GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ŞIRNAK'IN SORUNLARINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:67
Tarih:25.02.2014

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, şimdi vicdanınıza, insafınıza, insani yanınıza sesleneceğim. 15 bin yurttaşı mülteci olan bir Türkiye -dünyanın 16'ncı büyük ekonomisi- 15 bin yurttaşı 90'lı yıllardan bu yana Mahmur kampında olan bir Türkiye, onun da Şırnak ili sizi rahatsız ediyor mu, etmiyor mu? Bakın, yirmi yıldır, köyleri yakıldığı için, evleri yakıldığı için, bahçeleri yakıldığı için giden bu 15 bin yurttaşınız, sizin yurttaşınız hâlâ mülteci hayatı yaşıyorsa 21'inci yüzyıl Türkiyesi'nde bu yüz karası değil mi, bunu soruyorum.

Güvenlik... Şırnak deyince güvenlik akla geliyor. HES barajları yapılıyor, güvenlik barajı yapıyoruz 12 tane. Hezil Çayı'na, Habur Çayı'na, gidiyorsunuz, Botan Çayı'na, her yere güvenlik barajı yapıyoruz. Niye güvenlik barajı yapıyorsun kardeşim? "Elektrik üreteceğim." Adı niye güvenlik barajı? "Ee, güvenlik." Şırnak'ta bir güvenlik sendromu var arkadaşlar. Şimdi de güvenlik yolu sendromu var. Güvenlik yolu, bakın, Şırnak'ta, Uludere'de, Roboski'de 34 yurttaşımızın katledildiği yerde bir haftadır yaşanan olayları hiç kimse görmüyor. Herkes aklını takmış "tape"lere, kayıtlara; elbette bunlar önemlidir, bunun gereği yapılacak ama eğer ülkenizde Kobralar ateş açıyorsa, obüs topları ateş açıyorsa, roketler ateş açıyorsa bir çözüm sürecinde, bir barış ve kardeşlik sürecinde, orada bugün, bu sabah saat altıda Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız'a gaz fişekleriyle hedef alınarak, onun yanındaki danışmanı dâhil, Uludere Belediye Başkanımız ve Roboski halkı yüz kişilik bir ailenin saldırıya uğraması size hiçbir anlam, ifade vermiyorsa, yarın, Kobra'ların, Sikorsky'lerin, F16'ların ve bu silah seslerinin arttığı ve cenazelerin geldiği zaman da bu Meclisin yapacak bir şeyi kalmayacaktır. Buradan Hükûmeti uyarıyoruz: Güvenlik yolu yapmaya kalkmak Uludere'de, akıl kârı değil, F16 bombalarının paramparça ettiği canların olduğu yerde, üstelik sıfır noktasında, üstelik Türkiye topraklarında değil... Irak Kürdistan'ına giriyorsunuz, başka bir ülkeye giriyorsunuz, otuz yıllık çatışma sürecinde "Koxe spi" olarak bilinen Beyaz Tepe'ye hiçbir gün asker çıkmamışken, Karaçalı Tepesi'ne bir gün olsun asker çıkmamışken orada güvenlik yolu... Bu yol refah yolu olamaz mı arkadaşlar?

Bakın, dünyanın Meksika'dan da büyük, en büyük kara sınır ticareti Şırnak'tadır, Habur Kapısı. Bakıyorsunuz rakamlara, Habur Sınır Kapısı'ndan 2012'de yapılan ihracatın rakamlarıyla Türkiye'deki 81 ilin içinde 15'inci derecede, 1 milyarın üstünde ihracatı var. Ee, ihracat doğru, değil mi? Ama yüzde 95'i başka illerden, bizim kapılardan geçmiş; Şırnaklı yapmamış yani kardeşim, sevgili kardeşim, mesele bu, Şırnaklı yapmamış. Mersin'den gelmiş orada yapmış, Adana'dan gelmiş orada yapmış, İstanbul... Ama Şırnak'tan, hep oradan gelip geçmişler arkadaşlar.

Şimdi, Şırnak'ın kömürü var ya asfaltiti, vanadyum madeni var orada. Vanadyum madeni uçak sanayisinde kullanılıyor, başladı termik santral furyasına. Şu an üç ünitesi çalışan bir termik santralden sonra altı tane termik santralin kömüre dayalı olarak ruhsatı veriliyor.

Zenginlikleri al, kömüre boz, karbondioksite boz, çevreyi kirlet, orayı sömür; orada zulmet, vatandaşı öldür, kardeşini öldür, "yurttaşım" de, "Türkiye" de, "insan hakları" de; hırsızlık yap, yolsuzluk yap, adaletsizlik yap, hukuksuzluk yap! Bir haftadır çıkardığınız kanunlara bakın. Allah aşkına, bu kanunlardan ne bekliyorsunuz, ne! Bu torbalar neleri dolduracak, neleri! Gidin, Uludere'de barış ve kardeşlik sürecine sahip çıkın. Eğer gerçekten kardeşlik sürecine sahip çıkmazsanız, yarın kan akarsa ve onun üzerinden milliyetçilik, ırkçılıkla gündemi saptırıp kendini kurtaracağını sanan birileri varsa hata ediyor. Bir haftadır konuşuyorum, bakanlara söylüyorum, yetkililere söylüyorum ama sonuç alamıyorum. Uyarıyorum buradan, bir Roboski katliamı daha yaşanmadan Hükûmet önlem alsın. (BDP sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Kaplan.

HASİP KAPLAN (Devamla) - Sayın Başkan, Hükûmet nerede? Bu gündem dışıları Hükûmet cevap versin diye yapıyoruz.