| Konu: | MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 70 |
| Tarih: | 28.02.2014 |
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; önümüzde 30 Mart yerel seçimleri var. Bu yerel seçimlerde, biliyorsunuz, öğretmenler genellikle sandık görevlisi oluyorlar. Bu sandık görevlisi olan öğretmenlerle ilgili ilçelerde kaymakamlar, şehirlerde valiler muhalif sendikaların öğretmen olan üye listelerini istiyorlar -Eğitim Sen, Türk Eğitim-Sen, bir, iki muhalif sendika daha var- ve bunları sandık başlarına koymuyorlar. Sayın Bakan, sendikalı olmak suç mudur, sendikalı, örgütlü öğretmen olmak...
NAMIK HAVUTÇA (Balıkesir) - Evet, suçtur. Adamlar hep cezaevlerinde, suçlu gibi.
HASİP KAPLAN (Devamla) - Yani bu uygulamayı Hükûmetinizin yapması, öğretmenleriniz arasında sendikalara göre ayrım yapıp Hükûmete yakın sendikanın öğretmenlerini sandık görevlisi yapması sizce dürüst, insani, hukuki bir davranış mıdır?
HALUK EYİDOĞAN (İstanbul) - Darbe yasası...
HASİP KAPLAN (Devamla) - Ben bunu şiddetle kınıyorum. Benim ilçemde, Şırnak'ta listeler alındı. Listeler alındı ve bir tek geçmiş dönemde... Yani bunu ben bizzat şahit olduğum için ifade ediyorum ve dikkatinize sunuyorum.
Sayın Bakan, bir şey daha soracağım. Bilmiyorum, Şırnak'ta ben bazı şeylere dikkat ederim. Eğitim, sağlık, yol, böyle küçük şeylerdir ama dikkat ederim, üniversitenin yaptığı kırtasiye alımlarına dikkat ederim. Niye bütün kırtasiye alım satımlarını üniversiteler ve okullar Konya'dan yapıyor? Sayın Bakanım, soruyorum. Merak ettim, soruyorum. Şırnak Üniversitesinin birçok okulunun kırtasiye alım satımlarını ta 10 tane şehir atlayıp Konya'dan yapıyorlar. "Paralel" desem, kırtasiyeye kadar sızdıysa biz bitmişiz, perişan olmuşuz.
Şimdi, gerçekten yani kırtasiyeye kadar eğitimde tenezzül edilir mi arkadaşlar? Ya, bir ilde, bir ilçede kırtasiye alım satımında tenezzül edilecek bir davranış mıdır?
HALUK EYİDOĞAN (İstanbul) - Rektör Konyalıymış, öyle dediler.
HASİP KAPLAN (Devamla) - Şimdi, gerçekten bunu bütün samimiyetimle ifade etmek istiyorum: Millî Eğitim Bakanlığı söz konusu olduğu zaman, özel okulların durumunu alıyoruz ve bu özel okulların belli bölgelerde olduklarını görüyoruz. Bunlar belli paralel yapılara aittir. Sayın Bakan, elinizde bir veri var mı bu özel okullarla ilgili? Ne bileyim yani bu ara aranızın mayhoş olduğu paralellerin kaç tane yurdu, kaç tane okulu var; ne yapacaksınız onları? Yani, bizim Eğitim Destek Evlerinden ne istiyorsunuz Allah aşkına? Şırnak'ta açıyoruz, kapatıyorsunuz; Cizre'de açıyoruz, kapatıyorsunuz; Silopi'de açıyoruz, kapatıyorsunuz. Vatandaşın parası yok, çoluk çocuğunu gönderiyor. Üniversiteye hazırlanıyor, KPSS'ye hazırlanıyor, sınava hazırlanıyor yani bu gençleri, bu çocukları... Zaten, Şırnak sınavlarda hep sondan birinci. Niye bir sorsanıza, niye hep sondan birinci oluyor? Yani, sormak gerekiyor.
Tabii, üniversite kurulmuş benim Şırnak'ta, yedi sekiz senedir hâlâ binası yok, kampüsü yok. Niye gecikti bu kadar onca hazine arazisini vermemize rağmen, bütün şehri, insanları bir araya getirip binlerce dönüm vermemize rağmen? İlla birilerinin kâr etmesi, rant etmesi mi gerekiyor bazı yerlerde? Ve bunu niçin geciktirdi? Şırnak Üniversitesinin kampüs alanının 3 defa planı, 3 defa yeri değiştirildi. En sonunda indiler şehrin aşağısına, 10 bin kişilik bir kapasitede yer yapıyorlar. Şimdi, Cizre ile İdil'de iki ayrı kampüsle, havaalanının yanında bunu tamamlayacaklar.
Ya, içimiz, yaramız derin yani her şeye el atmak, her şeyi merkezden yönetmek, her şeyi kafatasına göre yönetmek, her şeyi fikrine göre yönetmek bu ülkede ne zaman terk edilecek arkadaşlar? 28 Şubatı burada şiddetle kınıyoruz ama bu tavırları da kınayacağız yani, gerçek bu.
Saygılar sunuyorum. (BDP sıralarından alkışlar)