GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:67
Tarih:25.02.2014

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, AKP döneminde âdeta kanun yapma tekniğine dönüşen bir uygulamayla yani torba kanunla yine karşı karşıyayız. Bu dönemde, torba yasa, yasaları değiştirme tekniği; ayakkabı kutusu ise mevduat toplama tekniği oldu.

Bugünkü torba kanunda yok, yok; Orman Kanunu da var, İhale Kanunu da var, İnternet Kanunu da var, Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu da var. Ben de organize sanayi konusu hakkında konuşacaktım ama gündem gereği biraz organize işler konusunda konuşmak şart oldu.

Değerli milletvekilleri, tüm Türkiye 17 Aralıkta başka bir sabaha uyandı. 17 Aralıkta, "Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısıyla on bir yıldır ülkeyi birlikte yönettiklerinizi bir günde "Haşhaşi" yaptınız. On bir yıldır birlikte yönettiğiniz arkadaşlarınızın bir günde "vaiz lobisi" olduğuna tanık olduk. O kadar gözünüz döndü ki vaizi bile lobici yaptınız. 17 Aralıkta, dolarların esiri olanların, tüyü bitmemiş yetimin hakkını ayakkabı kutularına giydirdiğine tanık olduk. 17 Aralıkta, Türkiye tarihindeki en büyük yolsuzluk, hırsızlık, çalıp çırpma olayıyla karşı karşıya kaldık. Başbakan ne dedi? "Paralel yapı" dedi. Aynı Amerikan filmlerindeki gibi, orada da suçlular: "Eyvah, federaller geliyor." derler, suçlular federalleri görünce korkarlar. Siz de rüyanızda bile "Eyvah paraleller, eyvah paraleller" diyorsunuz ve her gece bunu sayıklıyorsunuz. Para var, kasa var, saat var, kaset var. Ne deniyor? "Paralel, paralel, paralel."

Değerli milletvekilleri, bakan, ailesini almış, özel uçağıyla Cidde'ye gitmiş, "Gitmedim." diyen yok; 700 bin TL'lik hediye saat alınmış, "Almadım." diyen yok; bir başka bakana elbise kılıfında rüşvet gitti diyorlar, "Gitmedi." diyen yok; "tape"lerde yolsuzluk var, hırsızlık var, ihale var, millete küfür var ama bunlara "Yalan." diyen yok; bakanın oğlunun evinde 6 çelik kasa var, "Kasa çıkmadı." diyen yok; banka genel müdürünün evinden 4,5 milyon dolar çıkmış, "Çıkmadı." diyen yok.

Değerli arkadaşlar, Allah'ını seven söylesin, biraz vicdanı olan söylesin. Helal paranın, alın teriyle kazanılmış paranın, yasal yollarla kazanılmış paranın ayakkabı kutusunda ne işi var? Elinizi vicdanınıza koyun söyleyin. Belki siz inanabilirsiniz, belki fakir fukara da inanabilir ama lütfen, sizden rica ediyorum, biraz vicdanlarınıza biraz da mantığınıza danışın.

Değerli arkadaşlar, bu kadar yolsuzluk ve hırsızlık var, Başbakan ne diyor? "Sandıkta hesaplaşalım." Bakın, değerli milletvekilleri, ben Başbakanın mahalle bakkalı olsam Başbakana veresiye vermem. Niye Başbakana veresiye vermezsin? Çünkü, ay sonunda, verdiğim malzemelerin, verdiğim bisküvinin, yoğurdun parasını istemeye gittiğim zaman Başbakan ne diyecek? "Gel, seçimde hesaplaşalım." Onun için mahalle bakkallarına da söylüyorum, Başbakana borç vermeyin değerli arkadaşlar.

Değerli arkadaşlar, sandıkta yapılan icraatın siyaseten hesabı görülür. Hırsızlığın, yolsuzluğun, işlenmiş her türlü suçun hesap verme yeri mahkemedir, hâkim önüdür, Yüce Divandır. Hırsızlıkla övünmeyi, sadece ve sadece sizin gibi çok yetenekli siyasetçiler yapar.

Değerli arkadaşlar, 17 Aralık benzeri bir operasyon dünyanın herhangi bir yerinde olmuş olsaydı neler olurdu? Yer yerinden oynardı, kıyamet kopardı; bir tane namuslu, bir tane vicdanlı siyasetçi istifa ederdi. Bizde ne oldu? Yapanlar belli, failleri belli; peki ne oldu? Polis, emniyet müdürü görevden alındı. Olayın vahametini, rezilliğini, kepazeliğini anlamak için birkaç tane örnek vermek istiyorum size.

Değerli arkadaşlar, Cilvegözü'nde 18 kişi, Reyhanlı'da 52 kişi, yine, Hatay'da Abdullah Cömert polis tarafından katledildi. Bırakın valiyi, bırakın emniyet müdürünü bir tek polis görevden alınmadı; ne zaman polis hırsızı yakaladı, ne zaman Suriye'yi kan gölüne çeviren AKP'nin açıkça desteklediği terör örgütüne silah gönderen tırlar durduruldu, polis darmadağın oldu. Evde kendi parasıyla lahmacun yiyen polisi miting meydanında gündem yaptınız, miting meydanında polisi yuhalattınız ama değerli arkadaşlar, AKP polisi ve AKP'nin desteklediği çetelerce katledilen Ali İsmail Korkmaz'ın katillerine ödül verdiniz.

Değerli arkadaşlar, suçlu aramaya gerek yok, ben size suçluyu söylüyorum: Ne faiz lobisi ne vaiz lobisi ne porno lobisi ne robot lobisi, suçlu, arkadaşlar, hayırsız evlat lobisi.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)