| Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 63 |
| Tarih: | 18.02.2014 |
MUHARREM VARLI (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; vermiş olduğumuz önerge üzerinde söz aldım. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu maddede Bütünşehir Yasası'yla orman köylülerinin eski haklarından mahrum olmamasıyla alakalı bir düzenleme var. Olumlu bir düzenleme ama eksik kalmış bir düzenleme. Orman köylülerini biraz daha fazla kollamamız, orman ürünlerinden, orman ürünlerinin satışından biraz daha fazla faydalandırmamız lazım. Çünkü, artık orman köyleri tamamen boşalmaya, orman köyleri köy denmeyecek kadar az bir sayıda hane hâline gelmeye başladı. Buraları yaşatmamız lazım, korumamız lazım, orada yaşayan insanları korumamız lazım, onların biraz daha fazla ekonomik manada iyileştirilmesi lazım.
Yine, bu Yerel Yönetimler Yasası'nın değişmesiyle, Bütünşehir Yasası'nın çıkmasıyla alakalı hem orman köylülerini ilgilendiren hem de ovada hazine arazilerinin satışıyla alakalı bir sıkıntı var şimdi. Orman, 2/B arazisi satışları yani hem orman arazisinin satışı hem hazine arazilerinin satışıyla alakalı yasa daha önce çıkmıştı, daha sonra da "bütünşehir" dediğimiz Büyükşehir Yasası'nı çıkarttınız.
Şimdi, 2/B Yasası'na göre hazine arazilerini satın alacak köylüler, imar... Bütünşehir sınırının içerisinde kalan bölge bütün mücavir alan içerisinde kalan bölge olarak mı değerlendirilecek yoksa yine köy statüsünde mi değerlendirilecek? Burada bir belirsizlik var. Dolayısıyla bunu önce bir kanunla belirleyip, buna göre de bir satış sistemi koymak lazım.
Aynı zamanda köylüler bu tarlaları nasıl satın alacaklarını, kaç liradan satın alacaklarını bilmiyorlar. Bununla alakalı çok büyük sıkıntılar var. Eğer rayiç bedel yüksek tutulursa bu tarlaları köylülerin alması mümkün değil. Zaten çiftçi doğru düzgün para kazanamıyor, köylü doğru düzgün para kazanamıyor. Eğer bu rayiç bedelleri yüksek tutulur, bir de çiftçinin önüne bu yüksek bedeller konulursa bu tarlaları çiftçilerin alması mümkün değil. Ee, bu tarlaları kim alır? Bu tarlaları ayakkabı kutularında para biriktirenler alır. Onun için de orada hır çıkar, kavga çıkar. Dolayısıyla köylü asla ve asla kendi tarlasını bir başkasının işlemesine, bir başkasının almasına müsaade etmez. Bunu yaşadığımız, gördüğümüz için söylüyorum. Onun için bununla alakalı bir an önce kanun düzenlemesi yapmamız lazım, bununla alakalı o tarlayı alacak, hazine arazilerini işleyen, hazine arazilerini alacak köylüleri rahatlatmamız lazım.
Yine, 2/B Yasası'yla alakalı hazine arazilerinin satışında 30 Mart tarihi son tarih. Bu tarihin de bir an önce uzatılması lazım. Bununla alakalı çiftçiye yine bir müddet tanınması lazım; bu, Bakanlar Kurulunun yetkisinde. Bakanlar Kurulunun bunu değerlendirip, bununla alakalı bir çalışma yapıp köylülerimizi rahatlatması lazım.
Şimdi, mazot derdinden, gübre derdinden bıkan, ektiği üründen para kazanamayan dolayısıyla ekemeyecek duruma gelen köylüye siz "Yüksek bedellerle bu tarlaları biz size satacağız." derseniz köylü alamaz bunu. Alamayacağı için de, demin de söylediğim gibi, bedavadan para kazananlar, altın ticaretinden para kazananlar, efendim ayakkabı kutularında çil çil dolar biriktirenler bu tarlaları almaya niyetlenecek. Dolayısıyla, biz köylü ve çiftçi olarak -köylülerin ve çiftçilerin adına söylüyorum- asla böyle bir şeye müsaade etmeyeceğiz. Onun için, Hükûmet bir an önce bununla alakalı bir tedbir almalı, bununla alakalı bir yasa düzenlemeli, makul fiyatlar ortaya konulmalı.
Bakın, her defasında söylüyorum: Altında, gümüşte, süs eşyasında KDV'yi sıfırladınız. Yani çiftçinin en büyük maliyeti gübre, "Gübrede KDV'yi sıfırlayın." diye kaç defa kanun teklifi verdim, soru önergesi verdim, her defasında reddettiniz, her defasında "Yok, efendim, devlete ek yük getirir." Peki, süs eşyası, altın ticareti yapanlar devlete ek yük getirmiyor mu, onların vergi vermesi gerekmiyor mu, bir tek çiftçi köylü mü bu ülkede vergi verecek size? Onun için arkadaşlar, lütfen, bu konuda bir an önce tedbir alalım, düzenleme yapalım, gerçekten bu tarlayı eken diken, bu tarlayla uğraşan, çiftçilikle uğraşan insanların bu tarlaları almasına vesile olalım. Bunun vebalinin altında kalırsınız. Allah göstermeye kan dökülürse bunun sorumluluğu sizin sırtınızda kalır. Onun için bunu bir an önce düzenlememiz lazım, bununla alakalı belirsizliği ortadan kaldırmamız lazım. Ayakkabı kutularında para saklayanlara kanun çıkartacağımıza köylülerin menfaatine, orman köylülerinin menfaatine yasalar çıkartalım.
Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)