| Konu: | MHP GRUBUNUN, MHP GRUP BAŞKAN VEKİLİ İZMİR MİLLETVEKİLİ OKTAY VURAL TARAFINDAN İMAR İŞLERİNDE OLUŞTURULAN RANT LOBİLERİ İLE YOLSUZLUK VE RÜŞVET İDDİALARININ ARAŞTIRILMASI VE ÖNLENMESİ İÇİN GEREKLİ TEDBİRLERİN ALINMASI AMACIYLA 27/2/2014 TARİH 3744 SAYI İLE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 27 ŞUBAT 2014 PERŞEMBE GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 69 |
| Tarih: | 27.02.2014 |
HAMZA DAĞ (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisinin grup önerisi aleyhinde söz almış bulunuyorum. Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
Ben de üçüncü ölüm yıl dönümünde Necmettin Erbakan Hocamızı rahmetle, minnetle anıyorum. İçimizde belki vicahen kendisinden çok bilgi edinen insanlar var. Bizim de gıyaben çok istifade ettiğimizi ifade etmek istiyorum. Benden önceki konuşmacı arkadaş da keşke birtakım sözlerini değil -yaşı da elveriyor- 1970'ten itibaren bütün sözlerini ilke olarak almış olsaydı, o sıralarda değil bu sıralarda otururdu diye düşünüyorum.
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Allah korusun!
HAMZA DAĞ (Devamla) - Nazım imar planlarını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak, uygulama imar planlarını ve parselasyon planlarını yapmayan ilçe ve ilk kademe belediyelerine planlarını yaptırmak veya yapmak büyükşehir belediyelerinin görevidir. Bunun yanında, belediyelerin görevini yapmaması durumunda veyahut özel durumlarda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilidir.
İmar konusu, teknik bir konu olmakla birlikte, aynı zamanda sıkıntılı bir konudur. Farklı siyasi partilere mensup birçok belediye başkanının ve imar komisyonu üyesi belediye meclis üyelerinin bu tarzda konularla ilgili yargı üzerinde ne yazık ki karşı karşıya kaldıklarını biliyoruz. İmar konusu kendi içinde bir mevzuata tabidir ve bütün, hangi kurumlardan yapılırsa yapılsın, askı ilan süresi içinde herkes tarafından idare mahkemesinde dava açma hakkı bulunmaktadır.
Evet, birileri Türkiye üzerine bir oyun oynamaya başladı. Bu oyunla, Türkiye Cumhuriyeti'ni uluslararası terör örgütlerine yardım yapan bir devlet olarak göstermeye çalıştılar. Bunun yanında devlet kurumlarının zaaf içerisinde olduğunu göstermeye gayret ettiler. Oyunun bir bölümü de istikrarı bozmak ve siyasi iktidarı yıpratmaktı. Bunun için de yolsuzluk ve rüşvet iddialarını ortaya attılar. Herkesin tek bir amacı vardı; büyüyen, ilerleyen Türkiye'ye, 2023 hedefine giden Türkiye'ye engel olmak.
17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk kılıfına büründürülmüş seçim endeksli operasyon, tarihin karanlık sayfalarında yerini alacaktır. Nasıl ki bizler 1960 ihtilalini bugün lanetliyorsak, 1971 muhtırasını eleştiriyorsak, 1980 darbesine karşı duruyorsak, "28 Şubat" denildiğinde hep beraber lanetliyorsak, 17 ve 25 Aralıkta yapılanlar da seçilmiş meşru bir iktidarın, seçim dışında, seçim endeksli bir şekilde düşürülmeye çalışılmasıdır; bu sebeple darbedir ve lanetliyoruz.
28 Şubat postmodern darbesi, bizzat yaşadığım, kimliğimin ve kişiliğimin oluşmasında çok etkili bir süreçtir. 28 Şubat sürecinde kimlerin aktif olduğunu, kimlerin önemli olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Ben bir kere daha buradan ifade etmek istiyorum: Bugün bu sıralarda oturan, bu kürsüye her çıktığında demokrat tavırlarla ahkâm kesen beşli çete vardı; hepiniz biliyorsunuz, bir kısım medya vardı; o mutlu azınlık olan, faizden nemalanan, yatırım yaparak değil faizle para kazanmaya çalışan, bu milletin ümüğünü sıkmaktan zevk alan İstanbul sermayesi vardı; darbecilere kol kanat geren, "Darbecilere okullarımızı ve dershanelerimizi vermeye hazırız." diyen, seçilmiş iktidara "Beceremediniz, artık gidin." diyen o malum örgüt vardı ve birtakım siyasiler, dışarıdan destek verenler, o istifalarla kurulan hükûmete destek verenler ve yüksek rakımlı tepe vardı.
