| Konu: | MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 70 |
| Tarih: | 28.02.2014 |
SİNAN OĞAN (Iğdır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yine bir kadro açma, yine bir kadrolaşma maddesi, yine bir kendinizi kurtarma kanunu üzerinde konuşuyoruz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Yalnız, konuşmaya geçmeden önce, özellikle, yeni bakan olmuş değerli milletvekillerine bir çağrım olacak. Sayın bakanlar, muhalefet kulisi sizlerin silahlı korumalarınızdan geçilmiyor. Burası Türkiye Büyük Millet Meclisi, muhalefet kulisinde silahlı korumalarınız olmadan da dolaşabilirsiniz. Biz muhalefet milletvekilleri olarak sizi koruruz, merak buyurmayınız, burası Millet Meclisi. Millet Meclisinin içerisinde silahlı dolaşan vekilleri biliyorduk ama son günlerde muhalefet kulisinde sizin silahlı korumalarınızdan geçilmiyor.
Değerli milletvekilleri, şimdi, özellikle müdür ve müdür yardımcısı kadrosunda olan 73 bin tane kadroyu boşaltacaksınız seçimden önce. Ne yapacaksınız bunun yerine? Hak edeni mi getireceksiniz? Hayır. Bir mülakatla, bir uydurmayla bir şekilde size yakın olan 73 bin kişiyi yönetim kadrosuna, yönetici kadrosuna atamak istiyorsunuz ve size uzak olduğunu düşündüğünüz ama bu alanda yetkin mi, değil mi, ona bakmadığınız 73 bin kişiden kurtulmak istiyorsunuz. Bunlar sizi kurtarmayacak. Millî Eğitim Bakanlığı yazboz tahtasına zaten çevrilmiş durumda. Sizin, bakanlıklar içerisinde eğer bir not ortalaması getirsek, vatandaşa "Hangi bakanlığın hangi icraatını beğeniyorsunuz?" diye sorsak emin olunuz ki en başarısız bakanlığınız Millî Eğitim Bakanlığıdır. Zaten bakan dayanmayan bir bakanlık da Millî Eğitim Bakanlığıdır. Hâlbuki en istikrarlı olması gereken bakanlık da, siyasetin en girmemesi gereken bakanlık da Millî Eğitim Bakanlığıdır. Bu sebeple, eğer bir kadrolaşmanız vesair olacaksa hiç olmazsa bunu Millî Eğitim Bakanlığı üzerinde denemeyin. Başka bakanlıklarda yani gelecek nesillerimizi tehlike altına almayacak başka bakanlıklarda yapıyorsanız yapın, zaten yapıyorsunuz ama bunu gelin Millî Eğitim Bakanlığında yapmayın.
Bir taraftan diyorsunuz ki "Bizim, IMF'e borç verecek kadar ekonomimiz iyi; öte taraftan ciddi bir öğretmen açığı var, birçok okul öğretmensiz, dersler boşa geçiyor. Bazılarını kendi ihtisası olmayan alanlarda dışarıdan kiralıyorsunuz, taşeron sistemini buraya da getirdiniz ama öte yandan dışarıda da ciddi bir öğretmen var, iş bulamayan öğretmen var. Bakın, biz muhalefet milletvekili olduğumuz hâlde yüzlerce, binlerce iş talebi var ve bu iş talebinde bulunanların önemli bir kısmı öğretmen. Öyle bir noktaya gelmiş ki bu insanlar, ne iş olsa yaparım noktasına gelmişler. Dolayısıyla, hem öğretmen açığı var hem iş arayan öğretmen adayı var iken, eğer ekonomimizde de bir sorun yok ise, bir an önce bunları atamak lazım.
Bütün bu işleri yaparken, değerli milletvekilleri, bir şeye dikkat etmek lazım. Millî Eğitim Bakanlığı gelecek nesillerimizi yetiştirecek olan bakanlıktır. Millî Eğitim Bakanlığı yazboz tahtasına çevrilecek bir bakanlık değil. Öğretmen intiharları konuşuldu burada; doğru, ciddi oranda öğretmenlerimiz bunalım içerisinde ama bununla beraber -üniversitelerdeki sorunlara daha değinmiyorum- ne iş yaparsanız yapın değerli milletvekilleri, aklınızda esas kuralın Allah rızası olması lazım. Ama bugün siz, Allah rızası için çalışmıyorsunuz, son tahliyeden sonra gördük ki Allah rızası değil, İran'ın Reza'sı sizin için aslolan olmuş.
Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)