| Konu: | MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 69 |
| Tarih: | 27.02.2014 |
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın milletvekilleri, bugün -bildiğiniz gibi- Başbakan Tayyip Erdoğan Uşak'taydı.
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - Ne güzel ev sahipliği yaptı Uşaklılar.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Uşak'ta olması nedeniyle bazı öğrenci arkadaşlarımız yani bu konuda tepkilerini dile getirmek isteyen vatandaşlarımız pankartlar açmışlar. Pankartlarda ne yazıyor biliyor musunuz? "Konumuz montaj, dersimiz dublaj, hocamız Tayyip." Bu pankartları astıkları için çocuklar gözaltına alınıyorlar, insanlar karakollara götürülüyorlar, baskı altında tutuluyorlar. Artık, en ufak bir eleştiriye bile tahammülünüz yok.
ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Paralel yapının işidir.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Bunu şiddetle protesto ediyorum. Yani, barışçıl anlamda farklı düşüncelerini dile getiren çocuklarımız, vatandaşlarımız Uşak'ta gözaltına alındı. Bunu şiddetle kınıyorum ve protesto ediyorum.
SALİH KOCA (Eskişehir) - Esnafı hastanelik edenlere ne diyorsun?
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Şimdi, bu yasayla ilgili görüşmeye geldiğimizde, bu yasanın ne anlama geldiğini hepimiz biliyoruz. "Paralel devlet" diyorsunuz, "cemaat" diyorsunuz, "örgüt" diyorsunuz ve "Bu paralel devletin dershanelerini kapatıyoruz." diyorsunuz ama asıl yapmak istediğiniz şeyin, onlarla beraber, kadrolaşmayı yeniden örgütlemek olduğunu görüyoruz. Artık, cemaat kadrolarının yerine AKP kadroları gelecek. "Dershaneleri kapatıyoruz." diyorsunuz, özel okulları açıyorsunuz ve buna gerekçe olarak da ne diyorsunuz: "Fırsat eşitsizliğini kaldırıyoruz."
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Meydan nasıldı, miting meydanı?
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - "Dershaneye gidenler, gidemeyenler vardı; şimdi bunu kaldırıyoruz." Peki, sevgili arkadaşlar, nerede görülmüştür ya, özel okulların fırsat eşitsizliğini kaldırdığı nerede görülmüştür? Herhâlde dünya literatürüne böyle bir sözü de siz getirdiniz diye düşünüyorum.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Dilek Hanım mitingde kaç kişi var? Öğrenebildiniz mi Dilek Hanım?
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Şimdi, eğer cemaat var ise, eğer yasa dışı bir örgütlenme var ise nedir yapılması gereken? Memur olanlarla ilgili 4483'ü işletirsiniz, soruşturma açarsınız. Dershanelerde eğer bu ülkenin değerlerine aykırı şeyler söyleniyorsa, çocukların beyinleri yıkanıyorsa -ki ben de aynı fikirdeyim, yıkanıyor- bunlarla ilgili soruşturma açarsınız.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Meydan kaç kişiydi Dilek Hanım, meydan?
OSMAN BOYRAZ (İstanbul) - On binler meydandaydı.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Bunları yapanların cezalandırılması yolunda çaba sarf edersiniz ama 100 bin kişinin yerini değiştiremezsiniz. Yeniden bu eğitim sistemini yok edemezsiniz, bu eğitim sistemini kökten değiştiremezsiniz.
Biz şunu söylüyoruz: Siyasallaşmaya, kadrolaşmaya, eğitimin özelleştirilmesine hayır. Bunu söyleyen öğretmenler dün coplandı, gazlandı. Sayın Millî Eğitim Bakanımız, o öğretmenleri, sendikaları dinleme gereğini bile duymadı. Böylesi bir ülkede, "ileri demokrasi" dediğiniz böylesi bir ülkede gerçekten demokrasinin olmadığını gösteriyorsunuz artık.
Ne istiyoruz? Ne olması gerekiyor? Parasız eğitim, bilimsel eğitim, demokratik eğitim, laik eğitim. Ama sizin konunuz asla bunlar değil, bunu görüyoruz.
