GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİN GELİŞTİRİLMESİ AMACIYLA ÇEŞİTLİ KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:71
Tarih:01.03.2014

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Toplantı gösteri yürüyüşleri, demokratik toplumun konuşmasıdır. Susan toplumlara karşı konuşan toplumlarda toplantı, gösteri yürüyüşleri sadece miting değildir, seçim meydanlarında yapılan mitinglerden oluşmuyor; zaman zaman basın açıklamaları oluyor, basın açıklamaları dışında bazı bildirilerin dağıtılmasından tanıtımlara kadar, ev ziyaretlerine kadar farklı modları vardır. Her olayı toplantı, gösteri iznine tabi tutan anlayış totaliter rejimlerde sıkıntı yaratıyor. Bakın, 10 bine yakın siyasetçi Türkiye'de tutuklu ve bu siyasetçilerin içinde bizim belediye baş-kanlarımız var, milletvekillerimiz var ve parti yöneticilerimiz var. Bunların hepsinde 2911 sayılı Yasa'ya muhalefet var. Neden var? İzinsiz gösteri sayıyor, oradan bir ihlal alıyor; izinsiz gösteride polis "Dağılın." diyor, oradan 2 kişi taş atıyor, ah, polise mukavemet oluyor, mukavemeti bir de ikinci suç ekliyor; gazı sıkıyor polis, bu sefer birisi taş atınca devlet malına zarar vermekten alıyor. Yani, bir anda ceza müeyyidesi yirmi, yirmi beş seneye kadar çıkıyor. O bir yana, Türkiye'yi götürenler de yirmi, yirmi beş sene ne ki bir iki senelik TCK 220'den yargılanıyorlar. Zaten, son torba değişikliğiyle artık onun da araması, tedbiri kaldırıldı. Bundan sonra siyaset yapmaya, başka şeylerle uğraşmaya gerek yok, TCK 220 kapsamında kurarsınız bir teşkilat birkaç ortak, götürürsünüz, yürütürsünüz, kimse size bir şey demez, yakalasa da cezası yok. Ne olacak, iki seneye kadar ceza, zaten alt sınırdan vurunca erteleniyor. Demek ki bu ülkede "Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır." sözü hikâyedir, Anayasa'da da yer alsa hikâyedir.

Eğer bir yönetim böyle bakmıyorsa, Terörle Mücadele Kanunu'na göre bir siyasi partinin parti meclisinde, merkez yürütme kurulunda aldığı kararları ve o kararlar çerçevesindeki etkinliklerini izinsiz gösteri olarak değerlendiriyorsa ve terör suçu sayıp Terörle Mücadele Kanunu'na göre yargılıyorsa o ülkede demokrasinin zerresi yoktur. Çünkü, siyasi partilerin faaliyetleri Anayasa Mahkemesinin denetimindedir. Anayasa Mahkemesinin denetiminden alıp Terörle Mücadele Kanunu ve özel yetkili mahkemeler kapsamına almak, AK PARTİ hükûmetlerinin çok kötü bir uygulaması olmuştur.

Şimdi, çözümden bahsediliyor, sorumluluktan bahsediliyor. Bu insanlar ne olacak peki, beş seneyi aşkın süredir tutuklu? İçeridekini çıkarmayacaksan, dağdaki inmeyecekse, demokratik kanalları açmayacaksanız fikirler nasıl yarışacak söyler misiniz bize? Biraz dile getirdiğimiz zaman, biraz konuştuğumuz zaman bakıyorum sigortalarınız atıyor hemen. Yani sizin sigortalarınızın da bekçisi biz değiliz, her şeyi de bizden beklemeyiniz yani biraz da samimiyet sizde olacak, biraz da siz süreçte sorumluluğunuzu yerine getireceksiniz. Ha getirmezseniz sonuçta herkes kaybeder, aynı gemidesiniz değil mi? Öyle düşüneceksiniz. Eğer bu sorumluluğu taşıyarak değerlendiremiyorsanız bunun sonucu herkes için ağır olur. Bizim söylemek istediğimiz bu. Bunu söylediğimiz zaman da sorun oluyor. Bize karşı olanlar, keşke MHP kadar açık, dürüst ve dik karşı olsalar da anlasak. Bir bakıyoruz ki karşı olmadığını söyleyenler çok daha beter konumlarda saldırıya geçiyor. Bu da kabul edebileceğimiz bir şey değil. Biraz bazı şeyler güven temelinde gider, samimiyet temelinde gider. Burada birileri şaşırırsa, şaşıranlar kaybeder, bunu açık söylüyoruz ve tabii ki sizin eksikliklerinizi ifade edeceğiz. Size demokrasi paketi verdik 25 maddeden oluşan; yetmedi, barış sürecini güvence altına alacak paketi verdik Meclise. Her şeyi atıyorsunuz bir kenara, her şeyi siz biliyorsunuz! Siz bilmiyorsunuz, her şey sizinle yürümeyecek. Her şeyin iki tarafı vardır arkadaşlar. Ya soğukkanlı düşünüp bunu soğukkanlı bir şekilde çözeceğiz ya da sonuçları iyi olmayacak, bu kadar açık.