Bugün, bu darbenin üzerinden on yedi yıl geçmiş olmasına rağmen, son darbe girişiminin içinde yine aynıları var; bakıyoruz, bir kısım medya yine manşetleriyle var. Şimdi, birlikte, ne yazık ki cemaat medyası da var, İstanbul sermayesi var, bürokraside örgütlenmiş malum yapı var. Ama, bu yapının hesaba katamadığı bir şey var: Dik duran, her türlü demokrasi dışı darbeye ve müdahaleye karşı dik duran bir lider, Recep Tayyip Erdoğan var. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bunun yanında, onunla birlikte yol yürümekten mutlu olan ve onunla birlikte yol yürüyecek bir ekip var ve milletin değerlerine sahip çıktığı için, milletin değerlerini kalbinde hissettiği için milyonlar var. İşte bunu hesaba katamadılar, bunu küçümsediler.
Değerli arkadaşlar, bizler siyaset yapıyoruz, milletin bizzat temsilcisi olarak millete hesap veriyoruz, açık ve şeffafız. Bir konuda, bir olayda benim ne düşündüğümü hem buradaki insanlar biliyor hem tüm dünya biliyor çünkü dünya görüşümüz herkesçe malum. Ama birileri eğer diyorsa ki "Ya, siz namaz kılıyorsunuz ama kılmayın, kılmayabilirsiniz; oruç tutuyorsunuz ama tutmayabilirsiniz çünkü tedbir yapacaksınız." veyahut da "Siz, normalde size göre içki haram olmasına rağmen içki de içebilirsiniz." diyorsa, işte burada bir sorun vardır.
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) - Kim diyor onu, kim, kim?
HAMZA DAĞ (Devamla) - Çünkü, burada önemli olan şunu demektir: "Siz devletin etkili, yetkili ve stratejik kurumlarına, en üst makamlarına geldiğiniz zaman, işte o zaman kendinizi açık edeceksiniz. O makamları ele geçirdiğimizde, o zaman yönetimi ele geçirmiş olacağız." Ve bu stratejiyle hareket ediyorsa böyle bir yapı, dünyanın neresinde olursa olsun, iktidarda hangi siyasi parti olursa olsun, işte buna dur der ve biz de dur diyoruz.
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - On iki yıldır niye müsaade ettin?
HAMZA DAĞ (Devamla) - Siz bu milletin makamlarını kullanacaksınız, bu milletin vergilerinden elde edilen maaşları alacaksınız ama emir ve talimatı ya birim imamından ya da bölge imamından alacaksınız. Bu paralel devlet kurmak değildir de nedir Allah aşkına?
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) - Ya, Hanefi Avcı'yı niye içeriye attınız, Hanefi Avcı'yı? Bunları Hanefi Avcı söyledi yıllar önce, cezaevine attınız.
HAMZA DAĞ (Devamla) - Ey bu örgütün, paralel devletin trenine vagon olan Cumhuriyet Halk Partisi, adaylarınızı bu örgüt belirlemedi mi?
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) - Hanefi Avcı'yı niye attınız içeriye?
HAMZA DAĞ (Devamla) - Sizin İstanbul adayınızı, Ankara adayınızı kim belirledi?
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) - Ayıp ya!
HAMZA DAĞ (Devamla) - İstanbul sermayesi bu adayları belirlemedi mi?
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Yolsuzluk var mı yok mu, yolsuzluk?
HAMZA DAĞ (Devamla) - 28 Şubatın hızlı aktörlerinden Hüsamettin Özkan'ın evinde yapılan toplantıları sağır sultan bile duydu be.
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Yolsuzluk var mı, yolsuzluk?
HAMZA DAĞ (Devamla) - Ey CHP, şimdi siz sırf iktidara zarar verebilmek adına bu şantaj çetesine destek veriyorsunuz.
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Yolsuzluk var mı?
HAMZA DAĞ (Devamla) - Bakın, bu ülkede yasal görünümlü yasa dışı dinlemelerle, montaj ses kayıtları ile siyasete ayar vermeye kalkanlara destek olursanız, emin olun ki sizin partinize de nasıl ayar vermeye çalışmışlarsa bundan sonra da ayar vermeye devam edeceklerdir. Siyaseti siyaset dışı yollardan şekillendirmeye çalışmanın her türlüsü millî iradenin gasbedilmesidir. Milletin sizi iktidara getirmesi için çalışın, şantaj ve tehditten medet ummayın.
