GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR
Yasama Yılı:4
Birleşim:70
Tarih:28.02.2014

MURAT YILDIRIM (Çorum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; eğitim sistemimizde önemli değişiklikler yapan kanunun ikinci bölümü hakkında şahsım adına söz almış bulunuyorum. Heyetinizi saygıyla selamlarım.

Bir öğretmen olarak konuşmak istiyorum. 1990 yılından beri dershane sahibiyim. Dershaneler geçmiş dönemde gerçekten ihtiyaçtı. O dönemde öğrencilere okul müfredatına paralel olarak test tekniği öğretiliyor ve öğrencilerimizin yüzde 70'i de başarılı oluyordu. Zamanla merdiven altı dershanecilik arttı, hem okulda öğretmen hem dershanede öğretmen modeli gelişti. Bazı öğretmenler gizli dershane ortağı olmak suretiyle öğrencileri dershaneye yönlendirdiler. 28 Şubatın oluşturduğu şartlarla birlikte Millî Eğitim Bakanlığının üst yönetimi... Bu dönemde okul müfredatının içi boşaltıldı, müfredatlar işlenmez hâle getirildi. Okullar olsa da olur olmasa da olur bir yapı hâline sürüklenirken, dershaneler olmazsa olmaz kılındı. Dershane olmazsa üniversite kazanılmayacağı fikri âdeta dokunulmaz olarak milletin zihnine nakşedildi. 28 Şubatın bu projesine dokunmak isteyenlere karşı her türlü karşıt lobi harekete geçirildi.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; mevcut yapıda çocuklarımız ilkokuldan itibaren üniversiteye kadar yarış atı gibi koşturulmaya başlandı. Bu yapı çocukluğu yok eden, çocuklarımızın koşup oynamasını engelleyen, hafta sonlarını gasbeden bir yapıdır. Bazı dershaneler maalesef öğretmenleri mağdur etmekte, öğretmenlerin sigortaları yatırılmamaktadır. Çoğu zaman az olan maaşlar dahi ödenmemektedir. Bu sistemden öğrenciler, öğretmenler ve veliler mağdur olmaktadır. Öğrencilerle birlikte çoğu veli de hafta sonları dershanelere gitmekte ve tatil günlerini yok etmektedirler. Bugün üniversitelerde okuyan, hatta 30 yaşın altındaki neslin önemli bir kısmı hafta sonunu bilmeden, çocukluğunu doyasıya yaşayamadan, oyundan uzak, testlerin içinde boğulmuş, sosyal becerilerini yitirmiş bir nesil olarak yetişmiştir. Bu anlayış toplumu germektedir, mutsuz insanlar oluşturmaktadır. Bu haksızlığı hiçbirimizin bu topluma daha fazla yaşatmaya hakkı yoktur.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dershaneler değil, milletin geleceği önemlidir. Test tekniğini iyi bilen ezberci bir neslin bu ülkeye faydası yoktur. Bir dershane sahibi de olsam kendimden önce milletin geleceğini düşünmeliyim. Test tekniğiyle yetişen gençler yerine sosyal ve kültürel faaliyetlere katılan, okulunda eğitimini en üst seviyede alan, ezbercilikten uzak, kendisini ifade edebilen, düşünebilen, sorgulayan, buluş yapabilen, olimpiyatlara kendisini hazırlayabilecek muhakeme yeteneği gelişmiş bir gençlik yetiştirmeliyiz. Eğitim sistemimiz bizzat toplumla yürüyen, dört duvar arasından kurtarılmış, hayatın içine yaklaşan bir düzene kavuşturulmalıdır.

Bu düzenleme ile dershaneler kapatılırken hiç kimse mağdur edilmeden yeni bir kapı açılmaktadır. Dönüşüm süreci ciddi teşviklerle desteklenmektedir. Bu noktada özel okulların yaygınlaştırılması projesi bu ülkenin geleceğine damga vuracak önemli bir projedir. Devlet, okul yapmaktan, yatırım yapmaktan ağır ağır çekilmelidir. Bu işleri özel sektör yapmalı ve devlet onlardan hizmet satın almalıdır. Yasayla, bu alanda ciddi teşvikler getirilmektedir. Verilen süreler de dönüşüm için yeterlidir. Hem mevcut özel okullara teşvik verilmekte hem de yenileri teşvik edilmektedir.

Sektörün içindeki biri olarak şunu görüyorum ki bu teşviklerle sektör çok rahat bir şekilde dönüşecektir. Özel okullar sayesinde yükü azalan devlet okullarındaki kalite de artacak ve fırsat eşitliği tabana yaygınlaştırılmış olacaktır.

İktidarımızın ilk yıllarında Sayın Başbakanımız özel okullara 10 bin öğrenci alacağı açıklaması yaptığında Cumhuriyet Halk Partisi ve benzeri zihniyetler ve darbecilerin duruşlarını hatırlatmakta fayda vardır. Eğer o gün, o projeye karşı çıkılmasaydı, bugün, bu dönüşüm çoktan gerçekleşmiş olacaktı.

Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; paralel yapının dershaneciliğin dönüştürülmesine karşı olması gayet normaldir. Çünkü, hem insan kaynağı hem de para kaynağını yitirmektedirler. Bu yapı, hem öğrencilerden para almakta hem de "Fakir öğrencileri okutuyoruz, yurt dışında okul açıyoruz." diye milletimizden para toplamaktadırlar. Şimdi, bu çarkları yıkılacak, kaynakları kurutulacak diye feryat ediyorlar. Burada yasaya karşı çıkanlar paralel yapının yararına, milletin zararına iş yaptıklarının farkına varmalıdırlar diyorum, hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)