| Konu: | BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 67 |
| Tarih: | 25.02.2014 |
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu kürsüyü çok fazla kullanmıyoruz ama arkadaşlarımız da burada, sizler de buradasınız. Bugün Genel Başkanımız da ifade etti, yani gerçekten de bu cumhuriyet tarihinin en ağır, en zor günlerinden geçiyoruz. Yani birbirimizin gözüne bakacak bile durumumuz kalmamış.
Ben bir kez dinledim o dün yayınlanan kasetleri ve bir daha dinlemek istemedim ama bu cumhuriyetin bir yurttaşı olarak gerçekten de utandım ve bir avukat olarak, bir insan hakları savunucusu olarak yıllarca yasa dışı dinlemelerle, hukuk dışı dinlemelerle mücadele ettim. Bu kürsüde çok konuştum bu konuları ama hepiniz sessiz kaldınız.
Bugün iki buçuk yıl boyunca partimizin verdiği bütün soru önergelerini, araştırma komisyonu önergelerini ve yasa tasarısı önerilerini çıkardım ve sosyal medyada paylaştım. Burada yasa tasarıları getirdik, sizler duvar oldunuz, duvar, bir yerden geçmedi.
HÜSEYİN ÜZÜLMEZ (Konya) - Tasarı getiremezsin, evvela öğren, tasarı getiremezsin.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Susar mısın!
HÜSEYİN ÜZÜLMEZ (Konya) - Tasarı getiremezsin, öğren!
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Susar mısın!
Eğer sende zerre kadar utanma olsa, burnun kızarsa orada konuşmazsın, dinlersin ilk önce. Tamam mı? Zerre kadar burnun kızarıyorsa eğer susarsın, ilk önce dinlersin.
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, lütfen hatibi düzgün konuşmaya davet eder misiniz.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bakın, duvar oldunuz, hepiniz duvar oldunuz ve ben listesini bugün yayınladım değerli arkadaşlar. O gün neredeydiniz, söyler misiniz bize? Niye bugün mağdurluk edebiyatı yapıyorsunuz? Kaç tane yasa tasarımız var orada, yasa dışı dinlemelere, hukuk dışı dinlemelere karşı çıkmak için. Kaç tane soru önergesi verdik, bir tanesine cevap vermediniz. "Bir gün gelecek, sizi vuracak." dedik ve geldi, sizi vurdu; geldi, sizi bugün vurdu değerli arkadaşlar.
Bakın, 2005 yılında, değerli arkadaşlar, 1 Temmuz 2005 yılında sizin iktidarınız döneminde Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi tüm Türkiye'yle ilgili olarak yasa dışı dinleme kararı aldı, tüm Türkiye'yle ilgili olarak. Ben suç duyurusunda bulundum, MİT Müsteşarı hakkında bulundum. Baro Başkanıydım, milletvekili değildim. Bizim cesaretimiz o kadar. Hâkim ve savcılar hakkında suç duyurusunda bulundum, ta o zaman bulundum ve tüm Türkiye'deki iletişimi dinlemeye karar vermişlerdi. Ne yapıldı o zaman? Size de ilettim. Bakanlarınız burada, o zamanki Bakan şimdi Meclis Başkanı; ona da söyledim "Bakın, bu hukuk gelir sizi vurur." dedim ve şimdi geldi sizi vurdu. Bu kadar büyük, bu kadar büyük gerçekten, değerli arkadaşlar, insanın tahmin etmeyeceği kadar. Dinlediğim zaman şok oldum ya, hakikaten şok oldum. Başbakan adına, bakanlar adına bu cumhuriyetin yurttaşı olarak utandım, utandım. Hakikaten utandım, gerçekten utandım.
Değerli arkadaşlar, bakın, utandım.
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Yani, sen onu gerçek mi kabul ediyorsun?
RECEP ÖZEL (Isparta) - O dinleme değil ki, o montaj ya! O dinleme değil ki!
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Utandım değerli arkadaşlar, utandım. Bu cumhuriyetin yurttaşı olarak utandım, sizler adına utandım.
RECEP ÖZEL (Isparta) - O dinleme değil ki! Çarpıtıyorsun, çarpıtıyorsun.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bakın, insanların, çocuklarına bırakacakları en değerli şey onurlarıdır onurları. Onurlarını, haysiyetlerini miras bırakırlar; para değil, sağa sola sığmayan para değil, onur bırakılır onur, haysiyet bırakılır.
Bu cumhuriyet sizlere Başbakanlık vermiş, milletvekilliği vermiş, bakanlık vermiş, her şeyi vermiş; bundan daha büyük bir onur var mı? Nedir bu, nedir bu kibir? Nedir bu kadar çok para hırsı, nedir? Nereye koyacaksınız bütün bunları, nereye götüreceksiniz?
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Ya, bunlar sahte sahte, montaj montaj!
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Nereye götüreceksiniz değerli arkadaşlar? Sizlere soruyorum, nereye götüreceksiniz?
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Ya, montaj bu montaj!
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bakın, değerli arkadaşlar, gerçekten, gerçekten utanmanız lazım, herkesin utanması lazım. Türkiye'nin bu hâlinden, Türkiye'yi getirdiğiniz bu hâlden herkesin utanması lazım ve başta da sizlerin utanması lazım. Bakın burada bütün yasama çalışmalarımıza engel oldunuz bu konuda.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Ya, sen imzana sahip çıkamadın, imzana!
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Beraber engelleyebilirdik. On bir yıl boyunca iş tuttunuz, on bir yıl boyunca. Ama Başbakan tek bir yerde doğru bir söz söyledi, Kazlıçeşme'de. Kazlıçeşme'de doğru bir söz söyledi.
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Her sözü doğrudur, her sözü doğrudur, rahat ol sen!
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - "Milyonları evlerinde tutmayı beceremiyoruz, zor tutuyoruz." dedi. Evet, hangi milyonlar olduğu bugün ortaya çıktı değerli arkadaşlar. Hangi milyonlar olduğu ortaya çıktı.
Bakın, sizin...
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Sen kasetle mi siyaset yapıyorsun ya! Sen kaset siyaseti mi yapıyorsun?
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Evet, siyaset yapıyoruz tabii ki.
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Kasetle siyaset olmaz! Kaset siyaseti yapıyorsun. Dün durduğun yerde niye durmuyorsun?
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Ama onurumuzla yapıyoruz, haysiyetimizle yapıyoruz. Çocuklarımıza bırakacağımız tek iş vardır, onurumuzdur onurumuz. Ne para, ne kibir, onurumuzdur; bunu böyle bilmeniz lazım.
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Dün haklı olarak şikâyet ettiğin şeyi bugün niye kullanıyorsun? Dün haysiyetli bir şey yapıyordun sen.
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Tanrıkulu.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bugün de yapıyorum, bugün de aynı şeyi yapıyorum.
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Bugün niye bunun üstünden siyaset yapıyorsun?
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bütün yaptıklarım ortada, bütün yaptıklarım ortada benim.
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Yanlış yapıyorsun. Sen yanlış yapıyorsun. Bunu senin vicdanın da biliyor.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bütün yaptıklarım ortada değerli arkadaşlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bu kürsüde söylediklerim, bu Meclis çatısı altında yaptıklarım benim onurumdur. Keşke siz de bunun onda 1'ine sahip olsanız.
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Dün söylediğin şeyler doğruydu, bugün yanlış şeyler söylüyorsun.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Ayıp, ayıp! Keşke sen de gelsen burada onurunla konuşsan! (
AK PARTİ ve CHP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)