| Konu: | TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİN GELİŞTİRİLMESİ AMACIYLA ÇEŞİTLİ KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 71 |
| Tarih: | 01.03.2014 |
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Başbakan Erdoğan "demokrasi paketi" dedi ama bize göre demokrasinin "d"sini bile taşımayan bu paket beş ay önce açıklandı kendisi tarafından. Başbakan ve çevresindekiler paketi öyle büyüttüler ki toplumda büyük bir beklenti oluştu demokrasi adına. Duyanlar, demokrasi liginde liderliğe yükseleceğini düşünmeye başladı Türkiye'nin. Bırakın liderliğe yükselmeyi, Türkiye'yi amatör kümeye düşürdüler demokraside. Çünkü, paket de fiyasko çıktı. Ona baktık, bu paket demokratikleşme paketinden başka her şeye benziyor.
Bu pakette de uyanıklık yapmaya çalışmışsınız. Maddelerin arasına çok güzel düzenlemeler serpiştirmişsiniz. Örneğin, Siyasi Partiler Yasası'nın 11'inci maddesinin (b) fıkrasının 6 maddesini kaldırıyorsunuz. Başbakan bunu açıkladığında sadece memurların siyaset yasağını kaldırıyormuş gibi anlattı. İşin aslı öyle değil tabii. Siz bu maddeyle hırsızların, arsızların, dağdaki teröristin, tecavüzcülerin de siyaset yasağını kaldırıyorsunuz. Adam devleti soyup soğana çevirecek, sonra da aleni bir şekilde siyaset yapacak.
Bu teklifi yasalaştırdıktan sonra kabinenin yaşam koçluğunu yapan Rıza Sarraf'ı bence partinize artık üye yapın. Hazır hapisten de çıktı, bugüne kadar az soymuş, biraz daha soysun ülkeyi.
Sayın Başbakana bir önerim var: Sarraf'ı dışarıdan bakan olarak atasın. Bu Maliye Bakanı bu kabineye -burada mı- çok yakışmıyor -Rıza Sarraf bile beğenmemişti, bir türlü irtibat kuramamıştı- onun yerine Maliye Bakanı yapsın Sarraf'ı mesela. Ekonomi Bakanlığını da iyi yapar. Paranın döndüğü tüm bakanlıkları rahatça emanet edebilirsiniz. Paylaşmayı da güzel yapıyor çünkü; birisine saat, birisine kutu, birisine elbise ama içinde hep dolarlar var.
Öncelikle şunu kabul edin: Bu paket, bebek katili ve onun eli kanlı terör örgütünün istediği bir pakettir. Çünkü, Öcalan'ın ve Murat Karayılan'ın siyaset yapmalarının önü açılmaktadır. Oslo görüşmelerinde mutabakata varılan tüm maddeler adım adım uygulanmaktadır. Yavaş yavaş sıra bebek katilinin serbest kalmasına gelmektedir. Öcalan'a önce ev hapsi, ardından özgürlük, daha sonra siyaset ve en sonunda da Türkiye Büyük Millet Meclisi yolu açılacaktır, daha doğrusu açılması planlanmıştır ama bu emelinize ulaşamayacaksınız. Tarihte Türklerin aleyhine olan anlaşmalar nasıl bozulmuş ise PKK'yla sürdürülen bu müzakere ve pazarlık süreci de bozulacaktır. Vatanseverler, milliyetçiler bu vatanın bölünmesine, parçalanmasına asla izin vermeyeceklerdir. Türkiye Cumhuriyeti, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi, ilelebet payidar kalacaktır.
Bu paket asla milletin taleplerini içermemektedir. Eş başkanlık, üç tane harfin alfabemize girmesi, ana dilde eğitim, farklı dillerde propaganda, gösteri yürüyüş saatlerinin değişmesi, hazine yardımının yüzde 3'e düşürülmesi tam anlamıyla birer seçim yatırımıdır. Bu yasayı alelacele, Meclis kapanmadan önce hafta sonunda Genel Kurul gündemine getirmeniz de bunun ispatıdır. Bunlar bayat numaralar beyler. Bu tarz seçim taktikleri artık çok eskilerde kaldı, takvim yaprakları 2014'ü gösteriyor. O baktığınız takvim yaprakları 2054'ü de gösterse yaptığınız yolsuzluklar, hırsızlıklar unutulmayacak.
Başbakan 2014 yılı için "Milat olacak." diyordu. Yanlış söylemiş Sayın Başbakanın ve Hükûmetin miladı 2013 Aralığının 17'sidir. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Saltanat bitti, kara göründü. O yüzden istediğiniz yasayı çıkartın, taklalar atın, amuda kalkın, sahte gülücükler atın, timsah gözyaşlarınızı akıtın, durum çok farklı olacak. Hatta, ayakkabı kutularında sakladığınız, kasalarda sakladığınız, kamyonlara yüklediğiniz avroları, paraları sokakta halka dağıtsanız bile sonucu değiştiremeyeceksiniz. Siyasi ömrünüzün sonuna geldiniz. A'dan Z'ye gittiğimiz her yerde sizin yolsuzluklarınız, hırsızlıklarınız konuşuluyor. Millet size "...ve leddâllîn. Âmin." demek için gün sayıyor.
Özetle, bu millet artık sizi de demokrasinizi de istemiyor. Sizin demokrasiniz ile bizim demokrasimiz, milletin demokrasisi çok farklı. O yüzden artık bize demokrasiden bahsetmeyin. Alın demokrasi paketinizi başınıza çalın.
Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)