GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR
Yasama Yılı:4
Birleşim:70
Tarih:28.02.2014

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinize iyi geceler diliyorum ben.

20'inci maddede, 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle birlikte... Önceki sayın hatipler bahsettiler ama kanun hükmünde kararnameyle getirilen bir hüküm -kanunla değişebilmesi için- Anayasa'mızın 91'inci maddesi uyarınca öncelik ve ivedilikle Parlamentoya gelip kanun hâline geldikten sonra ancak bir kanunla değiştirilebilir, aksi takdirde askıda olan bir işlem olur. Askıda olan bir işlemin kanunla değiştirilmesi yasanın ruhuna aykırı.

İkinci bir husus; tabii, biz bu yasanın hep Anayasa'ya aykırı olduğunu söyledik ama dinleyen olmadı, o zaman şöyle bir soru sormak lazım: Özel bir işletmeyi kanun zoruyla ortadan kaldırabilir miyiz? Şu anda görüşülen tasarı bu şekilde yani özel bir işletme kanun zoruyla ortadan kaldırılıyor. O zaman şöyle devam edeceğiz biz: "Efendim, okullar var, niye dershane olsun?" Peki, Et Balık Kurumu vardı, neden kasaplar olsun? Devam ediyoruz, bakkallar vardı, niye büyük alışveriş merkezleri olsun? Alışveriş merkezlerini niye kaldıramıyorsunuz? Bir soru daha soracağız. Yani aslında buradaki amaç, hani tarlada eğer bir yeri sulayacaksanız bir ark açarsınız, bir yol açarsınız. Burada da ileride işte beğenmediğiniz kadın kuaförlerini, beğenmediğiniz iç çamaşır dükkânlarını, bunları kapatabilmek için, yahu bak kardeşim, işte emsal bir örnek var, demek ki -özel teşebbüsler her ne kadar Anayasa'nın 48'inci maddesi yasaklasa da- biz bunu yapabiliyoruz, aslında yapılmak istenen bu. Peki, bunu yaptığınız zaman ne olur? Anayasa'mızın 13'üncü maddesinde, orada, o demokratik temel hakların içeriğine yani çekirdek noktasına müdahale ediyor muyuz? Ediyoruz. Bu yine yapılabilecek olan ölçülülük ilkesine aykırı mı? Ölçülülük ilkesine aykırı. Peki, o zaman hem demokratik ilkelere aykırı olacak hem ölçülülük ilkesine aykırı olacak hem de serbest teşebbüs kurma özgürlüğüne aykırı olacak; o zaman yani bunu getirmeyi neyle izah ediyorsunuz? "Efendim, burada paralel bir yapı var cemaatle ilgili." Sayın İyimaya karşımda oturuyor, hemen söylüyorum: Siyasi Partiler Kanunu'nun 82'nci maddesi -bakın, çok önemli- diyor ki: Partiler toplumsal barışa zarar verecek olan din, mezhep, tarikat, cemaat ve benzeri sebeplerle toplum içinde insanlar arasında ayrımcılık yapmayı amaçlayamazlar. Siyasi Partiler Kanunu'nun 82'nci maddesi bunu getiriyor, bunu emrediyor. Bu madde tüm siyasi partileri kapsıyor mu? Kapsıyor. Bakanlar Kurulunu da kapsıyor mu? Kapsıyor. Peki, Başbakan diyor, bakanlar diyor, milletvekilleri diyor, ne diyorlar hepsi? "Bu cemaati biz yok etmek için bu dershaneleri getirdik."

Arkadaşlar, bu dershanelerin hepsi cemaatçilerin değil ki. Cemaatlerin de olsa Siyasi Partiler Kanunu'nun 82'nci maddesi kamu barışı, kamu düzeni için bu hükmü getirmiş durumda.

İHSAN ŞENER (Ordu) - Hiç öyle bir beyan yok.

MAHMUT TANAL (Devamla) - Biz burada Siyasi Partiler Kanunu'nu da ele alsak, Anayasa'mızın mevcut 48'inci maddesini de alsak... Buna "olağanüstü dönem" deseniz anlarım. Anayasa'nın 119, 120, 121'inci maddelerinde temel hak ve özgürlükleri askıya alma dönemleri var. Hangi hâllerde olur? 3 hâl işte, Anayasa 119, 120, 121. Peki, şu anda mevcut olan durum bunu gerektiriyor mu? Bunu gerektirmiyor. Peki, bunu gerektirmiyorsa o zaman gerçekten bu getirilen hüküm buna aykırı.

Peki, memurları -idare hukukunun temel ilkesi var- hangi işlemle alıyorsanız, siz o işlemle memurları görevden almak zorundasınız. Yani işlemde paralellik ilkesi. Bunların görevden alınması işlemde paralellik ilkesine aykırı, görevden alınması. Tabii ki Sayın Ulaştırma Bakanının mesleği değil -haklı olarak- aslında boşuna da anlatıyoruz ama hukuki güvenlik ilkesine de aykırı. Hukuk herkese ekmek, su gibi lazım, gerekli ihtiyaç olan bir husus. Hukukun olmadığı yerde kaos olur. Hukukun olmadığı yerde düzen olmaz. Eğer gerçekten düzen sağlanacaksa Anayasa'mızda mevcut olan hukuk devleti ilkesine, hukuki güvenlik ilkesine, ölçülülük ilkesi, temel hak ve özgürlüklerin özüne dokunmama ilkesine hassasiyet gösterilmesi gerekir. Görebildiğim kadarıyla mevcut olan bu tasarıda bunlar yok.

Hepinize teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)