GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:62
Tarih:14.02.2014

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu'ndaki bu değişiklik... Siyasal iktidar ne diyor? "Biz iktidarız her şey yaparız." Evet, kuvvetler ayrılığı ilkesi uyarınca, Anayasa'mızın 9'uncu maddesine baktığımız zaman "Yargı yetkisi Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır." deniliyor. Burada yargılama makamları yani savcılar ve yargıçlar ve mahkemeler bu yetkiyi kullanırken, nasıl Türk milleti siyasal iktidara seçimlerde oy verip bu görevi, iktidar olma görevini vermişse aynı şekilde bu yetkiyi, bu görevi de Türk milleti adına yargı kullanıyor. Yargının meşru kaynağı Türk milletidir ve bu Anayasa'dır.

Şimdi, bu çerçevede baktığımız zaman, yürütme yetkisi madde 8'de yazar. "Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır." Şimdi, işin püf noktası burası. Anayasa'nın 159'uncu maddesindeki yetkilerin alınması... Evet, kanunla bu yetkide düzenleme yapılabilir deniliyor ama hukuk devleti ilkelerine, hâkimlerin bağımsızlık ve tarafsızlığına, mahkemelerin tarafsızlık ve bağımsızlığına gölge düşürülmemesi lazım.

Şimdi, bu çerçevede baktığımız zaman, bu düzenlemeye niçin ihtiyaç oldu? Bu düzenleme eğer 17 Aralık 2013 tarihinde bakanların, siyasetçilerin, müteahhitlerin, iş adamlarının bulaştığı rüşvet ve yolsuzluk operasyonu olmamış olsaydı böyle bir ihtiyaç bugün olmazdı. Siyasal iktidar Türkiye'nin her tarafında gayet rahat, taşeronlaşma adına her şeyi eline geçirmiş durumda. Eline geçiremediği hangi kurumlar kaldı? Evet, siyasi partiler kaldı... Aynı zamanda, hâlen gerçekten namuslu, dürüst yargıçlar ve savcılar var, hâlen namuslu, dürüst emniyet mensupları var. Emniyet mensuplarını dağıttılar, emniyet mensuplarında bu işi başaramadılar. Olmayınca bu sefer ne yapmanız lazım? Efendim, cumhuriyet savcıları. Cumhuriyet savcısı da olmadı, mahkemelere oldu. Peki, burada sebep ne deniliyor? "Efendim, Türkiye'de paralel yapı var, bu paralel yapı maalesef ..." Paralel yapı dedikleri de "çete" deniliyor. Ee, peki çeteyse, Sayın Adalet Bakanı, siz bir soruşturma açtırdıysanız bu çeteyle, bu paralel yapıyla ilgili bize bunun soruşturma numarasını verin. Aslında Hükûmetle bu "paralel yapı" dedikleri, "çete" dedikleri aynı konumdadırlar. (CHP sıralarından alkışlar) Hükûmet seçilmiş durumda, seçilmiş durumda iktidar; bunlar ana caddede gidiyor, paralel yapı tali caddede gidiyor. İkisinin hedefi, ikisinin amacı, ikisinin aracı aynıdır. Nedir hedefi? Takdir edersiniz biz hepinizi tanıyoruz, siz de hepiniz bizi tanıyorsunuz. Sizin amacınız ne? Yani Millî Nizam'dan tutun Refah'tan, Saadet'ten şu andaki son partiniz AKP'ye kadar tek bir amacınız var, tek bir hedefiniz var.

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Kızacaklar size, böyle konuşmayın!

MAHMUT TANAL (Devamla) - Tek hedefiniz, cumhuriyetin temel ilkeleri olan laik rejimi ortadan kaldırmak. (CHP sıralarından alkışlar)

İHSAN ŞENER (Ordu) - Allah, Allah!

MAHMUT TANAL (Devamla) - Ne oldu bu? Sizin de hedefiniz bu, paralel yapınızın da hedefi bu. İki yanlıştan bir doğru çıkmaz; ikinizin amacı bu, ikinizin hedefi bu, ikisinin temel araçları bu.

