GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AFYONKARAHİSAR MİLLETVEKİLİ AHMET TOPTAŞ'IN, (2/314) ESAS NUMARALI T.C. EMEKLİ SANDIĞI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ'NİN DOĞRUDAN GÜNDEME ALINMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:73
Tarih:08.04.2014

ORHAN DÜZGÜN (Tokat) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın milletvekilleri, konuşmama başlamadan önce, bugün Sayın Genel Başkanımıza yapılan saldırıyı şiddetle kınıyorum. Umut ederim ki Parlamento çatısı altında ilk defa meydana gelen bir Genel Başkana saldırının failleri bir an evvel yakalanır ve bu işin arkasında kimlerin olduğu da bir an evvel açığa çıkarılır.

Yine, konuyla ilgili konuşmama başlamadan önce, Tokat'ta yaşanan don olayı nedeniyle Tarım Bakanlığının Tokat'ı afet bölgesi ilan etmesini istiyoruz çünkü Tokat'ta şu anda meyve adına hiçbir şey kalmadı, çiftçi şimdiden batmış durumda.

Evet, değerli arkadaşlarım, Sayın Toptaş'ın kanun teklifinde, ülkemizde güvenlik görevi yapmakta olan kişilerin sosyal hakları, özlük haklarıyla ilgili birtakım düzenlemeler önerilmiş durumda. Bu ülkenin güvenliğinden sorumlu kişilerin gerçekten çok ciddi sıkıntıları var. Örneğin, eğer siz bir erbaşsanız, üniversite bitirseniz dahi intibak yaptıramıyorsunuz. Yani bu, bir kere, bizim Anayasa'mızın eşitlik ilkesine aykırı bir durum. Neden başka bir memur üniversite okuduğunda, eğitim düzeyini yükselttiğinde bu maaşına, derecesine, kademesine etki ediyor da erbaşınkine etmiyor? Onlar bu ülkenin insanları, bu ülkenin vatandaşları değiller mi?

Yine, aynı meslek sınıfı astsubaylar göreve başladıklarında 9'a 1 dereceden başlıyorlar. Hâlbuki diğer bütün devlet memurları 9'a 2'den başlıyorlar. Dolayısıyla da bu kişilerin emekli maaşları son derece düşük kalıyor ve bu insanlar tekrar ek işler yapmak zorunda kalıyorlar.

Yine, değerli arkadaşlarım -Millî Savunma Komisyonunda da çokça konuşuldu- bir askerî disiplin yönetmeliği var. Birtakım düzenlemeler yapıldı, iyileştirmeler yapıldı ama bana sorarsanız son derece eksik, son derece yetersiz yapıldı. Şöyle bir örnek vereyim size: Önceden bir hücre hapsi vardı, asker disiplin cezası aldığında bir odada tutuluyordu. Yeni düzenlemeyle bu, bir odada değil de bulunduğu mekânda tutulmaya başlandı yani duvarlar genişletilmiş oldu, aslında hiçbir düzeltme yok. Kaldı ki bu insanların emir komuta zinciri içerisinde hareket ettiğini hepimiz biliyoruz ve bu uygulamaların mobbing açısından son derece uygun bir durum olduğunu da biliyoruz. Bu anlamda, umut ederim ki bu yasa teklifine vereceğiniz destekle bu çalışan insanların çalışma şartlarını biraz daha düzgün bir hâle getirirsiniz.

Değerli milletvekilleri, yine, bu ülkede bir polis teşkilatı var, yaklaşık 250 bin polis görev yapıyor. Polis bir sendika kurmak istedi, sendikayı kurmak isteyenlerin başına gelmeyen kalmadı; hemen görevden el çektirildiler, bir kısmı tutuklandı. Şimdi, demokrasiden bahsediyoruz, hukuktan bahsediyoruz. İleri demokrasisi olan, gerçekten demokrasisi olgunlaşmış olan bütün ülkelerde polis sendika kurabiliyor ama Türkiye Cumhuriyeti'ne gelince polise diyorsunuz ki: "Sendika kuramazsın." Yani beline silah verecek kadar güvendiğiniz bir insana sendika kurma konusunda neden güvenmiyorsunuz, bunu anlayabilmiş değilim; bütün samimiyetimle söylüyorum.

Yine polisler -mutlaka sizlere de söylüyorlardır- bizi her gördükleri yerde, ek katsayılarının 3.600 olmasını istiyorlar ama her nedense, kendilerine Sayın Başbakan tarafından sözü verilen zam bir türlü yapılamıyor.

Aynı şekilde, hani geçmişte çok eleştiriyordunuz -ki bence doğru bir eleştiriydi- "Asker neden postal boyuyor?" diye soruyordunuz ama 4 bin tane polis sadece İstanbul'da makam şoförü olarak kullanılıyor, kendi mesleğini icra etmiyor. Peki, bu makam şoförü yapılan polisler sizce kendi mesleğine uygun mu çalışıyorlar? Umarım polisteki bu tür uygulamaları da düzeltirsiniz.

Aynı şekilde, hem polisler için hem askerler için komisyonlara dilekçeler verdik. Ortalama üç günde bir polis ya da asker Türkiye'de intihar ediyor değerli milletvekilleri ama biz bir türlü bu intiharların sebeplerinin araştırılmasıyla ilgili bir netice alamadık; kanun teklifi verdik, araştırma önergesi verdik, hepsi reddedildi. Millî Savunma Komisyonuna bizzat dilekçeyle müracaat ettim, "Araştıralım bunu, neden intihar ediyor bu insanlar?" dedik, kimse oralı olmadı.

Düşünün, İstanbul gibi bir metropolde sadece 2 tane psikolog polise yardım ediyor, sadece 2 tane. Sonra bu insanları biz belinde silahla sokağa salıyoruz, hem vatandaşın can güvenliğini tehlikeye atıyoruz hem de polisin can güvenliğini tehlikeye atıyoruz.

Yine, değerli arkadaşlarım, bu ülkede bir koruculuk sistemi var. Bunların ne olduğu belli değil. Memur mu, asker mi, polis mi, hangi hakları var hangi hakları yok, bunların geleceği ne olacak, bununla ilgili en ufak bir düzenleme yok.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ORHAN DÜZGÜN (Devamla) - Ümit ederim ki bunlarla ilgili düzenleme yapılır.

Teşekkür ediyorum.