Şimdi, 24 Şubat dinlemelerinden sonra Tayyip Erdoğan ve Bilal Erdoğan'ın konuşmaları iddiası ortaya çıktığında, ses bantları çıktığında dediniz ki: "Efendim, bunlar montaj, bunlar gerçek değil." Ama montaj ise -hani, bir yerden cımbızlandı da kondu diyorsunuz ya- gerçek konuşmaları sizin asıl olarak yayınlamanız gerekiyordu. Bunu yayınladınız mı? Hayır.
İHSAN ŞENER (Ordu) - Bu kadar mı, bu kadar mı çalışıyor mantığınız?
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Peki, TİB kayıtlarını yayınladınız mı? Hayır, hiçbirini yayınlamadınız. Tayyip Erdoğan'la Bilal Erdoğan'ın konuşmasını yayınlamadınız.
İHSAN ŞENER (Ordu) - Yanlış lokomotifin peşindesiniz.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Size bir gerçeği söyleyeyim sevgili arkadaşlar: Bakın, ses kaydı, parmak izi ve göz retinası asla taklit edilemiyor. Pek çok banka ve pek çok telefon şirketi sesli imzayı alıyor artık. Yani, bunun taklit edilmesi mümkün değil, bu bilimsel bir gerçek ama bunu görmüyorsunuz.
BÜLENT TURAN (İstanbul) - Bugün savcılık açıkladı raporları.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Biz sizden şunu istiyoruz: Montajsa gerçeğini açıklayın, eğer bir konuşma yapılmadıysa TİB kayıtlarını açıklayın, biz sizlerden bunu istiyoruz.
BÜLENT TURAN (İstanbul) - Savcı açıkladı, savcı.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - "Bu ses bizim değil." diyebiliyor mu Tayyip Erdoğan, lütfen bunu söyleyeniz.
Bunun yanında, bakın, şunu gözlemledik özellikle 17 Aralıktan sonra...
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Siz konuşmalarınızı banda mı alıyorsunuz?
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - ...dediniz ki: "Efendim, bu ülkede yargıda çete var. Efendim, bu ülkede millî eğitimde çete var, emniyette çete var." Hepsini söylediniz...
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Siz konuşmalarınızı kayda mı alıyorsunuz?
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - ...ve dediniz ki: "İnsanlar sahte delillerle mağdur edildi. Ayarlanmış yargıçlar bunları mahkûm etti, sahte ihbar mektuplarıyla mahkûm etti."
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Meydan ne alemde meydan?
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Ve bu insanların mağduriyetinin giderileceğini bizzat Başbakan söyledi ama çıkartılan yasalarla biz gördük ki, siz o insanların -Ergenekon, Balyoz ve diğer siyasi davalardaki- mağduriyetlerini gidermeyi değil, onların isimlerini kullanarak kendinizi kurtarmaya çalışıyorsunuz, bunu gördük ama şunu bilesiniz ki: Bu "kumpas mağdurları" dediğiniz insanların özgürlükleri ele alınıncaya kadar, o cezaevinden tahliye edilinceye kadar iki elimiz yakanızdadır.
Arkadaşlarımız şu resimleri koydular ortaya.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Burada kimler var, ben isterseniz size söyleyeyim...
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Yılmaz.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - İlker Başbuğ var, Tuncay Özkan var, Engin Alan var, Ergun Poyraz var -yedi buçuk yıldır tutuklu bu insanlar- Hasan Atilla Uğur var, Muzaffer Tekin var -ölmek üzere- Kemal Alemdaroğlu var. Bunlar özgür kalmadan, bu kumpas mağdurları özgür kalmadan...
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Yılmaz.
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Paralel yapıdan hesap sorun, paralel yapıdan.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - O paralel yapıya siz neden oldunuz, "O paralel yapıyla mücadele ediyoruz." diyorsunuz, gerçekte hiçbir mücadele etmiyorsunuz.
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Vaizler gibi konuşuyorsunuz, paralel yapıdan hesap sorun.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Kendinizi kurtarıyorsunuz.
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - Sayın Başkan, süresi doldu.
BAŞKAN - Sayın Yılmaz...
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Paralel yargıdan hesap sorun.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Bu insanların özgürlüğü sağlanıncaya kadar bu mücadele devam edecektir...
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Siz vaiz lobisine intisap ettiniz.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - ...unutturamayacaksınız. (CHP sıralarından alkışlar)