| Konu: | BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 66 |
| Tarih: | 21.02.2014 |
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Şimdi, Karayolları işçileriyle ilgili bir yargı süreci yaşandı, hâlen de devam ediyor yargı süreci ve burada asıl işçi olarak iadesiyle ilgili yargı kararları var, tazminatların ödenmesiyle ilgili kararlar var. Bunlar diğer taşeron işçileri konusu gibi gündemimizde tartıştığımız, olgunlaştırdığımız konular diye ifade edebilirim. Geçtiğimiz hafta Bakanlar Kuruluna gerek taşeron uygulamasıyla ilgili gerekse yargıda konu olan asıl işçi olduğuyla ilgili, yargı kararlarını içeren konularla ilgili çalışmalarımız Başbakanlığa taslak olarak sevk edilmiş bulunmaktadır. Taşeron uygulaması, bizlerin de sizlerin de birçok defa Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemine ve çeşitli vesilelerle gündeme taşıdığımız önemli bir sorun. Buradan, taşeron çalışanların yıllık izinleriyle ilgili yaşadıkları sorunlar, ücretlerinin ödenmemesi konusunda, ücretlerin güvence altına alınması ve sözleşmenin kısa değil, yıllık değil asgari üç yıl zorunluluğu getirmek ve kıdem tazminatını yine güvence altına almak ve en önemlisi de, asıl iş ile alt işverenin kesin bir hatla ayrılması -hangi işler asıl işlerdir, hangi işler yardımcı veya alt işverenin yapması gereken işlerdir- bunları tanzim eden ve muvazaayı ortadan kaldıracak önemli bir düzenleme, taraflarla uzun müzakere neticesinde Başbakanlığa sevk edilmiş. İnşallah, kısa süre içerisinde Parlamentoya gönderebilirsek, ben gruplar arasında bir uzlaşma olacağı inancı içerisindeyim.
Bunun yanında, aynı şekilde, büyükşehirdeki taşeron işçilere de -bunlar kısmi süreli, belli süreli çalışan işçiler; dolayısıyla, o iş yeri aslında kapanmıyor, belediyeye devrediliyor- ihtiyaç devam ediyor ise onların büyükşehir belediyeleri bünyesinde çalışmalarında ihtiyaç olduğu için -çalıştıkları için- bir mahzur yok; onların işvereni de artık büyükşehir belediyesi olacaktır. Bunların çalışma sürelerini bilemiyorum, tabii ona bakmak gerekiyor. Belki yargıya da gitmiş olabilirler, yargıda elde etmiş oldukları hakları da vardır ama yıllık ise...
İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) - Üç aylık sözleşme yapılmış Sayın Bakan.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - İşte yani kısmi süreliyse, iş bitmişse yani orada yapılacak bir durum söz konusu değil.
Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili -çok kez gündeme geldi- orada, 2000 öncesi çalışanlarla ilgili, 2000 öncesi işe başlayanlarla ilgili bir sorun yaşanıyor. 1999 yılında çıkarılan, gerçekten reform düzeyindeki bir yasa neticesinde, 1/1/2002'den sonra işe başlayanlar 60 yaşında emekli olacaklardır. 2000 öncesinde işe başlayanlarla ilgili ise durum farklılık arz etmektedir. Bundan dolayı, bu 4747 sayılı -yanılmıyorsam- Yasa'daki düzenleme kademeli bir emekliliği Türkiye'nin önüne koymuş. Bu konu Anayasa Mahkemesine gitmiş, Anayasa Mahkemesi bu kademeli emekliliği onaylamış. Dolayısıyla, 1999 yılındaki bu yasadan dolayı birçok vatandaşımız -ki yaklaşık rakamlar da 5 milyon civarında 2000 öncesinde işe başlayanlar- diyor ki: Bu değişiklikten dolayı bizim, kademeli bir şekilde emeklilik dolayısıyla belli bir süreyi doldurma zorunluluğu geldi diye ifade ediyorlar. Onlara isabet ettiği için bir haklılığı var ama netice itibarıyla, Parlamentodan bir yasa geçiyor, bu hepimizi bağlıyor, bütün milletimizi de bağlıyor. Burada yaşanan sorunlar, önemli olan, biz de şu anda onların sağlıktan yararlanmaları konusundaki sıkıntıyı gidermek için bu önümüzdeki Bakanlar Kuruluna sevk ettiğimiz düzenlemede bir çalışmamızı huzurlarınıza getirmiş olacağız.
