GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:63
Tarih:18.02.2014

HALUK EYİDOĞAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AFAD'la ilgili 5902 sayılı Yasa'nın 18'inci maddesinin (2)'nci fıkrasında AFAD'ın il müdürlüklerinin görevlerinden bahsedilirken "İlin afet ve acil durum tehlike ve risklerini belirlemek, afet ve acil durum hazırlıklarını yapmak." şeklinde ifade ediliyor görevlerinden bir tanesi.

Şimdi, bu çerçevede 6306 sayılı Kentsel Dönüşüm Yasası ya da Afet Riski Altındaki Alanların Dönüşüm Yasası'yla ilgili birkaç şey söylemek istiyorum: Şimdi, bu yasa çıktıktan sonra İmar ve Şehircilik Müdürlüğü 2012 yılında bir genelgeyle her ilçeden, deprem açısından riskli alanların bilgi ve tespitlerinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bildirilmesini istedi. Bu tespitlerin nasıl yapılacağını o sıralarda kimse bilmiyordu, aslında biliyordu ama bilmiyordu çünkü gelen genelgede bunun nasıl yapılacağı hakkında bir bilgi yoktu.

Bir kentin veya ilçenin kentsel risklerinin belirlenebileceğini tarif eden bir yönerge o anlamda yok ancak 2008'de yayımlanmış Mikrobölgeleme Yönergesi var. Bayındırlık ve İskân Bakanlığı zamanında, Afet İşleri Genel Müdürlüğünün, yerli ve yabancı uzmanlarla beraber geliştirdiği Mikrobölgeleme Yönergesi. Bu yönerge, belediyelerin her ölçekte imar planlarına esas olarak kullanılıyordu ancak bu yönerge, doğal afet tehlikelerini belirleme veya zemin etütlerini yapma amaçlı kullanılmaktaydı yani yapılaşmış alanlarda kentsel riskleri belirleyecek ve güvenli yaşam ölçütlerini ve önlemlerini üretecek bir içerikte değil. Kentsel riskleri belirlemeden, afetlerden en az etkilenmeyi sağlayacak sakınım planı üretmek mümkün değil. Sakınım planı yapamazsanız kentsel ölçüde, o zaman, planlı, iyileştirilmiş, sağlıklı ve ulaşımı kolaylaşmış ve dönüşmüş bir yaşam ortamı da oluşturamazsınız.

Riskli alan belirleme içerikli genelgeler, bakanlıktan belediyelere gittiğinde, belediyeler, el yordamıyla, riskli alan ve riskli yapı belirleme konusunda bir şeyler yapmaya çalıştılar ancak yeterli olmadı. Bu sırada, riskli alan, riskli yapı ve rezerv alan tespitleriyle ilgili yönetmelik 15 Aralık 2012 tarihinde yayımlandı. Bu yönetmeliğe göre, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına riskli alan ilanı için başvurmak isteyen belediyelerin, riskli alanın tespiti için hazırlaması gereken belge ve bilgiler şöyle sıralandı:

1) Alanın zemin yapısı ve üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığına dair teknik rapor.

2) Alanda daha önceden meydana gelmiş afetler varsa, bunlara dair bilgiler.

3) Alanın büyüklüğünü de içeren koordinatlı sınırlandırma haritasının varsa uygulama imar planı.

4) Alanda bulunan kamuya ait taşınmazların listesi.

5) Alanın uydu görüntüsü ve orta foto haritası.

6) Zeminin yapısı nedeniyle riskli alan olarak tespit edilmek istenilmesi hâlinde yer bilimsel etüt raporu.

7) Alanın özelliğine göre Bakanlıkça istenilecek sair bilgi ve belgeler.

Şimdi, bunları istiyor Bakanlık belediyelerden ama referans vermiyor mikrobölgeleme haritaları yapılmasıyla ilgili. Dolayısıyla, belediyeler, maalesef, bu çalışmaları yeteri kadar yapamadan riskli alan tespitlerini kendilerine göre -bunlarla ilgili belgelerimiz var- Bakanlığa gönderdiler. Bakanlık da kanun gereği AFAD Başkanlığının görüşünü aldı ve karşımıza, gerçekten riskli yapı ya da riskli alan etütleri yeteri kadar yapılmamış, mevcut zemin etütleri, Mikrobölgeleme Yönergesi olmasına rağmen üstünkörü kararlarla riskli alanlar ilan edildi. Biz 100 belediyeye gereken etüt ve işlemleri bilgi isteme yasasına göre sorduk. Özellikle, istenen bilgilere 100 belediyeden 70'inin cevap veremediğini gördük, ulaşan bazı bilgi ve belgeler de bilimsel ve teknik kurallar açısından çok yetersizdi. Ne için? İlan edilen yüzlerce riskli alan için. Gözlemlerimiz ve elde edilen bilgiler bize gösteriyor ki riskli alan kararları, bilimsel yer seçimi kurallarına, kentsel risk tespitlerine ve geliştirilmiş risk yönetim planı anlayışına dayandırılmadan alınmıştır. Yani, deprem bahane, nereye gittiği belli olmayan rant şahane.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)