GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİN GELİŞTİRİLMESİ AMACIYLA ÇEŞİTLİ KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:71
Tarih:01.03.2014

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Değerli milletvekilleri, sizin demokrasiniz fişleme, izleme, görüntüleme, kayıt altına alma üzerine kuruludur. Bu madde de aynen böyledir. Yani toplantı ve gösteri yürüyüşünün ses ve görüntülerini alacaksınız, kolluk tarafından yapıldığı belli olacak şekilde kaydedilecek, elde edilen kayıt ve görüntüler üzerinden de işinize ne gelirse yapacaksınız. Demokrasi anlayışınız budur, hep takip, izlemek.

Sizin toplantılarınızı peki polis nasıl kaydedecek, görüntüleyecek? Siz iktidarsınız. Alimallah, birisi bir kamera doğrultsun... 6 bin polisi aldınız, bütün müdürleri, şube başkanlarını. Güç, kudret sizde. Güç, kudret taşıyor sizden. Şimdi, böyle bir yanlış yapacak birisi size... Bir milletvekiliniz yapmıştı zaten, çocuğuna bir yanlış yapılmıştı, bütün polisleri dizmişlerdi. Aynen böyle, istavritleri dizerler ya çiroz yapmak için ipe, aynen böyle dizmiştiniz. Bravo size, iktidar sizin, sizden başka iktidarlık yapan olmadı.

Sizin demokrasi anlayışınız var ya demokrasi anlayışınız siyasal boyutuyla eksik. Siz barajlara sığınırsınız, siz barajlara ve Kenan Evren'in yasalarına sığınırsınız. Biz de inadına inadına başkaldırırız, o duvarlarınızı, o barajlarını yıkar, geliriz, burada grup kurarız, konuşuruz. Bu sesimizi kısmak istiyorsunuz ama gücünüz yetmez.

Bakın, demiştim size, demokrasinin bir diğer sacayağı da ekonomik demokrasidir. Demokrasinin olabilmesi için o ülkede adil bir bölüşüm olması lazım. Birilerinin çok yiyip birilerinin az yemesi, birilerinin çok çırpıp birilerinin geçinemeyip kirasını ödeyemez duruma düşmesi, bir toplumda kabul edilir bir durum değildir, sosyal patlamalara yol açar. Onun için, gelir elde ederken hazineye, vergileri adil alacaksınız. İşçiden, emekçiden yüzde 27 artı yüzde 80 de dolaylı vergi alıp kurumlardan, holdinglerden yüzde 20 vergi alırsanız bir tarafta çok azınlık bir zengin yaratıp diğer tarafta milyonlarca fakir bırakırsanız, o ülkede demokrasi gelişmez arkadaşlar. Demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından birisi ekonomidir. Eğer ekonomide herkes kendi verdiği vergisinin nereye gittiğini takip edemiyorsa, denetleyemiyorsa, bütçeyi Sayıştayıyla takip edemiyorsa, Sayıştayıyla takip edemediği o paracıklar birilerinin cebine gidiyorsa, demokrasi işlemiyor demektir.

Bakın, bu ayağını hiç düşünmüyorsunuz, oysaki demokrasinin en önemli ayağı ekonomik demokrasidir. Ekonomik demokrasi olmadığı zaman süje olarak bir demokraside, birilerinin yaptığı yanına kâr kalır. Eğer siz bunun hukukunu yaratmazsanız, "nereden buldun" yasalarını getirmezseniz, herkes "nereden bulurum" yasalarının peşine düşerse, o ülkede demokrasi olmaz arkadaşlar. Her şey özel değildir, kamusal alanlarda yapılması gerekenler vardır, bütün bunların hayata geçirilmesi gerekiyor.

Şimdi, bunu dikkate aldığımız zaman, şöyle düşünün, bir ulusun yarısı özgür, yarısı tutsak olabilir mi? Yani özgür olmadığı hâlde bazen yurttaşlar, insanlar kendini özgür hissedebilir mi? Oluyor, bunun farkındayız. Özellikle, gelişememiş demokrasilerde bu var. Yine, insanlar özgür olmadan mutlu olabilir mi arkadaşlarım, var mı bunun bir ölçüsü? Yoktur. Onun için her taraf TOMA, her taraf gaz, her taraf kokuyor arkadaşlar. Gaz kokan bir demokrasiden hayır gelmez memlekete, biz size açık konuşalım. Gaz kokan demokrasinin yerine bahar geliyor, bırakın Kızılay bulvarında parfüm koksun, yeni açmış bahar çiçekleri koksun. Ne bu tutmuşsunuz tık tık tık oraya, pencerelere, kapılara, eve, 3 tane insan bir arada görseniz durmadan sıkıyorsunuz. Böyle bir demokrasi koruması var mı? Yok. O zaman yanlış bir iş yapılıyor. Bu yanlışı yaparken "Bu paketin içindekilerle demokrasi getiriyoruz, Türkiye'yi uçuruyoruz, uzaya götüreceğiz..." Bu hikâyeleri de bize yutturmayın diyoruz.

İnşallah, bir dahaki önergede kültürel çoğulcu demokrasiyle devam ederiz.

SEBAHATTİN KARAKELLE (Erzincan) - Çok istifade ettik!

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Vallahi, edersiniz etmezsiniz, belki kulağınızda kalır bir iki kelime.