Kişisel verilerin korunmasıyla ilgili düzenlemeyi de aslında birkaç kez ifade ettik. Burada kişilerin kişilik haklarını bir başkasına verme, şirketlere verme gibi bir durum kesinlikle söz konusu değildir, sağlıkla ilgili bilgiler, bölgeyle ilgili bilgiler söz konusudur. Bir firmaya değil müracaat eden gerek kamu gerekse diğer kesimlere, talep eden bütün firmalara verilmektedir. Burada bir şartımız vardır, herhangi bir firmanın bilgileri bir yere verilecekse o firmanın muvafakati şartı getirilmiştir. Dolayısıyla, kesinlikle bir adaletsizlik ve kesinlikle kişisel verilerin bir başkasına verilmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Çok daha geniş bir bilgiyi, yazılı olarak da bizzat ayrıntılı bir şekilde bilgilendirme imkânımız olabilir. Bu uygulama önemli bir uygulama.
Beş ay yirmi sekiz gün çalışanlar... Bildiğiniz gibi, daha önce altı ay çalışanlarla ilgili bir düzenleme yapılmış idi ve altı ay çalışanlar kadroya alınmışlar idi, 230 bin civarında işçimiz; onun altında kalanlarla ilgili, mevsimlik çalışanlar, dört ay, üç ay ve beş ay yirmi sekiz gün gibi çalışanlar bu haktan yararlanamamışlar idi. Şu anda da bunlar yine aynı süreler içerisinde çalışmalarını sürdürmektedirler.
Memura 1 derece verilmesi konusu da toplu sözleşmede, yine 4/C konusu da toplu sözleşmede gündemimizde olan ve danışma kurullarında şu anda görüştüğümüz konular. Tabii ki Çalışma Bakanlığı olarak, toplu sözleşmede tarafların bir bölümünü temsil eden kesim olarak, Bakanlık olarak bizim bu konulara yaklaşımımızın yanında Hükûmetin ve ilgili bakanlıkların uyumu da önem arz ediyor; netice itibarıyla bir maliyet söz konusu. Dolayısıyla, bu konuda uzlaşı sağlama gayreti içerisindeyiz, şundan dolayı: 2005 yılına kadar birkaç defa memurlarımıza 1 derece verilmiş. 2005'ten sonrakiler diyorlar ki: "Neden bize verilmiyor?" Bu serzenişler, bu ifadeler ister istemez biraz da cevapsız kalıyor. Bundan dolayı toplu sözleşme gündeminde olan bir konu, ilgili tüm kamu görevlileri sendikaları sürekli bunu önümüze getiriyorlar, tartıştığımız bir konu. Umarım bir konsensüs sağlanır diyorum.
4/C statüsünde, bu toplu sözleşme ücretlerinde yüzde 40'a varan bir artış sağladık ama statüyle ilgili, 4/B'li olma talepleriyle ilgili henüz karar aşamasında değiliz. Onu da açıkça ifade edeyim. Bu da tartıştığımız konulardan bir tanesi.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Yani konuşulanlar boş mu Sayın Bakanım?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Efendim?
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Konuşulanlar boş mu? Millet boyuna soruyor.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Hayır şimdi, arkadaşlar, bunun tarafları, biliyorsunuz, önemli; bir tarafı Hükûmet olarak tabii...
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Bize soruyorlar, biz de size soruyoruz.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Hayır, boş değil; 4/C'lilere yüzde 40'lik bir ücret artışı sağlanmış bulunuyor. Bunu görmezlikten gelmeyelim ama buradaki statü değişikliğiyle ilgili taleplere yani biz saygı duyuyoruz ama bu konuda da bir konsensüse ihtiyaç var, bir uzlaşmaya ihtiyaç var. O noktaya gelmediğimizi ifade ediyorum.
Sayın Genç'in özelde sorduğu sorular... Arkadaşlar, burada oturan bir bakanın veremeyeceği cevap olmamalı; veremeyeceği cevap varsa buradan kalkıp gitmeli. Bu kadar, konuları, şahsileştirmeyi, doğrusu, ben yakıştıramıyorum.
KAMER GENÇ (Tunceli) - Hükûmet edenin her şeyini açığa çıkaracağız.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Şimdi bakınız, ben de size açık söyleyeyim, dinleyeceksiniz ama bir müsaade edin.
KAMER GENÇ (Tunceli) - Ben de dinleyeceğim, sen de dinleyeceksin.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Şimdi ben, bu Bakanın ağabeyiyle ilgili konuda dâhil olanlardan birisiyim.
BAŞKAN - Sayın Türkkan, lütfen...
Sayın Bakan, siz sorulara cevap verin lütfen.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Burada önemli bir şey var. Bursaspor davasından tutuklandı Bakanın kardeşi. Ben de orada tanığım.
BAŞKAN - Sayın Türkkan... Sayın Türkkan, lütfen...
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Hepsi beraat etti. Bilginiz olsun diye söylüyorum. Ağabeyi de beraat etti.
KAMER GENÇ (Tunceli) - Ama iki günde çıktı.
BAŞKAN - Sayın Bakan...
