GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR
Yasama Yılı:4
Birleşim:68
Tarih:26.02.2014

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Sayın Yeniçeri'nin sorduğu sorudan başlayayım, özelin dışındaki genel sorulardan başlayayım. Özele girersek epey bir hayat hikâyesi anlatmam gerekecek, onun için genelden başlayalım.

PKK meselesi, Oslo meselesi: Doğrusu, bunlara dün akşam da bir televizyon kanalında şu cevabı vermiştim: Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanı olarak bu tür ithamlara, yakıştırmalara cevap vermeyi bile zâit addediyorum demiştim. Ama Meclise ve sayın milletvekillerine olan saygımız nedeniyle şunu söyleyeyim: Böyle bir anlaşma, sözleşme, danışma, görüşme, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından herhangi bir gruba, örgüte, kesime verilmiş bir söz, bir vaat, bir beklenti söz konusu değil, olmadı.

ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Boşluğu nasıl dolduracaksınız?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Zaten daha önceden boşluk da yok, şöyle yok: Bakın, "SODES" diye bizim bir uygulamamız var. Kalkınma Bakanlığı tarafından Türkiye genelinde yürütülen ama özellikle doğuda ve güneydoğuda sivil toplum kuruluşlarının müracaatı hâlinde Kalkınma Bakanlığı tarafından finanse edilen, desteklenen "özel etüt eğitim merkezleri" adı altında faaliyet gösteren kurumlarımız var. Bunlar bu yasayla da faaliyetlerini sürdürmeye devam edecekler. İşlevsel olduklarını biliyoruz. Bunlarla ilgili bugüne kadar ödenen rakamlar şu anda elimde yok ama onu; bununla ilgili olarak kaç tane kurum nerelerde açılmıştır, bugüne kadar kaç öğrenci buralarda eğitim desteği almıştır veya beceri kurslarına gitmiştir, bunlarla ilgili ayrıntılı rakamsal bilgileri de size ayrıca veririm. Dolayısıyla, bir boşluk yok. Oluşabilecek bir boşluğu da dolduracak tedbirlerimiz var.

Geriye doğru gidersek, Sayın Işık'ın "Hangi üniversitede kaç öğretim üyesinin -ben göreve başladıktan sonra- görevine son verildi?" diye sorusu: Şu anda elimde o rakam yok, onu öğreneyim, bildireyim ama bu son düzenleme, öğretim üyelerinin, üniversite hocalarının, mensuplarının siyasi demeç vermesini engellemek değil, herhangi bir yönetim sorumluluğu olmadığı hâlde kurumlarını bağlayıcı nitelikte açıklama yapmamaları. Bu her kurumun kendi halkla ilişkilerini düzenleme hakkının bir gereği yani herhangi bir üniversite öğretim görevlisinin, üyesinin sırf o üniversitenin üyesi olmaktan kaynaklanan bir temsiliyet şeyi yok, yönetimi temsil kabiliyeti yok, onu netleştiren bir düzenleme olarak bu burada.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Ama çok ağır bu. Bundan sonra üniversite öğretim üyeleri hiçbir konuda demeç veremezler.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Yok.

Sayın Halaçoğlu'nun sorusu, bu statüsü değişen bürokratların nerede değerlendirileceği, nasıl değerlendirileceği: Bunlar hepimizin bildiği gibi, gerçekten deneyimlerinden, tecrübelerinden yararlanmayı sürdüreceğimiz arkadaşlarımızdır. Bunları öncelikli olarak hizmet içi eğitim enstitülerimizde değerlendirmeyi düşünüyoruz.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Eski görevlerine atanacak olacak mı, olur mu?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Olabilir, olabilir yani o performans değerlendirmesi sonucunda eski görevlerine de... Şu anda "havuz" diye tabir edilen, Beşevler'de daha önce görev değişikliği yapmış arkadaşlarımızdan da tekrar görevlendirilecekler olabilir. Yeni kurumsallaşmaya uygun olarak onlar değerlendirilecek.

