GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR
Yasama Yılı:4
Birleşim:69
Tarih:27.02.2014

AYŞE ESER DANIŞOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu kanun tasarısı da diğer pek çok tasarı ve teklif gibi iktidar partisinin, Hükûmetin siyasi kaygılarını gidermek, siyasi hedeflerini gerçekleştirmek için komisyondan hızla geçirip Genel Kurula indirdiği bir metin. Bizim burada asıl konuşmamız gereken ise devasa rüşvet, yolsuzluk iddiaları ancak siz bunları araştırmak yerine herkesin gördüğüne gözlerinizi, duyduğuna kulaklarınızı kapatmayı seçiyorsunuz.

Bu tasarı, eğitim sistemimizin sorunlarının çözümü yönünde hiçbir katkı sağlamayacaktır, zaten böyle bir amaç da gütmemektedir. Hükûmetin, eski müttefikleriyle olan kavgası ayyuka çıkmadan önce, eğitim konusunda yeni bir düzenleme gayreti içinde olduğunu bilmiyorduk. On iki yıllık AKP iktidarı süresince bugün "sülük" denen dershanelerin eğitimdeki ağırlığının katlanarak artması, aynı zamanda okullarda verilen eğitimin yetersizliğinin tescili de oldu. Başbakan iktidarı süresince 5 defa bakan değiştirmiş ancak her birinin döneminde özel kurs ve dershanelere bağımlı mevcut yapının sürdürülmesi tercih edilmiştir.

Maalesef, görüyoruz ki PISA olarak bilinen uluslararası öğrenci değerlendirmelerindeki sıramızı yükseltmeye eğitim müfredatımız da dershaneler de yetmiyor. Bugüne kadar çağdaş, güçlü bir müfredatla öğrenme odaklı bir millî eğitim politikası oluşturmamış olanların dershaneler kapanınca bunu yapacağını düşünmek de pek mümkün değil.

Eminim iktidar milletvekillerinin de büyük çoğunluğu çeşitli dershanelere çocuklarını göndermiştir ya da göndermektedir. Şimdi, bunlar kapanınca çocuklarınıza özel ders aldırmayacak mısınız? Elbette aldıracaksınız. Su gene yolunu bulacak; özel dersler, kurslar parası olanlar için kapalı kapılar ardında devam edecek. Çünkü, devlet okullarında eğitim düzeyi aynı kalacak. Zorbalıkla yasalaşan 4+4+4 sistemi de eğitimin kalitesini yükseltecek unsurlar içermiyordu çünkü aynı bu kanun gibi siyasi amaçlarla alelacele geçirilmişti.

Hiçbir eğitim sistemi özel dershanelere bağlı olmamalı ama dershaneler, sahipleriyle aranız bozuldu diye kapatılmaz. Eğitimin niteliği artık bunlara ihtiyaç duyulmayacak düzeye çekilir, o zaman kimse çocuğunu göndermez ve özel kurslar kendiliğinden işlevini kaybeder.

Ayrıca, değerli milletvekilleri, eğitim sistemi bir siyasi intikam alanı da değildir. Yıllardır beraber yürüdüğünüz yollar artık ayrıldı diye Millî Eğitim Bakanlığına bağlı kadroları bu çapta değiştirmek açık bir kadrolaşma hareketidir. 100 bin okul yöneticisinin görevine son verdirecek bir tasarıyı tartışıyoruz. Eğitim sistemimizin en büyük sorunlarından biri Yönetici Atama Yönetmeliği miydi? Bu tasarı, eğitimle ilgili kadroların tüm birikim ve emeğini yok sayan, aynı zamanda sistemin hafızasını silen bir anlayış ortaya koyuyor. Okul müdür ve yardımcılarının istikbali il eğitim müdürleri ve valilerin yani Hükûmetin kararına yani siyasetin vicdanına bağlanmış durumda. Birçok kuşku ve endişe söz konusu, hele kendinden olmayanı bertaraf etme gayretinde bir iktidar varsa.

Bu ülkede öğretmenlerin atama sorunu yıllardır hiç bitmedi. Öğretmen olmaları için şimdi de yazılı ve sözlü sınavlar ekleniyor. İyi de her alanda büyük bir kadrolaşma furyası varken yapılacak sözlü sınavların sonuçları da tabii ki toplumda şaibeli kabul edilecektir. Bu sınavları kim yapacaktır? Sözlü sınavın toplam değerlendirmeye etkisi ne olacaktır? Sözlülerde kayıt sisteminin kullanılmayacak olmasının özellikle tasarıda yer alması, torpil yapılmayacağı konusunda topluma nasıl güven verecektir? Bu iktidar döneminde yazılı sınavlara bile güven duymak çok zor hâle geldi. İtibarlı bir kurum olan ÖSYM, çoktan beri artık tartışmalı bir kurum hâlindedir. Soruların sızdırılması dâhil pek çok skandal, yapılan sınavlara gölge düşürmüştür.

Sayın milletvekilleri, eğitim alanında bir kanun yapılacaksa öğrencilere hayatı bir yarış olarak sunan, gerçeklerden uzak, onları başarı ve başarısızlık kıstasları arasına hapseden bu sistem temelden yeniden yapılandırılmalıdır. Siyasi kurtarma projelerinizi eğitim alanına çekmeyiniz.

Herkesi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)