| Konu: | TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİN GELİŞTİRİLMESİ AMACIYLA ÇEŞİTLİ KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 71 |
| Tarih: | 01.03.2014 |
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; tekrar saygıyla selamlıyorum. 1'inci bölüm üzerinde şahsım adına konuşma yapmak üzere huzurlarınızdayım.
Biraz önceki konuşmamın sonunda da belirtmiştim, Adalet ve Kalkınma Partisi zaman zaman bu tür siyasi manevraları yapıyor ve maalesef, halkın belki faydasına olabilecek birtakım şeyler ile halkın, milletin istiklalini, istikbalini karartacak bazı hususları bir araya getirerek âdeta, acı olan bir hapı millete kolayca yutturabilmek için etrafının tatlandırıcılarla çevrilmesi gibi bir oyunu sürekli milletimizin önüne getiriyor. İşte, bu tasarı da böyle bir şey. Biraz önce söylediğim gibi, klasik AKP siyasi manevrası, "Millî iradeyi acaba nasıl arkadan dolaşırım?" taktiği.
Şimdi, tabii, buna niye karşı çıkıyoruz değerli arkadaşlar? Bunun bir evveliyatı var. Milliyetçi Hareket Partisi Oslo görüşmelerini, Oslo görüşmelerindeki o tutanakları okudu, Türkiye'nin başına nasıl bir çuval geçirilmek istendiğini gördü. Bakın, oradaki olan biteni kısaca hatırlatmak istiyorum: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın özel talimatıyla, o zaman Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı, şimdi MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve dönemin MİT Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş PKK terör örgütü adına Kandil temsilcisi Mustafa Karasu ve Avrupa temsilcisi Sabri Ok ile Zübeyir Aydar'la birlikte Oslo'da bir görüşme yapıyor; bu görüşmede, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın şu sözleri milletin arşivinde, diyor ki: "Her sene 10 bin tane öğretmen alınır. Adamı alıyorsun -Güneydoğu'da öğretmen açığı var- adam ertesi sene gitmek istiyor; dört sene, beş sene duruyor, batıya gitmek istiyor. Niye? 'Benim orada yaşam şartlarım iyi değil.' İktidar beş sene önce dedi ki: 'Biz yerel yönetimler yasasını geçiriyoruz, belli şeylerin mahalli teşkilatlarını kaldırıyoruz, Millî Eğitim, şunlar bunlar, bakanlıklarını kaldırıyoruz, valiliklere ve belediyelere veriyoruz. İlk önce valiliklere, uzun vadede belediyelere gidecek.' Biz bunu yapamadık. Yani, Cumhurbaşkanı iki defa geri çevirdi, aldı Anayasa Mahkemesine götürdü, o zaman kaldı gitti." Yani, aslında, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldiği ilk andan itibaren bu tür rüyaların, hülyaların peşinde. Onun böyle olduğu anlaşılıyor.
Artık bu görüşmeleri Hükûmetin inkâr etmediği ortada. Önceleri bir inkâr etme girişiminde bulundular, "Biz görüşmedik, devlet görüştü, devletin kurumları görüştü." dediler, şimdi bizzat Başbakan da, bakanlar da, AKP'nin sözcüleri de söylüyor "Görüşüyoruz." diyor ama bazen şöyle söylüyor: Eğer sıkıntılı bir konuysa "Devlet görüştü." diyor ama bölgede oya tahvil edebileceği, siyasi istismar konusu yapabileceği bir şey ise "İşte şunları yaptık, bunları yaptık, biz başardık." diyor.
Değerli arkadaşlar, zaten PKK ile siyasi müzakere yapıldığı için şu anda devletin güçleri ile PKK orada çatışmıyor gözüküyor ama bu demek değildir ki bu mesele bitti. Bunun böyle olmadığını herkes biliyor. Niye saldırsın ki? Otuz beş yıldır hayal ettiği ama bir türlü gerçekleştirmediği birtakım hususlar şu anda iktidar partisi tarafından Meclis kürsüsüne getiriliyor, uygulamaya bir bir geçiriliyor.
PKK artık çıtayı yükseltmiştir. PKK demokratik özerklik dillendirmektedir. Yani, bütün bu dillendirmeleri artık sağır sultan duymuştur ama buna bir cevap vermesi gereken ne Sayın Başbakan ne de huzur ve asayişi teminle görevli İçişleri Bakanı bir cevap vermemektedir.
Tutturmuş bir paralel yapı, artık aldı başını gidiyor. Paralel yapıyla oturuyoruz, paralel yapıyla kalkıyoruz. İki tane paralel yapı var benim gördüğüm: Bir tanesi Adalet ve Kalkınma Partisinin içerisinde. Buradaki 320 milletvekilinden 300 milletvekili aynen diğer milletvekilleri gibi hizmet için gelmişler buraya ama 20-25 kadar -ben bu sayıyı bilmiyorum- onlarda kendi gemilerini yürütmeye gelmişler. İşte bakın, AKP içerisinde bir paralel yapı. Hep sürekli söylüyoruz o 300 arkadaşa: Yani onların veballerini çekmek zorunda mısınız?
Bakın, bir paralel yapı bu. İkinci paralel yapı da PKK-KCK yapısı, bölgedeki. Orada bir devlet kurma çalışmaları, devlet yapısı oluşturma çalışmaları var. Bakın, dikkat edin, Sayın Başbakan bu iki yapıyı da gördüğü hâlde susuyor. Şu anda tek üzerine gitmek istediği, hizmet erbabı sınıf.
Değerli arkadaşlar, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)