| Konu: | TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİN GELİŞTİRİLMESİ AMACIYLA ÇEŞİTLİ KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 71 |
| Tarih: | 01.03.2014 |
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu değişiklik hükûmet komiserinin görevini düzenleme kurulu başkanına veriyor. Bu kadar, başka bir değişiklik yok yani bunun demokratikleşmeyle falan alakası yok. 2911 sayılı Yasa'da yapılan değişikliğin temel nedeni, Gezi protestolarının bir daha tekrarlanmaması, böyle bir durumun zapturapt altına alınmasıdır. Getirilen değişiklik ve bugüne kadar getirilen değişiklikler diktatöryal ölçüde otoriter ve Hükûmete muhalif tüm nefes borularının tıkanmasına ilişkindir. O nedenle, bunun demokratikleşmeyle falan ilgisi yoktur.
Şimdi, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı Anayasa'nın 34'üncü maddesinde belirtilmiş ve Anayasa diyor ki: "Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir." Toplantı ve gösteri yürüyüşleriyle ilgili Anayasa maddesi, biliyorsunuz, 2001 yılında, sizin çok eleştirdiğiniz üçlü koalisyon döneminde değişti ama siz yasayı değiştirmediniz. Bu yasa Anayasa'nın şimdiki hâline aykırı. Bakın, o değişiklikle mülki idare amirinin toplantı ve gösteri yürüyüşünü erteleme ve yasaklama yetkisi kaldırıldı ama bu yasada hâlâ o yetki duruyor. Şayet sizin demokratikleşmeyle ilgili bir probleminiz olsaydı, öncelikle bunu düzeltmeniz lazımdı, o düzeltilmedi. Toplantı ve gösteri yürüyüşüne getirilen kısıtlama aynı zamanda, sayın milletvekilleri, düşünce ve ifade özgürlüğüne getirilen bir kısıtlamadır. Bu açıdan da Anayasa'mız ihlal ediliyor. Siz, Anayasa'nın bu hükümlerine aykırı herhangi bir değişiklik yapmadan "Biz demokratikleşiyoruz." diye bu değişikliği getirirseniz kimse size inanmaz, kimse size güvenmez.
Bakın, tüm demokratik ülkelerde gösterilerin çoğu parlamento binalarının hemen yakınında yapılır. Niye yakınında yapılır? Çünkü parlamentoda bulunan parlamenterlere o toplantı ve gösteri yürüyüşünü düzenleyenler seslerini duyurmak isterler ama bizim mevcut kanunda Türkiye Büyük Millet Meclisine 1 kilometreden daha yakın mesafede siz toplantı yapamazsınız. Bununla ilgili bir düzenleme yok. Demokratikleşme gibi bir kaygınız olsaydı, siz bunu öncelikle düzenlerdiniz. Bakın, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerde, düşünceler özgürce ifade edilsin diye parklar tahsis ediliyor, en geniş parklar toplantılar için tahsis ediliyor, oysa siz, Türkiye'de, ağaç kesilen parka dahi protestocuların girmesine izin vermiyorsunuz. Demokratikleşme diye bir kaygınız olsaydı, siz bunu öncelikle değiştirirdiniz. O nedenle, bu yasanın demokratikleşmeyle, şununla bununla ilgisi yok. Bu yasanın getiriliş amacı, daha doğrusu 2911 sayılı Yasa'nın değiştiriliş amacı -demin de ifade ettiğim gibi- Gezi protestolarıdır. Gezi protestoları maalesef Hükûmetin kimyasını bozmuştur ve Gezi protestolarının bir daha tekrar etmemesi için, benzeri gösterilerin bir daha olmaması için Hükûmet kendine göre bazı tedbirler alıyor ama bunun demokratikleşmeyle ilgisinin olmadığını öncelikle herkesin kabul etmesi lazım.
Bir de yasada eksikler var. Efendim, toplantının bitiş saati belli de başlangıç zamanı ne zaman? Eski yasada diyor ki: "Güneş doğmadan başlanamaz." Şimdi, siz ne zaman başlatacaksınız? Saat üçte bir grup toplantı düzenlemek istese, siz neye dayanarak "Yok." diyeceksiniz? Çünkü toplantının ne zaman başlayacağıyla ilgili bir hususu burada düzenlememişsiniz, eski yasada var ama yeni yasada bunu düzenlemiyorsunuz. Niye? Çünkü bu yasayı düzenleyenlerin belki bu yasayla herhangi bir tanışıklıkları olmamış, bu yasayı düzenleyenlerin demokratikleşmeyle herhangi bir tanışıklıkları olmamış. Ne olmuş? Tek sebep var, o da Gezi benzeri protestoların önlenmesi, vatandaşların bir araya gelmesinin önlenmesi ve Hükûmet icraatlarının protestolarla önlenmemesi, bu kadar. Başka bir amacı yok bu yasanın.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)