Onun için, Hükûmet şu durumda mevcut olan Anayasa'yı, mevcut olan uluslararası sözleşmeleri ihlal ettiği için gayrimeşru bir iktidar şu anda iktidarda, gayrimeşru bir Hükûmet iktidarda. (CHP sıralarından alkışlar) Gayrimeşru hükûmetin olduğu yerde insanlar kendi temel hak ve özgürlüklerini kullanma adına meşru olan her türlü aracı kullanır.

Onun için, bizim siyasal iktidardan talebimiz şu: Şimdi bakın, Sayın Adalet Bakanı... Ama burada yok, neden gitti ben onu da anlamadım. (CHP sıralarından "Arkanda, arkanda" sesleri)

Sayın Adalet Bakanı, sizin hakkınızda fezleke var, benim de hakkımda fezleke var. Yüreğiniz varsa, iktidarınıza güveniyorsanız, yargınıza güveniyorsanız, polisinize güveniyorsanız, Parlamentonuzun gücüne güveniyorsanız fezlekemin Meclise getirilerek...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MAHMUT TANAL (Devamla) - Dokunulmazlıktan yararlanmak istemiyorum, ayrımcılıktan yararlanmak istemiyorum, eşitsizlikten yararlanmak istemiyorum, ben yargılanmak istiyorum. Aynı şekilde sizin Bakanlar Kurulunun içerisinde bulunan tüm bakanlar ve Adalet Bakanı dâhil olmak üzere buyurun, fezlekelerinizi Meclise getirin.

BAŞKAN - Evet, teşekkür ediyorum Sayın Tanal.

MAHMUT TANAL (Devamla) - Fezlekelerimizi Meclise getirin. Bu dokunulmazlıkları kaldıralım, eşitsizliklere son diyelim. Yani, burada, milletvekili olmak, bakan olmak, bakan çocuğu olmak, bir imtiyaz sahibinin olmaması lazım.

BAŞKAN - Sayın Tanal, lütfen!

MAHMUT TANAL (Devamla) - Türkiye Büyük Millet Meclisi imtiyazların rejimi değildir, imtiyazların yeri değildir, suç işleme yeri değildir. Hukuk devletinde olması gereken husus...

BAŞKAN - Sayın Tanal...

MAHMUT TANAL (Devamla) - ...herkesin hukuk önünde eşit bir şekilde yargılanması lazım, hesap vermesi lazım. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Şimdi, Sayın Başkan, asıl olması gereken, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin Türkiye'ye saygı duyması lazım ve Türkiye...

ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Zamanımızı çalıyorsunuz, hakkımızı ihlal ediyorsun. Süreniz bitti.

MAHMUT TANAL (Devamla) - Bakın Hanımefendi, yolsuzluk var, rüşvet var, hırsızlık var, sesimizi duyasınız diye feryat ediyorum.

ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Süreniz bitti, süreniz bitti.

BÜNYAMİN ÖZBEK (Bayburt) - Zamanımızı çalıyorsun, otur oturduğun yerde, süren bitti ya!

BAŞKAN - Sayın Tanal lütfen!

MAHMUT TANAL (Devamla) - Bakın, en büyük haksızlık hırsızlıktır. Bu hırsızlığa bir son vermek lazım. Onun için, benim sizden istirhamım, hepinize görev düşüyor, hepimize sorumluluk düşüyor. Bu bakanların... (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Bakın, hem bu yasal düzenleme neye ihtiyaç veriyor? Bu yasal düzenlemenin amacı rüşvet ve yolsuzluğu önlemek için getiriliyor. Rüşvet ve yolsuzluk olmamış olsaydı, buna bir ihtiyaç olmayacaktı.

Sayın milletvekilleri, yani sizler milletvekili olmadan önce böyle bir düzenleme gelmiş olsaydı ne söyleyecektiniz?

BAŞKAN - Sayın Tanal, lütfen!

MAHMUT TANAL (Devamla) - Diyecektiniz, ya hakikaten iktidar yanlış yapıyor. Elinizi vicdanınıza koyun.