımızda, kilo bazında baktığımızda bu noktadayız.
Aynı şekilde, eğitim kalitesinde PISA Endeksi'ne bakınız. Türkiye, 65 ülke arasında matematikte, fende ve okuma anlamada 40, 43 ve 44'üncü sırada, 65 ülke arasında toplam olarak 44'üncü sırada. Yani bu eğitim düzeyi, bu AR-GE'ye ayrılan paylar olarak baktığınızda, Türkiye, bugünkü ihracat noktasından ileriye çıkıp, yüksek katma değerli ürün üretip, onu ihraç edip yüksek katma değer kazanan bir ülke hâline gelme şansını kaçırmıştır. Bu, 2023'te ilk 10 gelişmiş ülke arasına girme hedefinden çok uzaklaşmışsınız ve Türkiye giderek orta gelir tuzağının içerisine düşmüş bir ülke hâline gelmiş demektir.
Bunlarda -buradan bir kez daha uyararak- yeni sanayi politikaları için bu Meclisin ve Hükûmetin acilen planlar, programlar noktasında çalışma yapmasına ihtiyaç vardır.
Bu duygularla, yeni bir iktidara, yeni bir sanayi politikasına ihtiyaç olduğunu söylüyor, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)