Yine, Sayın Halaçoğlu, eğitim destek evleri ve Oslo sürecinden filan söz etmişsiniz. Dediğim gibi, Millî Eğitim Bakanlığının böyle bir...

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Sizin yoktur da, yani sizin yoktur da...

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Yok, yok. Bize bu konuda bir söylenti bile ulaşmış değildir. Bakın, ben size söylüyorum.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Sayın Bakan, valilere bırakacaksınız, uygulama ne zaman?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Herhangi bir kaynaktan bu konuyla ilgili... Bunları ben burada duyuyorum, sizlerden duyuyorum. Böyle bir şey yok.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Büyükşehir yasasıyla bağlantılı olarak soruyorum.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Yani çok aşırı yorum olur bu. Dediğim gibi, SODES kapsamında çok ciddi çalışmalar var. Bunu Sayın Yeniçeri'ye de söyledim. Rakamlarını size veririm.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Dershanelerin kapatılması, AİHM'le açılabilecek davalar...

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Sayın Ekşi'nin sorusu: Konya'daki Bosna Hersek Lisesiyle ilgili şeyi araştırıyoruz. Arkadaşlarımızdan, o bilgiyi aldığım zaman, size takdim edeceğim.

Sayın Acar, keyfî uygulamalar ve emek sömürüsünden söz etmiş ve Talim Terbiye Kurulunun sınırlandırılması... Bu Talim Terbiyeyle ilgili, bir kere daha açıkça ifade etmekte yarar var: Talim Terbiye Kurulunun yapısı, işlevi değişmiyor. Yaptığımız tek değişiklik, Yasa'da "Talim Terbiye Kurulu Millî Eğitim Bakanlığının inceleme, danışma ve karar organıdır." ifadesi vardı, biz oradaki "karar organı" sözünü çıkartıyoruz, "danışma organıdır" biçimine getiriyoruz. Bu da, Talim Terbiye Kurulunun işlevinin değiştirildiği, değiştirileceği düşüncesi, bununla ilgili maddenin gerekçesinde bizim maksadını aşan ifadeler kullanmış olmamızdandır. Ben de bunu Millî Eğitim Komisyonu toplantısında netleştirmeye, açıklamaya çalıştım. Millî Eğitim Komisyonunda yaptığım açıklamada şunu söyledim: "Birinci fıkradaki '...inceleme ve karar organıdır.' sözünü değiştiriyoruz çünkü müteaddit defalar açıkladığımız gibi, bütün bakanlıklarda, Millî Eğitim Bakanlığında da karar organı bakandır..."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Süreniz bitti efendim, isterseniz yazılı cevaplayın...

Bir dakika daha ek süre veriyorum, buyurunuz.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Teşekkür ederim.

"...nihai kararları bakan verir, siyasi sorumluluğu bakan üstlenir. Onun dışında gerekçede yer alan ifadeler biraz maksadını aşan ifadeler. Yani bakan ve müsteşardır, ikinci bir müsteşarlık oluşturuluyor. gibi ifadeler maksadımızı aşan ifadelerdir. O nedenle şunu tashih ediyoruz: Yapacağımız, önerdiğimiz değişiklikle, Talim Terbiye Kurulu danışma ve inceleme organıdır." Buna bir ilave daha yaptık, bir arkadaşımız onu söyledi: "Talim Terbiye Kurulunun istişare tabanını genişletmek." Şimdi, ortaöğretim, temel öğretim gibi hizmet birimlerimizin genel müdürleri de kendileriyle ilgili konularda Talim Terbiye Kuruluna katılacaklar, oy hakkıyla katılacaklar.

Diğer cevap veremediğim sorulara da bundan önce olduğu gibi yazılı olarak cevap vereceğim inşallah.

Teşekkür ederim.