GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP GRUBUNUN, İSTANBUL MİLLETVEKİLİ CELAL DİNÇER VE 27 MİLLETVEKİLİ TARAFINDAN ASTSUBAY İNTİHARLARININ NEDENLERİNİN ARAŞTIRILARAK ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA 6/12/2013 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 27 ŞUBAT 2014 PERŞEMBE GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:69
Tarih:27.02.2014

CELAL DİNÇER (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; astsubay intiharlarının nedenlerinin araştırılarak intihara sürükleyen olumsuz koşulların düzeltilmesi ve alınacak tedbirleri belirleyip önerilerde bulunmak amacıyla vermiş olduğumuz Meclis araştırması önergesi üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Ülkemizin güvenliği açısından en önemli kurum olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin bünyesinde bulunan astsubayların intiharları bugün endişeyle izlenmektedir. Sadece son üç ay içinde 9 astsubay intihar etmiştir, son bir yılda ise 19 astsubayımız intihar etmiştir. 1999 tarihinden bugüne kadar toplam 76 astsubayımız intihar etmiştir. Ancak, bu intihar vakaları kamuoyunda yeterince algılanamamıştır. Hiçbir meslek grubu için bu kadar vurdumduymazlık yaşanmamıştır. Stres altında çalışan bir meslek olmasının yanı sıra, ekonomik nedenler, mobbing, keyfî uygulamalar, eşitsizlik ve bunun gibi nedenlerin bunalttığı astsubayların umutsuzluğunun ve geleceğe olan güvensizliğinin tetiklemesiyle intihar vakaları artmıştır.

Değerli milletvekilleri, Türk Silahlı Kuvvetlerinde 34 bin subay, 94 bin astsubay vardır. Diğer bir deyişle, Türk Silahlı Kuvvetlerinde her 4 komutandan 3'ü astsubaydır, 100 bin de emekli astsubay bulunmaktadır. 1975 yılından bugüne kadar, hem emekli hem şu anda aktif olarak görev yapan astsubayların sosyal ve ekonomik haklarında hiçbir iyileştirme yapılmamıştır. Dikkatinizi çekmek istiyorum, otuz dokuz yıldır hiçbir iyileştirme yapılmamıştır. Bugün 90 şubesi, 42 bin üyesi olan Türkiye Emekli Astsubaylar Derneğinin talepleri bütün ilgili kurumlara ve partilere gönderilmiş ancak dikkate alınmamıştır. Bu konudaki yaklaşımlar çok yetersiz kalmıştır. Bunlar da seslerini daha net duyurabilmek için ölüm orucu kararı almışlardır. İşte, bir basın bildirisi yanımda. Bu cumartesi günü İstanbul'da basın açıklaması yapıp 5 Mart tarihinden itibaren de başta Ankara olmak üzere yurdun birçok bölgesinde ölüm orucuna başlayacaklardır. Son çare, seslerini duyurmak için ölüm orucu olmuştur astsubaylarımız için.

Astsubaylar, subaylar ile asker arasında tampon görevi görmektedir. Onlar, kendilerini ordunun orta direği olarak nitelendirmektedirler. Görev başındakini, emeklisini ve ailelerini de hesaba katarsak astsubaylar bugün en az 1 milyonluk bir nüfusu barındırmaktadır, 1 milyonluk bir ordu demektir. Son dönemlerde hem yükleri ve sıkıntıları artmış, maddi sorunlarla boğuşmaktalar hem de emir komuta içindeki sıkıntılarla boğuşmaktalar; ardı ardına astsubay intiharların nedeni budur.

Astsubaylar haksızlık ve ayrımcılığa son verilmesini istiyorlar. Özellikle, üstlerinin yaptığı iddia edilen kötü muamele nedeniyle sığınabilecekleri bir mekanizma bulunmamaktadır. Benzer birçok uygulamalar için yapısal düzenlemeler yapılmasını istiyorlar ama astsubaylar dikkate dahi alınmıyor. Bu talepleri, bu yoğun talepleri Genelkurmayı birazcık olsun harekete geçirmiş, Türkiye genelinde her kuvvet komutanlığını temsilen 270 astsubay Ankara'ya çağrılmış bilgilendirilmek üzere ancak Genelkurmay konuşma dahi yapmadan toplantıyı terk etmiştir.

Diğer bir konu da, Kara Kuvvetleri Komutanı, aynı şekilde, 71 temsilciyi Ankara'ya çağırmış ancak toplantıyı yaparken astsubayların görmeyeceği, göremeyeceği bir konumda oturmuş ve onların hiçbir talebini dikkate almamıştır. Astsubaylar orduda subayların 3 katı dedik; OYAK Yönetim Kurulunda ise 2012'ye kadar temsil edilmemişlerdir; 2012 yılında mahkeme reddetmiş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuracakları anlaşılınca 1 tane üyeyi OYAK'ta temsil ettirmişler. Oysa, astsubaylar şöyle haykırıyor "OYAK'ın kasasını biz dolduruyoruz, niçin yönetimde yokuz?" diyorlar. (CHP sıralarından alkışlar) Astsubayların aylık maaşlarının yüzde 10'u OYAK'a yani Ordu Yardımlaşma Kurumuna kesiliyor ancak onlar nemalarının adaletli bir şekilde dağıtılmadığından yakınıyorlar. Astsubayların sayısı, tekrar ediyorum, subayların 3 katı ancak astsubayların aldıkları pay subayların neredeyse üçte 1'i. OYAK iştiraklerinden -OYAK'ın kendisi değil- nema dağıtılması gerekiyor ancak bu da astsubaylara dağıtılmamış. OYAK'ın emekli olan subaylara daha yüksek, astsubaylara ise daha az ikramiye verdiği de kaçınılmaz bir gerçek. Aynı parayı ödüyorlar ancak aldıkları ikramiye subaylardan çok az. Türk Silahlı Kuvvetlerindeki subay ve astsubaylara yardım için kurulan OYAK'ta her alanda generaller ve amiraller hâkim olmuş.

