| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 62 |
| Tarih: | 14.02.2014 |
AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; sözlerime Hipokrat andı içmiş bir hekim olarak başlamak istiyorum. Muhtemelen, buradaki bütün hekim arkadaşlarım ne demek istediğimi gayet iyi anlayacaklardır.
Öncelikle şu anda yapılan çalışmanın insan akıl sağlığıyla yapılabilecek bu kadar yorgunluk üzerine bir çalışma olmadığını söylemek istiyorum.
İkincisi, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun yapması gerekeni yaptığını düşünüyorum çünkü insan aklı ve insan vicdanı yaşayabilmek için bazı savunma mekanizmaları kullanır. Eğer insan aklı ve vicdanı yaptığı işe inanmıyorsa ve bir haksızlığı gerçekleştirmek istiyorsa, bu haksızlığı ve usulsüzlüğü akla uygun hâle getirir ki, akıl sağlığını korusun. Onun için, Sayın Başbakan ve onun suç ortaklarını savunma konusunda gösterdiğiniz gayreti bir hekim olarak gayet iyi anladığımı ifade etmek istiyorum.
Değerli arkadaşlar, ben burada hukuksuz bu kanun tartışılırken sizden adalet isteyecek durumda değilim çünkü Sayın Adalet Bakanını uzun zamandır tanıyoruz, ona söylenen sözlerin buza yazılan yazılardan ibaret olduğunu biliyorum. Ancak ben ve arkadaşlarım, aklı başında siyasiler, hukukçular Türkiye'de adalet arıyorlar. Nasıl bir adalet arıyorlar? Önce, Atatürk'ün kurduğu bu yüce Meclisin ruhuna uygun bir adalet arıyorlar. Eğer siz, hiçbir demokratik iktidarın aklına dahi getiremeyeceği adalet mekanizmalarını kullanarak, eğer kuvvetler ayrılığını yok etme peşindeyseniz bu gayrimeşru tutumunuzu uzun süre sürdürmeniz mümkün olamayacak. Gerçi bir alışkanlığınız var, buna Oslo'dan itibaren başladınız, hatta daha da önemlisi 2010 referandumuyla getirdiğiniz bir Anayasa değişikliğiyle yapacağınız kanunsuzlukları ve Sayın Başbakanın sığınacağı kanunsuzlukları bir anayasal koruma altına aldınız. O gün çok övdüğünüz ve o anayasal referandumla inşa ettiğiniz Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu hırsız-polis oyununda bazı kişileri yakalayınca şimdi de bambaşka bir şekilde dizayn etmeye çalışıyorsunuz.
Paralel devletten söz ediyorsunuz. Biraz önce bir değerli konuşmacı söyledi, bir paralel devleti daha önce ilan etmiştiniz "KCK" diye. Geçenlerde yeni bir hikâye ortaya attınız çünkü bütün bu işleri örtbas etmek için millete anlatacak bir hikâyeye ihtiyacınız vardı ve yeni bir paralel devlet daha ilan ettiniz ama ben burada tarihe not düşüyorum: Bu kanunlarla hukuka aykırı, Anayasa'ya aykırı bu kanunlarla aslında Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi paralel devletini kuruyorsunuz. Peki, asıl merkezî devlet nerede? O devleti de yok ettiniz. Bakın, eğer bu devletle, meşru devletle çok oynarsanız bir gün gelir sizin başınızın üstüne çöker.
Bu sıralarda bugün havalı olabilirsiniz, bu sıralardan çok havalı insanlar geçti. Siz kalkıp Silivre'de, Yassıada mahkemelerine rahmet okutacak şekilde insanları yargılayabilirsiniz ve hatta Silivri mahkemelerinde insanları katledebilirsiniz ama bir gün gelir dönerler, meşru ortamlarda sizden hesap sorarlar. Tarih, sivil darbecileri Yassıada benzeri mahkemelerde değil, gerçek hukuk mahkemelerinde bir gün yargılayacaktır ve Türk milleti bunu görecektir.
Hepinize en derin saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)