GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bilgi ekonomisi ve İnternet özgürlüklerine ilişkin
Yasama Yılı:4
Birleşim:62
Tarih:14.02.2014

AYKAN ERDEMİR (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri ve İnternet üzerinden bizleri izleyen vatandaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.

Ülkemiz ve çocuklarımız için daha iyi bir yaşam kuşkusuz hepimizin ortak arzusu. Bunu gerçekleştirmenin yolu da bilgi ekonomisini geliştirerek Türkiye'yi orta gelir tuzağından kurtarmaktan geçiyor. Ne yazık ki Türkiye, 2013 Küresel Rekabet Endeksinde yenileşimde 148 ülke arasında 55'inci sırada yer alıyor. Yenileşimde 55'inci sırada olan ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri yapmak için ne yapmamız gerekiyor? Bilgi ekonomisine, patent ve faydalı modele dayalı üretime, yüksek katma değerli üretim desenine ve güçlü markalara nasıl ulaşabiliriz? Bilgi toplumu olmak için üniversiteler, teknoparklar, AR-GE merkezleri yeterli mi? İnternet yasaklarının Türkiye gündemini meşgul ettiği bugünlerde, gelin bu soruların yanıtını birlikte arayalım.

Başbakan Sayın Erdoğan geçtiğimiz yıl Finlandiya ziyareti sırasında "Angry Birds" oyununu üreten "Rovio" adlı şirketin yöneticisi Mikael Hed'e "Bu kuş neden kızgın?" diye sormuştu. Sayın Başbakan keşke "Bu kuş neden kızgın?" diye soracağına, "Kızgın Kuş gibi bir başarı öyküsünün sırrı nedir?" diye sorsaydı.

Kızgın Kuş, 2003 yılında Helsinki Teknoloji Üniversitesinden mezun olan 3 öğrencinin yaratıcılığının eseri. Kızgın Kuş, bugün 650 kişi istihdam edip 2 milyar tüketiciye ulaşıyor, yılda 150 milyon avro gelir elde ediyor. Her yıl tam 45 ayakkabı kutusu dolduracak kadar katma değer yaratıyor. Halihâzırda Türkiye'nin kızgın bir Başbakanı var. Acaba bir gün Kızgın Kuş gibi bir başarı öyküsü de olacak mı?

Bir bakanımız "Biz icat yapamıyoruz, buluş yapamıyoruz. Tarım ülkesiyiz biz. Ne yapacağız biz? Ara teknik eleman ülkesiyiz biz." demişti. Acaba gerçekten öyle mi?

Gelin birlikte ODTÜ Teknokent'e bir göz atalım. Hani Sayın Başbakan'ın "Bu hocalar öğrencilerini böyle yetiştiriyorsa, onlara yazıklar olsun. Bize böyle hocalar lazım değil." dediği ODTÜ öğretim üyeleri ve öğrencilerinin neler başardıklarına bakalım.

ODTÜ Teknokent'te geliştirilen "Mount&Blade" adlı bilgisayar oyunu dünyada "Tüm zamanların en iyi 100 oyunu" listesinde 86'ncı sırada yer almayı başardı. 2012 yılında 3 milyon dolar gelir elde etti. Nitelikli istihdam yaratmaya devam ediyor.

ODTÜ Teknokent benzeri başarı öykülerine her yerde ihtiyacımız var. Bursa Yazılım Vadisi girişimi de bu amaçla yola çıkmış bir proje. Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansının 1 milyon lira destek verdiği projenin başarısını önümüzdeki süreçte cezbettiği nitelikli insanlar belirleyecek.

Geçtiğimiz yıl Londra'da "Silicon Roundabout" olarak bilinen "Silikon Kavşağı"nı ziyaret ettim. Beş yıl içinde 5 bin start-up şirketin yanı sıra çok sayıda büyük yatırımcıyı çekmeyi başarmış "Tech City'nin başarısının sırrı nedir?" diye sordum. Bize eşlik eden yetkili "Bu soruyu hep sorarlar." dedi. Sonra da parmağıyla caddeleri dolduran kafeleri, barları, restoranları ve duvarları süsleyen eğlence ve sanat etkinlikleri duyurularını gösterdi. "Yaratıcı insanları Tech City'ye çeken işte bu özgürlükler ortamıdır." dedikten sonra ekledi: "Buradaki girişimcilerin birinci talebi özgürlüktür."

Demek ki üniversitelerimiz, teknoparklarımız, AR-GE merkezlerimiz ve fabrikalarımız olsa da, girişimcilerimiz teşvik, hibe ve vergi muafiyeti politikalarıyla desteklense de bunlar rekabetçi bilgi ekonomisi için yeterli olmuyor. Patent ve faydalı modele dayalı yüksek katma değerli üretim desenine ve güçlü markalara ulaşmanın yolu yaratıcı sınıflardan geçiyor. Yaratıcı sınıflar ise özgürlükler ikliminden besleniyor, özgürlüklerin kısıtlandığı baskıcı coğrafyaları hızla terk ediyor. Unutmayalım ki özgürlükler iklimi bozuk olan bir ülkenin yatırım iklimi de gelişmiyor.

Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül İnternet yasasını veto edip etmeyeceğine karar verirken aslında Türkiye'nin özgürlükler ve yatırım ikliminin ne olacağına da karar verecek. Türkiye, bilişim sektörünü, yaratıcı sınıfları ve bilgi ekonomisini cezbeden bir ülke mi olacak; yoksa, Türkiye, orta gelir tuzağında, kronik işsizlik çeken ve bir bakanın deyimiyle "İcat, buluş yapamayan ara teknik eleman ülkesi." mi olacak?

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)