GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:67
Tarih:25.02.2014

ERDAL AKSÜNGER (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu yasayla ilgili beklentiler Cumhurbaşkanının veto etmesi noktasındayken, memlekette böyle bir makul adam beklentisi vardı. Tabii, o makul adam da konjonktür gereği veya farklı bir telefon trafiğiyle İnternet'le ilgili yasayı veto etmedi ama şunu söylemek istiyorum: Bu dört tane yasanın da hiçbir şeyi değiştirme imkânı mevcut değil.

Bir şeyi anlamakta güçlük çekiyorum: Ya bu memleketteki milleti aptal yerine koyuyorsunuz, ya bizleri, hangisi? Şunu söyleyeceğim de o yüzden bunu söyledim: IP adresi ile URL adresinin farkı ne mesela? Bir adam diyelim ki suç işledi, o adamı bulacaksınız. Adamın sadece IP adresini takip ediyorsanız, gittiği adresi bilemedikten sonra suça istinat bir şey çıkarabilir misiniz? Mümkün değil. Yani, bunu niye anlatıyorsunuz millete? Sadece bir algıyı yönetmek amacıyla anlatıyorsunuz, şundan: "Yahu oldu böyle bir hikâye, acayip bir kamuoyu tepkisi var, 3-4 tane maddede değişiklik yapalım da millet de -Bakın, kamuoyu tepkisi vardı, bazı maddelerde işi hafiflettik- desin ki: 'Özgürlükleri daraltacak konuları kaldırdı.' " Ne yazık ki böyle değil.

Sayın Bakanım, söylediğiniz konular da doğru değil. İrlanda örneğini verdiniz Komisyonda, işte İngiltere örneğini verdiniz. Binlerce yer... Bazı kelimelerle ilgili konuların yasak olduğunu söylediniz. Google'ın kendisinden... Ben bizzat kendim görüşüyorum, böyle bir şey mevzubahis değil. Zaten 5651'in tamamen karşısında olduğumuzu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bize verdiği mahkûmiyet kararlarından dolayı da hepimiz biliyoruz. 8'inci maddedeki katalog suçları, bu memlekette neyin ceza hukuku içerisinde olup neyin bürokratın elinde olduğunu siz tayin ettiniz yani yargıyı orada ortadan kaldırdınız.

Şimdi, Türkiye tarumar edilmişse Türkiye'de tarumarı siz yaptınız. Dinleme komisyonları kurdunuz, itibar etmediniz. O dinleme komisyonlarında tavsiye kararları yazdınız, başka hiçbir şey yazmadınız. Arkadaşlar biliyor, hiçbir şey yazılmadı orada, hatta gülündü geçildi bazı konular; çoğu yere aslında toz kondurulmadı, çoğu görevliye toz kondurulmadı. "Millî İstihbarat Teşkilatı ne yapar?" dedik. Dediler ki: "Emniyet istihbarattan kaynaklanıyor." E, orayı siz yapmadınız mı? Başbakanın kendisi "Ne istediniz de vermedik." derken emniyeti mi verdiniz, istihbarat tarafını mı verdiniz, Millî İstihbarat burada mı kaldı? Şimdi konu kaldı da bunları bir İnternet yasakları getirerek halledeceğinizi mi zannediyorsunuz? Teknik olarak bunun imkânsız olduğunu zaten anlattık. Boşuna yırtmayın kendinizi. 2 milyon 300 bin kişi tıklamış bunu, engelleyin engelleyebiliyorsanız. Mümkün değil ki. Konu bununla alakalı değildi zaten. Bu ülkede o kadar kötü şeyler yapıldı ki geçmişte, devlet kademelerinin hepsi tarumar edilmiş...

Arkadaşlardan birisi çıktı, dedi ki: "Hukuk herkese de lazım." Evet, doğru, doğru. Davalar olduğunda, sahte dijital deliller ortaya konulduğunda hiç kimse kalkıp nutuklar atmıyordu ve bu... Aslında, yarın da, belki söyleyeceksiniz, işte, montajlayacaksınız belki de birkaç tane liderin, belki muhalefet partilerinin genel başkanlarının konuşmalarını, yarın montajlayıp millete dinleteceksiniz belki de.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Zaten var.

ERDAL AKSÜNGER (Devamla) - Buradan mı yol bulacaksınız yani, buradan mı su yolu götüreceksiniz yani, bu mu hikâye?

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Erdal Bey, var zaten.

ERDAL AKSÜNGER (Devamla) - Arkadaşlar, bakın, ne bunları yaparak bu çocuk oyunlarıyla bu milleti aldatabilirsiniz ne de bir başkasını. Teknik olarak mümkün olan konular var ama...

Bunu şundan dolayı söylüyorum: Dinleme komisyonu olduğunda biz bunları zaten ifade ettik, bazı konuları ettik ama bunlar oraya yazılmadı ki zaten. Hani yazsaydınız "Haklısınız." diyecektim yani. Yazmadınız bunların hiçbirini.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Geçen haftaki kanunda, yazdıklarımızı gerçekleştirdik.

ERDAL AKSÜNGER (Devamla) - Dinleyelim dediğimiz adamları dinletmediniz. Yani şimdi, Hanefi Avcı bazı şeyler söylüyordu, adamla ilgili idam sehpaları kurdunuz. Dinleyelim dediniz, dinlemediniz. Ben şahsen, bizzat kendim gittim, dinledim adamı neler olduğunu anlattığında. O adam söyledi bazı şeyleri, siz kabul etmediniz. Kitaplara yazdı, kabul etmediniz hiçbirini.

Şimdi, bu ülkede, eğer sizseniz yargı, sizseniz savcı, sizseniz mahkeme, bugün TİB Başkanı da BTK Başkanı da aynı görevleri sizden devralıyor şu anda. Size ne ya, size ne, böyle bir şeyle ilgili uğraşıyorsunuz! Sonra da millete... Kalkıp algı yöneteceksin.

Meydanlarda Başbakan diyor ki: "Çocuk pornosu konusu..." Yapmayın ya, ne çocuk pornosu konusu! "Deniz Baykal" diyorsunuz, "MHP'nin üst düzey yöneticileri" diyorsunuz. Ya, üç sene, dört sene geçti aradan, faillerini mi buldunuz da böyle konuşuyorsunuz ya!

OKTAY VURAL (İzmir) - Var, biz bulduk, AKP'li meclis üyesi, İbrahim Faruk Bayındır.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Bulduk da kapattılar üstünü.

ERDAL AKSÜNGER (Devamla) - Var mı böyle bir şey ya! Niye milleti kandırıyorsunuz bunlarla ilgili yani? Hiçbir şey de bulamazsınız yani. Çocuk pornosuyla ilgili, hiçbir ülkede, ister gelişmiş -bunu daha önce de söyledim- ister az gelişmiş, böyle bir ahlaksızlığa hiçbir yerde izin verilmiyor. Bunun arkasına sığınıp yolsuzluk, rüşvet işleri yapmayın. Bunların hepsi yazık, bu liderlere de yazık, bu insanlara da yazık, bu halka da yazık.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)