Bir astsubayın feryadı şöyle: "Otuz yıl görev yaptıktan sonra emekli oldum, OYAK'ın kapısını çaldım 'Nedir bu kuruluş, görmek istiyorum, görüşmek istiyorum.' dedim ancak kapıdan içeri dahi sokmadılar."

Başka bir subay: "Emekliyim, geçinemiyorum. 1987 yılında emekli oldum. O zaman OYAK'a da ortak olmadım, OYAK'tan ayrıca bir gelir elde edemiyorum, 1.385 lira maaş alıyorum. Emekli ikramiyem ve bütün aldıklarım bitti. Küçücük bir ev almıştım, evimi sattım, şimdi kiradayım, geçinemiyorum. Şimdi, çocuklarımın gözünün içine bakıyorum bana yardım etmeleri için." Maalesef, emekli astsubaylar çok zor durumdalar.

Aynı şekilde başka bir haksızlık... Meslekte on iki yılını doldurmuş bir astsubay haykırıyor: "Bizler, doktorların yanında sağlıkçı astsubaylarız. Doktorlarımıza tam gün yasasından dolayı ek tazminatlar verildi, devlet hastanesinde de döner sermaye alıyor bütün yardımcı sağlık personeli ancak bize 5 kuruş para verilmedi, bizler mağdur oluyoruz, oysa sağlık camiası, doktor, hemşire, hep beraber bir bütündür."

Kendi ağızlarından astsubaylar ana sorunlarını şöyle dile getiriyorlar: "Biz emekli olduğumuzda, tazminatlarımız yetersiz -kesildiği için- maaşımız yüzde 45'lere, yüzde 50'lere düşüyor. Oysa, subaylarda alınan emekli maaşı yüzde 75 civarında."

Birkaç tazminattan bahsetmek istiyorum. Örneğin: Temsil tazminatı, subaylara var, astsubaylara yok; görev tazminatı, subaylara var, astsubaylara yok; makam tazminatı, subaylara var, astsubaylara yok; kadrosuzluk tazminatı, subaylara var, astsubaylara yok; komutanlık tazminatı subaylara var, astsubaylara yok; komutanlık kurs tazminatı subaylara var, astsubaylara yok.

Değerli arkadaşlar, bütün astsubaylar haykırıyor "Görev tazminatı bizim de hakkımız; utanıyoruz, isteyemiyoruz, son çareyi intiharda buluyoruz." diyorlar.

Astsubaylara sağlıkta çifte standart sağlanıyor. Gülhane Askeri Tıp Akademisine veya hastanelerine gittiğinde A poliklinikleri, B poliklinikleri var; A polikliniklerinde generaller, B'de daha alt düzey subaylar ama astsubaylar normal polikliniklerde muayene olmak zorunda kalıyorlar. "Normal poliklinikte de sadece pratisyen hekimler görev yapıyor, bu yüzden sağlık konusunda çok sıkıntı çekiyoruz." diyorlar ama bu ayrım hâlâ giderilmiş değil.

Sık sık yer değiştiriyorlar. Bir jandarma astsubayı haykırıyor "İki üç ayda bir yer değiştiriliyorum; benim de çoluğum çocuğum var, benim de çocuklarım okula gidiyor, benim de arkadaşlarım var, bu büyük bir haksızlık." diyor. Daha da kötüsü, bir astsubay arkadaşımız haykırıyor: "Devlet ödemediği için, astsubaylara ilaçlı stent takılamaz deniliyor." Astsubaylar ölüme terkediliyor değerli arkadaşlar, böyle bir haksızlığı kabul etmek mümkün değil.

Lojmanlar konusunda da aynı. Astsubaylar subayların neredeyse 3 katı ama lojmanların yüzde 55'i subaylara, yüzde 40'ı astsubaylara ayrılmış, burada da çok önemli bir haksızlık var.

En son haksızlıklardan biri de, artık bu çağda insanların belli yerlere girebilmesi söz konusu değil. Astsubaylar subayların gittiği birçok orduevine, özellikle büyükşehirlerdeki orduevlerine...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

CELAL DİNÇER (Devamla) - ...giremiyorlar değerli arkadaşlar. Bu haksızlıkların giderilmesi gerekir.

Daha çok sorunları var ama vaktim yetmediği için sıralayamıyorum.

Yüce heyetinizi tekrar saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)