GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR
Yasama Yılı:4
Birleşim:70
Tarih:28.02.2014

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Evet, eğitimin, tabii, sorunları çok fazla.

Sayın Bakan, 21 Şubat Dünya Anadil Günü'ydü. Dünya Anadil Günü'nde EĞİTİM-SEN'in üyesi öğretmenler Dünya Anadil Günü'nün önemine binaen Kürtçe bilenler Kürtçe, Arapça bilenler Arapça, bunu bulundukları okullarda ve sınıflarda öğrencilerle paylaştılar. Bu öğretmenlere niye ceza veriliyor Sayın Bakan? Hani seçmeli ders vardı okullarda, hani seçmeli ders vardı? Diyarbakır'da... Bunun soru önergesi de elinize gelecek, gönderiliyor... Yani, bir taraftan diyeceksiniz ki "Seçmeli dersleri açtık, maşallah, okullarda isteyen istediği dilde konuşsun, isteyen Kürtçe, Zazaca, Çerkezce, Boşnakça, Hemşince, Lazca konuşsun." İyi, güzel. Arkasından da Anadil Günü'nden bahseden öğretmene disiplin cezası verecek valiler, müdürler. E, vallahi billahi buradan Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan olarak söylüyorum: O öğretmenlerden birisi ceza alırsa -ki uygulama yapılmış- bunun peşini bırakmayacağım. Ama en azından, 21 Şubatta bu ceza verildiği için, 21 kere bu kürsüde dile getireceğim, buradan açık söylüyorum. 21'inci yüzyıldayız, 21'inci yüzyılda farklı diller, kültürlerle ilgili Dünya Anadil Günü; öğretmenler öğrencileriyle köyde -köyde üstelik, düşün, bir Kürt köyü- Kürtçe konuşuyor -zaten Türkçeyi orada öğreniyorlar- öğretmen iki saat orada Kürtçe konuşmuş diye kendi ana dilinde, ondan sonra gel, sizin atadığınız valiler, kaymakamlar... Bunlar ırkçı olmasa, kafatasçı olmasa, zihniyeti bu olmasa gidip disiplin cezası soruşturması yapmaz. Nedir bu çektiğimiz sizden yahu kardeşim 21'inci yüzyılda? Kürt olarak doğmak suç mu söyleyin ya! Eğer doğmak suçsa, söyleyin. Yok, eğer suç değilse, insansak eğer, eşitlik diye bir kelime var, özgürlük diye bir kelime var, dil diye bir kelime var, kimlik diye bir kelime var. Arkasından "Artuklu Üniversitesinde bilmem kaç tane öğretmen yetiştiriyoruz, Kürtçe ana dilde eğitim verecekler." Niye mağdur ediyoruz bunları arkadaşlar? Hem götürüyoruz hem eğitiyoruz hem çıkarıyoruz hem talebi var öğrencilerin hem de bu Kürtçe öğretmenlerini atamıyorsunuz. E, nedir bu ya? Allah aşkına, herkes Türk doğmak zorunda mı Sayın Bakanım?

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Hasip Bey, yapılanları da anlat ya, yapılanlar var, ana dilde savunmayı anlat.

HASİP KAPLAN (Devamla) - Hadi bırak kardeşim, işte, sizin icraatınızı koyuyorum. Bugün 28 Şubat darbesi... Sizin de 21 Şubatta yaptığınız dile darbedir, bir başka dile darbedir. Bu "darbe, darbe" dediğiniz nedir ki? Darbe, sadece, gelip birisini devirmek midir? Bir dili inkâr etmek darbeciliktir. Bir dili inkâr asimilasyondur, şovenizmdir. Bir dilin yaşamasını öldürmek cinayettir.

Bakın, arkadaşlar, Artuklu Üniversitesindeki öğretmenleri niye eğitip arkasından bu derslerin başına götürmüyorsunuz? Talep var, okullar var, ana dillerinde üniversitelerde konuşacaklar; çıkacaksınız -yarın demokratikleşme paketi geliyor- "E, özel okullar açılsın." diyeceksiniz, ondan sonra, bir öğretmeni, sırf Kürtçe konuştuğu için cezalandıracaksınız.

Sayın Bakanım, YÖK'ün gizli genelgesi yürürlükte mi? Üç ayda bir sorup valilerden, idare kurullarından "Üniversitelerde Kürtçe ana dilde eğitim isteyen öğrencileri, üniversite öğrencilerini takip edin, bilgi gönderin." diyen en son YÖK yönetmeliğini, gizli yönetmeliğini ne zaman kaldırdınız, yoksa, yürürlükte mi; soruyorum. Bunun da cevabını istiyorum.

Ama, Sayın Bakanım, sizin gerçekten "..."(x) yüzlü, güzel bir öğretmen temsiliyetiniz var, anlayışınız var, saygı duyuyorum ve sizi de rahatsız ettiğini düşünüyorum bunun ve ben bunu dile getiriyorum. Gerçekten, bu çağda, 21'inci yüzyılda hâlâ bunlarla uğraşmak günah yani, yazık günah yani. Ya burada özgürlükleri konuşacağız ya yasakları konuşacağız. Bunun başka yolu yok.

Buradan saygılar sunuyorum tekrar. (BDP sıralarından alkışlar)