Değerli arkadaşlar, çok değil, birkaç yıl sonra hepiniz bize dua edeceksiniz, "İyi ki dik durmuşsunuz." diyeceksiniz, "Diklenmeden dik durmuşsunuz." diyeceksiniz, "Bu ülkeyi, demokrasiyi ve cumhuriyeti bu belaya karşı iyi ki savunmuşsunuz." diyeceksiniz. Ama içinizden yine birileri çıkacak çünkü bu kürsüden defalarca söylediler: "2002'de mağdur idiniz, seçim kazandınız; 2007'de mağdur idiniz, yine seçim kazandınız." Hatta daha öteye gidip, "27 Nisan bildirisini siz yayınladınız." diyecek kadar öteye gittiniz mağdur edebiyatı yapmak için. Ve şimdi siz diyeceksiniz ki... Biz, inşallah, 2014 ve 2015'te alacağımız oylarla...
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Yine mağdursunuz.
HAMZA DAĞ (Devamla) - "Gezi'yi de 17 Aralığı da 25 Aralığı da siz yaptınız" diyeceksiniz.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Yine mağdursunuz.
HAMZA DAĞ (Devamla) - Ama tarih, duruşunuzu çok iyi kaydediyor ve sizi affetmeyecek.
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Millet hırsızlığa prim vermez, millet hırsızlığa prim vermez.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Yine mağdursunuz, yine.
HAMZA DAĞ (Devamla) - Bu parti nasıl 27 Nisanda yanında hiçbir siyasi parti olmamasına rağmen 28 Nisanda dik durmuşsa, şimdi de bu örgütün yaptığı bu darbe girişimine karşı, HSYK Kanunu'yla, MİT Kanunu'yla ve hukuk içinde her türlü duruşu ortaya koymaya devam etmektedir.
Aslında, bu süreçte siyasiler olarak yanımızda olması gerekenler, ne yazık ki, karşımızda olmanın ötesinde, işte, bu kürsüden hep Yüce Divanla bizi tehdit ettiler. Ve diyorum ki: 28 Şubat sürecinde nasıl siz bize her türlü tehdidi yapmışsanız, topla, tüfekle, tankla ve beyaz Toros'la bize gelmişseniz ve biz ona rağmen kendimizi gizleme gereği hissetmemişsek o üniversite yıllarımızda, inşallah bu süreçte de aynı şeyi yapacağız. Ama biz üniversite yıllarında kendimizi gizlemeden "Biz buradayız." derken birileri ne yapıyordu biliyor musunuz? İsimlerini bile saklamışlardı. Onlar, takiye için "tedbir" dediler ve şimdi cumhuriyet savcısı ve hâkim olarak görev yapıyorlar. Ama bunlar cumhuriyetin savcısı olmadılar...
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) - Sayenizde, sayenizde.
HAMZA DAĞ (Devamla) - ...camianın savcısı oldular.
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) - Sizin kararnamelerinizle onlar oraya geldi.
HAMZA DAĞ (Devamla) - Bunlar, Türk milleti adına karar vermenin ötesinde, camia adına karar verir noktaya geldiler.
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) - O zaman aklınız neredeydi?
HAMZA DAĞ (Devamla) - Bizi izleyen, bizi takip eden çok değerli milletimiz, bu yapıya gönül veren arkadaşlar, tabanda samimi olarak Allah rızası için çalışan, dünyanın değişik yerlerinde...
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Ama güzel bir itirafta bulundu, kutlamak lazım.
HAMZA DAĞ (Devamla) - ...samimi uğraş veren vatandaşlarımız; sizin iyi niyetiniz üzerine bina edilmiş bu...
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - İtiraf güzel.
HAMZA DAĞ (Devamla) - ...yapı, çürük bir yapıdır.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Kutluyorum, güzel bir itiraf.
HAMZA DAĞ (Devamla) - Bu milletin içine, bu milletin değerine hakaret edenler sızmıştır. Aynı zamanda, bu milletin ve devletin devamını istemeyen uluslararası örgütler sızmıştır.
Bizler uzun adamın arkasındayız, bu millet de uzun adamın arkasında olmuştur ve uzun adamı, Allah bu millete sevdirmiştir. Sevdirdiği için, 1994'te, 2002'de, 2007'de, 2011'de onu her zaman muzaffer kılmıştır ve Allah, uzun adamı bize sevdirmeye devam edecek, bundan sonra da bizler, kalbimizde bu sevgi olduğu sürece uzun adamla birlikte yol yürümeye, 2023, 2053 ve 2071 hedeflerini bu ülkeye kazandırmaya devam edeceğiz diyorum.
OKTAY VURAL (İzmir) - Yürütmeye devam edemezsin, yürütmeye devam edemezsin.
HAMZA DAĞ (Devamla) - Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisinin aleyhinde oy kullanacağımı ifade ediyor, hepinizi saygıyla, sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)