GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR
Yasama Yılı:4
Birleşim:70
Tarih:28.02.2014

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 562 sıra sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 17'nci maddesi hakkında söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı getirdiği her dayatma kanunda olduğu gibi bu kanunda da esas amacını dayatma politikalarını yasal çerçeveye oturtmanın gayreti peşinde. Bu yasa 100 bin dershane çalışanını etkileyeceği kadar, milyonlarca öğrenci ve veliyi de mağdur edecek.

Hiçbir anne baba çocuğunu gönüllü olarak dershaneye göndermez ama ne yapsın, başka çaresi de yok bu eğitim sisteminde. Millî Eğitim sistemimizin önce millîliği gitti, şimdi eğitim sistemimiz yerlerde süründüğü için mecburen anne baba çocuklarını dershaneye gönderiyor.

Çocukların üniversiteyi kazanmaları için dershaneye gitmesi şart. Aslında dershane ücretleri de gerçekten ateş pahası. Maddi durumu iyi olmayan aileler bütün imkânlarını zorlayarak, anne baba geleceklerini bir kenara bırakarak çocuğunun istikbali için yemiyor içmiyor, boğazlarından kesiyor ve çocuklarını dershaneye gönderiyorlar.

Dershanelerin kapatılması başta düşük ve orta gelirli grupta yer alan ailelerin çocuklarını etkileyecek. Çünkü, ekonomik durumu iyi olan aileler her hâlükârda çocuklarına özel hoca tutup ders aldırabilecekler, bu mümkün.

Dershaneler, okullarda alınan bilgileri tamamlayan kuruluşlardır. Çocuklarımız okullarda belli bir disiplin ortamında eğitim alıyor ama dershanelerde daha rahat bir ortamda, öğretmenlerden bire bir eğitim alma fırsatını yakalıyor.

Ayrıca, bir de yaşadıkları sınav kaygısı var, bilirsiniz. Okullarında çok başarılı olan bazı öğrenciler sınavlarda başarılı olamıyor. İşte bu durumda dershaneler devreye giriyor ve çocukların sınav tecrübesini artırıyor.

Ayrıca, dershaneler burs vererek düşük gelirli ailelerin çocuklarının eğitim almasına da imkân sağlıyor.

Yoğunlaştırılmış ve pragmatist eğitim veren dershaneler Anadolu'da, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da önemli bir misyon ifade ediyor.

Dershanelerin kapatılması en çok terör örgütlerinin ekmeğine yağ sürecek, göreceksiniz. Bu konuda pazarlık çoktan yapılmıştı. Bu pazarlığın Oslo'da yapıldığını hepimiz biliyoruz. Oslo ve İmralı mutabakatının en kritik maddesi resmen devreye sokuluyor. Hükûmet dershaneleri kapatarak bir taşla iki kuş vuracak. Hem cemaate karşı güç gösterisi yapacak hem de terör örgütüne vermiş olduğu sözü tutacak. Oslo'da açıkça terör örgütü PKK'ya dershanelerin kapatılacağı sözü verilmiştir. Peki, neden terör örgütü dershanelerden rahatsızdır? Sebebi basit: Okula, dershaneye giden çocukları ağına düşürememektedir. Çıkın delikanlıca söyleyin, deyin ki: "Bebek katilinin önünde diz çöktük, dershaneleri PKK için kapatıyoruz." Tek cümleyle özetlemek gerekirse: "PKK istedi, kader ortağı AKP kapatıyor." Dershanelerin kapatılmasını sadece PKK değil, Hizbullah da istiyor ve bu isteği istihbarat birimlerince de tespit edilmiş durumda. Hizbullah'ın firari yöneticileri tabanlarına, dershanelerin kapatılması hâlinde bölgede gençlerin ortada kalacaklarını ifade ederek boşta kalan gençlerin evlerine ve okullarına gidilerek bire bir ilgilenilmesi gerektiği talimatını vermiştir. Siz dershaneleri kapatarak özellikle Doğu ve Güneydoğu'daki bu çocukları resmen terör örgülerinin kucağına atıyorsunuz. PKK'nın kanı zaten çoktan sizin elinize sıçramıştı. Bundan da rahatsızlık duymuyorsunuz ama lütfen bu örgütün kanlı elleriyle bu çocuklara dokunmasına izin vermeyiniz. Bunun vebali, günahı büyük olur, hesabını veremezsiniz ne bu dünyada ne de öteki dünyada. Sizden bir baba olarak rica ediyorum, kendinizi oradaki çocukların, annelerin, babaların yerlerine koyun. Bir kerecik olsun PKK'nın sinsi planlarına alet olmayın.

Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)