| Konu: | MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 70 |
| Tarih: | 28.02.2014 |
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmama başlamadan önce yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, iktidarı, muhalefetiyle hepimiz bu ülkenin seçilmiş milletvekilleriyiz. Elbette seçilmiş olduğumuz partilerimize, partilerimizin genel başkanlarına karşı sorumluluklarımız vardır, elbette olacaktır. Ancak, asıl sorumluluğumuzun, halkımıza, ülkemize ve tarihe karşı sorumluluğumuzun öneminin altını çizmek istiyorum. Gün gelecek hepimizin milletvekilliği sıfatı ve parti aidiyetimiz -bir gün- sona erecek ve hepimiz 24'üncü Dönemde görev yapmış milletvekili olarak tarihe geçeceğiz. Aradan on yıl, yirmi yıl geçtikten sonra bugünleri sorguladığımızda, dönüp bugün görev yaptığımız tarih içerisinde mahcup olacağımız, hesabını veremeyeceğimiz ya da altından kalkamayacağımız veballerin altına imza atmamamız gerekiyor.
Değerli arkadaşlarım, sayın milletvekilleri, farkında mısınız bilmiyorum ama ülke hızlı bir biçimde bir kaosa doğru sürükleniyor. 17 aralık rüşvet operasyonundan sonra yaşananlar giderek bir devlet krizine dönüşmüş vaziyette. Dün akşam burada yaşanan kavganın, daha doğrusu kaosun hiç kimseye bir fayda getirmediğini düşünüyorum. İktidarıyla muhalefetiyle, herhâlde dünkü kavgadan haklı çıkan, galip çıkan hiç kimse olmadı, kaybeden bence Türkiye Büyük Millet Meclisi oldu. Meclis Başkanımız Sayın Cemil Çiçek'in söylediği gibi, dün akşam buradaki tablodan sonra Meclisimizin sokaktaki itibarı bir kere daha sıfırın altına inmiş oldu. Günlerdir sözüm ona burada bir eğitim yasası düzenlemeye çalışıyoruz. Bir kere daha gördük ki, eğitime, eğitilmiş insana en çok muhtaç olduğumuz kurumların başında da Türkiye Büyük Millet Meclisi geliyor ne yazık ki. Eleştirilerin ölçüsünü kaçırıp işi hakarete vardırmak da her eleştiriyi hakaret kabul edip eleştirenlerin üzerine kaba kuvvetle gidip zorbalık yapmak da eğitimsizliğin en önemli göstergelerinden bir tanesi olsa gerek.
Ülkede yaşanan kaosa çözüm üretmek Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevi olması gerekiyorken, ne yazık ki, Meclis, âdeta kaosun, küfrün, kötü sözün ve kavganın menşesi hâline geldi. Bugün, belki, burada, Parlamentoda sadece küfür ve kötü sözü yaşıyor olabiliriz değerli arkadaşlarım. Belli bir süre sonra çıkıp buradan birbirimizden özür diliyoruz. Aynı çatı altında toplanıyor olabiliriz. Bu belki bir hoşgörü ama eğer bugün burada yaşanan kaos, bu kavga yarın sokağa dönüşürse, sokakta taraflar arasında bu birlikteliği sağlamak mümkün olmayacaktır. Allah korusun, toplumu kamplara böldüğümüz zaman, sokak çatışmaları başladığında bugünkü tablodan daha ağır bir tabloyla karşı karşıya kalabiliriz. O nedenle, zaman zaman parti kimliklerimizi bir tarafa bırakarak ülkemize, halkımıza ve tarihe karşı sorumluluklarımızla hareket etmemiz gerekiyor. Gün, tam da bugün.
Değerli arkadaşlarım, bugün yaşananları doğru kavramamız gerekiyor, bugün yaşananlar bir iktidar-muhalefet kavgasının ötesindedir; sen git, yerine ben oturayım kavgası değildir. Sizin ifade ettiğiniz gibi, bugün, başta, Cumhuriyet Halk Partisi olmak üzere hiçbir muhalefet partisi milletvekillerinin amacı komplo kurarak darbe yaparak sizin yerinize Hükûmet olmak değildir. Elbette, sandıkla gelen sandıkla gitmelidir, demokrasinin kuralı budur. Ancak görünen o ki, siz, sandıkla gelmiş olmanıza rağmen, sandıkla gitmeyi bile içinize sindiremiyorsunuz. Yakaladığınız iktidarı elinizden kaybetmemek adına hukuku, demokrasiyi ayaklar altına alıyorsunuz.
Sürem kısa. Bu Parlamentoda, sokakta yaşanan kavganın müsebbibi başta Sayın Başbakandır. Sayın Başbakanın mitinglerde konuşmasını hep birlikte izliyoruz. "Kefen giyerek meydana çıktım." diyen Sayın Başbakanın bu toplumda birliği beraberliği sağlaması mümkün mü değerli arkadaşlarım? Mitinglerde kefen giydirdiğiniz gençleri sokağa sürüyorsunuz ve "Sayın Başbakanı yedirmeyeceğiz." diyorsunuz.
Değerli arkadaşlarım, bir ifade var, tadı kaçmış, lezzeti kaçmış bir şeyi hiç kimsenin yemek gibi bir niyeti olmasa gerek diye düşünüyorum ve bugünkü tabloyu bir kere daha huzurunuza, dikkatinize getirmek istiyorum. Yani bugün, hukukun her alanda ayaklar altına alındığı, 4 bakanın tutuklandığı...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
CUMA İÇTEN (Diyarbakır) - Bakanlar tutuklanmadı ki.
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Devamla) - 4 bakanın istifa ettiği, bakan çocuklarının tutuklandığı, ayakkabı kutularından dolarların çıktığı bu tablo sizin içinize siniyor mu değerli arkadaşlar? Eğer bundan memnun olan bir milletvekiliniz varsa lütfen elini kaldırsın.
Hepinize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)