| Konu: | BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 67 |
| Tarih: | 25.02.2014 |
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinize hayırlı akşamlar diliyorum.
Değerli milletvekilleri, bu ülke çok başbakan gördü, hepsinin ayrı ayrı özellikleri vardı. Ebediyete intikal edenler için Allah'tan rahmet diliyoruz, hayatta olanlar için de Allah uzun ömür versin. Hepsinin mutlaka bu ülkeye birtakım hizmetleri oldu, taş taş üzerine koyandan Allah razı olsun.
Önemli olan, değerli milletvekilleri, şu gök kubbenin altında hoş bir seda bırakabilmek. Siyaset, aktif siyaset herkes için bir gün bitecek. Önemli olan, daha sonra, arkasından kendisinin yüzünü kızartacak laflar söylenmemesi. "Mezarlıklara bir bakın, kendilerini vazgeçilmez sanan fânilerle dolu mezarlıklar." der büyüklerimiz. Büyüklerimizin de dediği gibi değerli arkadaşlar, önemli olan yüzümüzü kızartacak, bizi mahcup edecek şeyler yapmamamız. Ben, şahsi olarak meseleye hep şöyle bakmışımdır: Bir insanın ne her söylediği doğrudur ne her söylediği yanlıştır; önemli olan doğrularını bulup onun arkasında saf tutabilmektir. Kürsüde çok sert eleştiriler yapılabilir ancak bu eleştirileri meydanlara, sokaklara taşımamak lazım.
Hakikat acı da olsa, hepimizin hayatında deniz fenerleri gibi mutlaka yol gösterici bir özelliğinin kabul edilmesi lazım. Yaradan kendisine yönelik hak ihlalleri bile affedeceğini buyururken "Kul hakkıyla karşıma gelmeyin." diyor, hele hele kibri şirk sayıyor. İnsanların eksiklikleriyle alay etmeyi, bundan böbürlenmeyi hoş görmüyor Yüce Yaradan.
Bir Başbakan var ki milletin huzurunda, seçim zaferi için her şeyi yapabilecek, her değeri ayaklar altına alabilecek, insanların onurlarıyla, haysiyetleriyle oynayabilecek bir üslubu siyaset üslubu olarak kullanacak birisi. Maalesef elinin, dilinin ayarı yok, devlet adamının üslubu hiç yok. Zaten demişti "Öfke, benim için bir siyaset üslubudur." Bu öfkenin içinde, değerli arkadaşlar, kibir var, aşağılama var, hakaret var, kul hakkı çiğnemek var. Sayın Genel Başkanımızın evlenmemiş olması, çocuğunun olmamasıyla ilgili sözde kafa buluyor. Haddine değil de bu bel altı vuruşla siyaseten bir şeyler kapmak istiyor. Gerçekte, aslında kendisini komik duruma düşürdüğünün farkında değil.
Sanırım, tepkiler size de geliyordur değerli milletvekilleri. Bizleri arayan, mesaj çeken, bizlere kadar gelip yüz yüze konuşan insanlar, özellikle hanımlar aynen şunları söylüyor, birisi diyor ki: "Ben, on sekiz yıllık evliyim. Çocuğum olmadı, Allah nasip etmedi. 2002'den beri AK PARTİ'ye oy veriyorum, ellerim kırılsaydı da vermeseydim. Benim hanımlık, benim kadınlık onurumla alay ediyor, beni hakir görüyor, beni eksik görüyor, hakkımı helal etmiyorum." Erdoğan öfkesini kusarken binlerce çocuksuz aileye hakaret ediyor. Belki, içinizde de bu durumda olan arkadaşlarımız var.
Değerli arkadaşlar, Sayın Genel Başkanımız söyledi, nikâhı da ölümü de Allah yazıyor. Çocuk sahibi olmak da bir nasip işi, yarına çıkıp çıkmamak da yine Yaradan'ın bileceği iş. Anadolu'da bir söz var: "Gelin ata binmiş 'Ya nasip.' demiş." derler. Nikâhlanmak da, çocuk sahibi olmak da ancak Yaradan isterse olur. Sonra senin, benim, Sayın Başbakan, çocuğumuz var da başımız göğe mi erdi? Allah herkese hayırlı evlatlar nasip etsin. (MHP ve CHP sıralarından "Âmin" sesleri) Kimine evlat verir hırsız, uğursuz, yolsuz yapar, dünyayı zindan eder; kimisine evlat vermez milletin çocuklarını ona evlat kılar. Bu sözler hadsizlik, ayarsızlıktan öte, iman noksanlığıdır. Bunun en iyi, inançlı insanlar tarafından bilinmesi lazım. Bilmiyorsa ya cahilliğindendir ya da iman zayıflığındandır. Bu sözlerden dolayı Sayın Erdoğan, çoluk çocuk sahibi olamamış, Allah nasip etmemiş bütün ailelerden özür dilemelidir.
ÜLKER CAN (Eskişehir) - Allah onlara da çocuk nasip etsin inşallah.
S. NEVZAT KORKMAZ (Devamla) - Ve bu Mecliste ya da Meclis dışında, Allah'tan korkup kuldan utanan her milletvekilinin, herkesin tepki vermesi lazımdır bu sözlere ve Başbakana insanların onuruyla oynama hakkına sahip olmadığını bu Meclis ve milletimiz hatırlatmalıdır diyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)