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Şimdi bakınız, böyle, oturup, arkadaşlar, birbirimize laf atıp, çamur atıp bir şeyi elde etmek, bakınız, bunlar doğru bir davranış değil.
KAMER GENÇ (Tunceli) - Ne çamuru ya?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Siz belki kısa metrajlı bir şeyin peşinde koşuyorsunuz, koşabilirsiniz. Ben size şunu söylüyorum: Siz, bu sorduğunuz üç soru... Bir öğrencinin -sizin evladınız da olabilir- bir üniversiten bir üniversiteye yatay geçiş yapmasını kamuoyunun huzuruna getirmek, buraya getirmek ayıp değil mi ya?
KAMER GENÇ (Tunceli) - Niye ayıp olsun? Hakkınıza razı olacaksınız.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Bakınız, bir öğrencinin...
KAMER GENÇ (Tunceli) - Senin kızın Acıbadem Tıp Fakültesini kazandı, geldi Hacettepeye.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Ya, geçebilir misiniz, yatay geçiş yapabilir misiniz hukuksuz bir şekilde?
KAMER GENÇ (Tunceli) - Hukuksuz yapıyorsunuz.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Çıkarın o zaman ispat edin, çıkarın ispat edin.
KAMER GENÇ (Tunceli) - Rektör, kendi adamınızı getirdiniz.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Nasıl böyle çocukların kişilik haklarıyla veya psikolojileriyle oynarsınız ya? Siz de hiç zerre kadar merhamet yok mu, insanlık yok mu?
ADNAN YILMAZ (Erzurum) - Sayın Başkanım, böyle bir usul var mı?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Ben size söylüyorum: Çık, ispat et bunu. İspat etmezsen namertsin. Nasıl hukuksuz geçiş olmuş? İnternet'te yayınlanmış, kim geçecek, nasıl geçecek, kuralları belli.
KAMER GENÇ (Tunceli) - Hayır, yani Acıbademi kazanmadı mı, oradan nasıl Hacettepeye geldi?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Ya, geçiş şartlarıyla ilgili, bakınız...
KAMER GENÇ (Tunceli) - Hayır efendim, usulüne göre gelmedi.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - İncele, getir.
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Ya, sen inceledin mi? Hukuk dışı bir şey olur mu bu konuda ya?
İSMET SU (Bursa) - Anlamaz, anlamaz, anlamaz bu, anlamaz!
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Ayıp şey ya!
BAŞKAN - Sayın Bakan, lütfen...
KAMER GENÇ (Tunceli) - Ya, şimdi, Hükûmet eden insanların en ufak bir lekesinin olmaması lazım.
BAŞKAN - Sayın Bakan, başka cevap yoksa Sayın Aslanoğlu soru soracak.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Şuna bakın ya! 2006 yılında bize birisi bir kurşun sıkıyor, diyor ki: "Ne oldu?"
KAMER GENÇ (Tunceli) - Ne olduğunu öğrenmek istiyoruz.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Ben de öğrenmek istiyorum, buyurun.
AHMET İYİMAYA (Ankara) - Ayıp Kamer, ayıp ya!
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Çok yanlış şey ya, böyle bir şey olabilir mi arkadaşlar?
KAMER GENÇ (Tunceli) - Ya, niye yanlış olsun?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Hepimiz burada parlamenteriz. Varsa belgeniz gelirsiniz, dersiniz ki: "Buyurun, şu yanlışlık, nüfuzunu kullanarak yapmışsınız." İki de bir bunu gündeme getiriyorsunuz.
KAMER GENÇ (Tunceli) - Ben biliyorum bazı şeyleri ya.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Neyi biliyorsunuz? Buyurun. Bursaspor'la ilgili olan bir hadisedir, hiç alakası olmayan bir hadisedir ve ciddi iftiralarla, ithamlarla olan bir hadisedir, mahkeme kaydı ortadadır.
HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) - Sayın Türkkan da şahidi, Sayın Türkkan da o dönemde yöneticiydi.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Buyurun, ilgili arkadaşlar da buradalar, bakın, çok iyi biliyor arkadaşlar.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Hüseyin Bey de hakkında ferman verilmemesine rağmen yöneticiydi benimle beraber.
HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) - Ben de yöneticiydim, doğru beraberdik.
BAŞKAN - Evet, Sayın Bakan, başka cevap yoksa Sayın Aslanoğlu soru soracak.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Sayın Başkanım yani bu konuların burada gelmesi gerçekten son derece yanlış ama belge olur, bilgi olur, çıkarsınız söylersiniz. tabii ki buna saygı duyarız ama ikide bir... Hepimizin çoluk çocuğu var, böyle bir şey olabilir mi?
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Bakan, diğer soruların cevaplarını verin.
KAMER GENÇ (Tunceli) - Ya, haksız bir yerlere getirirseniz söyleyeceğiz yani ya.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.