| Konu: | Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 65 |
| Tarih: | 20.02.2014 |
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Muhteşem Süleyman ne demiş biliyor musunuz: "Kılıcın yapamadığını adalet yapar." Bizde de tersine bir şey işliyor. Adaletle yapamadığımızı kılıçla yapmaya çalışıyoruz. Zaten şüphelenmiştik. Anayasa Mahkemesinin önündeki adalet tanrıçasına şalvar giydirilip gözleri açıldıktan sonra durum değişmişti adalette işlerin ters gittiği konusunda. Anayasa teorikte var, adil yargılama var ama şu bir gerçek ki, Türkiye'de gizli yönetmeliklerle, tamimlerle, genelgelerle polisten başlayarak, istihbarat örgütlerinin ağlarından geçerek, gizli dinlemelerden geçerek davalar hazırlanıyor. Biz alışığız, bakın, her gelen bize vurmuştur. Sıkıyönetimde, önceki darbelerde, cumhuriyetin ilanı hariç bu çatının kuruluşunda yer aldığımızdan sonra her olayda "isyan" demişlerdir, her darbeden sonra "bölücü" demişlerdir, biz buna alıştık ama bu özel yetkili mahkemelerde bir gün herkesin yargılanacağı fikri yayıldıktan sonra herkes uyanmaya başladı. Şöyle düşünsenize, tahayyül ediniz arkadaşlar: Haşhaşi örgütü iddianamesi hazırlanıyor, illegal yapılanmanın içinde on yıl beraber çalışanların suç şeriklerinin konumunu düşünün. Asli maddi failler, feri iştirak hâli, birlikte karar almalar... Bu kararlar masalarda alındı, imzalar var altında. Bakalım kim içinden çıkacak ve kimler yargılanacak? İşte bu Haşhaşi örgütünü kurduğunuz zaman burada inanın iktidar partisi ve iktidar partisinin dışından da bazı sanıklarla Türkiye'nin en büyük davası olmaya başladı ve orada nasıl gizli dinlemeler yapıldığı ve nasıl, bakın, nasıl provokasyonlar yapılarak bazı şehirlerde muhalifleri ezdirme provaları yapıldığı, bazı yerlerde "terörist faaliyet" diyerek PKK adına MİT mensubu olarak İstanbul'da molotofkokteylini otobüslere atarak kadınları, kızları yakarak öldürdükten sonra onların reklamını seçim propagandalarında yapıp -acımasızca ama- ve daha sonra MİT kimliği ortaya çıktığı zaman da "Ben MİT mensubuyum." dediğinde ve MİT mensubu olarak çıktığında ve MİT mensubu olduğu için yargılanamayacak konumda olan sanıklar da ortaya çıktığında adalet duruyor.
Arkadaşlar, her karanlığın aydınlığa kavuşması lazım. Adaletin her şeyi açığa çıkarması lazım. Acımasızca yaşanan, herkesi bulan, herkeste acı bırakan olayların hepsinde herkesin ne kadar sorumluluğu varsa yüzleşmek zorundadır ama bu, Terörle Mücadele Kanunu'yla olacak iş değildir. Bu, adil bir yargılamayla olur, bu olayları ortaya çıkarmakla olur, provokasyonları ortaya çıkarmakla olur.
Bakın, bir çözüm sürecindeyiz ve bu çözüm sürecinde şuna bakıyoruz: Terörle Mücadele Kanunu sizin neyinizi kurtaracak? Niye kalkan olarak duruyor? Niye tutuyorsunuz? Niye kaldırmıyorsunuz? Yoksa, seçim propagandasında aleyhinize mi kullanılır? İşte, "Bölücülere meydanı bıraktınız." diye mi kullanırlar diye korkuyorsunuz? Bırakın, kullansınlar. İnsanların fikirleri özgür olsun. İnsanlar, eşit ve açık kendilerini savunsun. Gelip, Parlamentoda demokratik mücadele yapsınlar. Bitsin Türkiye'deki şiddet, çatışma -bunların yerine- ve tabii ki yolsuzluklar bitsin.
Bakın, bütün davalar sürgüne gidiyor. Faili devlet olan hiçbir dava yerinde yargılanamıyor. Yine şunu söyleyeyim: Faili devlet memuru olanların hepsi korunuyor. Bunu hükûmetler de yapıyor artık, işte gördük Gezi davası, Ali İhsan Korkmaz olayı. Ali İhsan Korkmaz olayı gibi birçok olayda, stadyumlarda adaletin sesi haykırılmaya başlandı. Bunlardan ders çıkarmak lazım. Biz bunları hatırlatmaya çalışıyoruz. Niye normal bir adalet sürecine kendimizi hazırlamıyoruz hep birlikte? Burada bir sıkıntı var.
Şu Terörle Mücadele Kanunu'nu muska yapın boynunuza takın. Eğer çok seviyorsanız, çok tapıyorsanız muska yapın boynunuza takın, onunla gezin.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İSMET UÇMA (İstanbul) - Caiz değil.
HASİP KAPLAN (Devamla) - Eğer bir hayrı varsa, yararı varsa.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Muska caiz değil.
HASİP KAPLAN (Devamla) - Yoksa, çöpe atın.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Muska caiz değil.
HASİP KAPLAN (Devamla) - Ha?
İSMET UÇMA (İstanbul) - Muska caiz değil.
HASİP KAPLAN (Devamla) - Caiz değil mi?
İSMET UÇMA (İstanbul) - Hurafe, hurafe.
HASİP KAPLAN (Devamla) - Haşhaşilere soralım.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Daha iyi müçtehitler var.
HASİP KAPLAN (Devamla) - Bilmiyorum, soralım. Caiz midir, değil midir bilmiyorum. Terörle Mücadele Kanunu'nu muska yapıp getireyim isterseniz.