| Konu: | MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 69 |
| Tarih: | 27.02.2014 |
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; eğitimle ilgili bir konuyu tartışıyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi, eğitim gerçekten önemli bir faaliyet alanı, o nedenle eğitimle ilgili düzenlemelerin de buna göre yapılmış olması lazım. Ancak, tasarıdaki hususlara geçmeden evvel, öğleden sonra grup önerileri hakkında konuşan, iktidar partisine mensup bir milletvekilinin söyledikleriyle ilgili düşüncelerimi ifade etmek istiyorum.
Şimdi, diyor ki: "Efendim, işte, cumhuriyet döneminde şu kadar öğretmen atandı, biz bu kadar atadık. Yok, şu kadar yol yapıldı, biz bu kadar yol yaptık." Şimdi, bu eğitim meselesi "Ben yaptım, sen yaptın. Ben çok atadım, sen çok atadın." meselesi değildir. Bu, ihtiyaca göre planlanabilecek bir husustur. Cumhuriyetin ilk kuruluşunda, küçücük bir ilde bulunan öğretmen sayısından daha az öğretmen vardı. Elbette siz şimdi çok öğretmen atayacaksınız. Nüfus 76 milyon olmuş, öğrenci sayısı artmış. Şimdi, kıyaslama yaparken de biraz insaflı olmak lazım. Burada esas olan şudur: Öğretmen ihtiyacı var mı yok mu? Ne kadar öğretmen ihtiyacımız var? Tüm yapılması gereken odur.
Ben Gaziantep Milletvekiliyim. Gaziantep'te 3 bine yakın öğretmen açığı var. "Efendim, biz çok öğretmen atadık. O nedenle öğretmen atamıyoruz." diyemezsiniz ki. İhtiyaç neyse ona göre planlayacaksınız ve atayacaksınız. "Ödenek yok." veya başka bir şeye sığınarak öğretmen atamasından vazgeçemeyiz. Siz öğretmen atamasının, öğretmen görevlendirilmesinin masraflı olacağını düşünüyorsanız cehaletin bedeli -şunu söylemek lazım ki- ondan çok daha fazladır. O nedenle, bu söylemleri bırakalım. Nerede, ne kadar öğretmen açığı varsa ona göre bir planlama yapın ve öğretmen açığını giderin. Ancak eğitimi eğitime yapılacak yatırımla çözebilirsiniz, hamasi nutuklarla çözemezsiniz. Güney Kore niye ileri gitti? Biz bir zamanlar Güney Kore'den daha iyiydik. Eğitime verdikleri önem nedeniyle gittiler. Bunu herkes biliyor. Onun için, lütfen, eğitim sistemini her tür siyasi kaygıdan uzak bir şekilde ele almalısınız. Bu, siyasi bakış açısına göre şekillenecek bir alan değildir.
Şimdi, bu tasarıyla ne yapıyorsunuz? Dershanelerin kapatılma sürecini başlatıyorsunuz. Şimdi, dershaneler niye ortaya çıktı? Bu eğitim sistemi dershaneleri ortaya çıkardı. Dershaneler durup dururken ortaya çıkmadı ki. Siz dershanelerin ortaya çıktığı şartları yok edemezseniz dershaneleri kapatmakla bir şey yapamazsınız, siz bir sorunu çözemezsiniz. Esas olan, bir sorunun sonucu değil, sebebidir. Siz sebebi ortadan kaldıramazsanız sonuç gene aynı şey olur. Benden önceki değerli konuşmacılar da değindi, Sayın Yeniçeri de söyledi, siz bu gidişle bu sorunu çözemezsiniz. Dershaneler çok büyük bir kitleyi ve gelecek kuşakları ilgilendiren bir husus. O nedenle, gelecek kuşaklarla ilgili karar alırken böyle ani kararlarla, aceleci kararlarla, günlük politikalarla işi yürütemezsiniz; yürütürseniz iyi sonuç alamazsınız.
Siz ne yapıyorsunuz? Size kim muhalifse onlarla ilgili bir düzenleme yapıyorsunuz, iş dünyası muhalifse onunla ilgili yapıyorsunuz. Şimdi, efendim, diyorsunuz ki: "Dershanelerin çoğu bir cemaate ait. E, cemaatle aramız bozuldu, o nedenle biz o cemaate ait dershaneleri kapatmak istiyoruz. O zaman tüm dershaneleri kapatalım." Bu bir sorunu çözmez ki değerli arkadaşlarım.
Sayın milletvekilleri, bu tür uygulamalardan sizin vazgeçmeniz lazım. Sayın Bakan, siz, hiç bürokraside, kanunla bir bakanlıkta görevli tüm yöneticilerin görevlerinin sona erdirildiğini şimdiye kadar gördünüz mü? Bu, idare sistemine çok aykırı bir şeydir, akla ziyan bir şeydir bu. Nasıl böyle bir karar alınıyor, anlamak mümkün değil. Siz, bu şekilde, insanların hak arama özgürlüğünü ortadan kaldırıyorsunuz, onların idari yargıya gidişini engelliyorsunuz, insanları görevlerinden ediyorsunuz. Böyle bir düzenleme, hem hukuka aykırı hem insan haklarına aykırı hem de akla aykırı.
O nedenle, değerli milletvekilleri, gelin, bir an önce bu düzenlemeden vazgeçin, eğitim sistemini bir bütün olarak planlayın, eğitim sisteminin ihtiyaçlarını bir bütün olarak göz önüne alın ve yasal düzenlemeleri o şekilde yapalım.
Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)