GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AFYONKARAHİSAR MİLLETVEKİLİ AHMET TOPTAŞ'IN, (2/507) ESAS NUMARALI 12 EYLÜL ÖNCESİ KAPATILAN VEYA FAALİYETİ DURDURULAN DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİNİN HAKLARININ VE MAL VARLIKLARININ İADESİNE DAİR KANUN TEKLİFİ'NİN DOĞRUDAN GÜNDEME ALINMASINA İLİŞKİN (4/152)
Yasama Yılı:4
Birleşim:76
Tarih:15.04.2014

AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 12 Eylül 1980 darbesi sürecinde kapatılan dernek, meslek kuruluşları ve sendikaların haklarının ve mal varlıklarının iade edilmesini hedefleyen 24/04/2012 ve (2/507) esas numaralı Kanun Teklifi'm üzerine söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce Meclisi saygılarımla selamlarım.

Değerli arkadaşlar, Türkiye çok partili demokratik rejime geçtikten bu yana çok sıkıntılı süreçler yaşamıştır. Çok partili demokratik yaşamımızda darbe tehditleri ve darbeler, demokratik kurumlarımızın buluşup kökleşmesini önlemiş, demokratik kuralları içselleştirmemize fırsat vermemiş, bu nedenle demokrasimiz korunaksız kalmış, uzlaşma kültürümüzün de gelişmemiş olması yüzünden her dönemde darbecilere darbe yapma fırsatı altın tepsi içinde sunulmuştur.

Darbe yapanlar, demokratik kurumları yeniden düzenleyeceklerini, hukuka uygun davranacaklarını, ülkemizde bozulmuş olan iç barışı en kısa sürede tesis edeceklerini ve Türkiye'nin ihtiyaçlarına uygun bütün düzenlemeleri yaptıktan sonra tekrar iktidarı sivillere devredeceklerini söyleyerek bütün demokratik kurumları felç etmişler, temel hak ve özgürlükleri ortadan kaldırmışlar, kendi ağızlarından çıkanın kanun olduğunu ilan edip bütün toplumu bir toplama kampının esirleri hâline getirmişlerdir.

Darbe süreçlerinde ülkenin bağımsızlığını, demokrasinin evrensel değerlere evrilmesini, temel hak ve özgürlüklerin geliştirilip güvence altına alınmasını isteyen kişi ve sivil toplum örgütleri, düşman ilan edilmiş, kendilerine her türlü baskı, cebir ve şiddet uygulanmıştır.

"Asmayalım da besleyelim mi?" anlayışı her dönemde darbecilerin düsturu olmuş, binlerce insan insanlık dışı uygulamalarla, işkencelerle faili meçhullere maruz kalmış, asılmış ya da cezaevlerinde çürütülmüştür; yüz binlerce genç okulundan, yüz binlerce çalışan işinden olmuş, binlerce aile dağılmış, yok olmuştur.

İç barışı yeniden tesis etme propagandasıyla darbe yapanlar, faşizmin en vahşi yöntemleriyle tüm ülkeyi cehenneme çevirmişlerdir. Faşist cuntanın beslengileri olan iş ve sermaye çevreleri bu dönemlerde hep gelişip serpilmişler; emekçiler, aydınlar, demokrasi güçleri, devrimciler, demokratlar ve onların örgütleri olan sivil toplum kuruluşları en acımasız uygulamalarla yerle bir edilmişlerdir.

Bu cümleden olarak en son 12 Eylül 1980 darbesiyle siyasi partiler, meslek kuruluşları, dernekler, sendikalar kapatılmış, mensupları idam sehpalarına gönderilmiş ya da cezaevlerinde en acımasız uygulamalara maruz bırakılmış, bunların üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına ve mallarına el konulmuştur.

Darbeden sonra yeniden sivil yönetime dönülmüş, bu süreçte siyasi partilerin ve bazı sivil toplum örgütlerinin malları iade edilmiş fakat seçimle iktidara gelenler darbe dönemlerinde el konulan birçok sivil toplum kuruluşunun mallarının iadesi konusunda bir adım atmamışlardır. Örneğin, benim de mensubu olmaktan onur duyduğum TÖB-DER'in yani eğitim emekçilerinin örgütünün, sağlık çalışanlarının örgütü TÜSDER'in malları bugüne değin iade edilmemiştir. Bu insanların, kendi üyelerinin 5'er lira, 10'ar lira katarak demokratik eğitimi savunmak, eğitim seviyesini yükseltmeyi savunmak gibi kaygılarından başka bir kaygıları olmayan bu örgütlerin düşman ilan edilmesi ve bugüne kadar mallarının iade edilmemiş olmasının çifte standart olduğunu; Yargıtay Genel Kurulu kararına rağmen azınlık mallarının iade edilmiş olması karşısında, 28 Şubatta el konulan Millî Gençlik Vakfının mallarının iade edilmiş olması karşısında bunların mallarının iade edilmemiş olmasını bir çifte standart olarak kabul ediyor ve kınıyorum.

Darbe Komisyonu raporunda bütün parti temsilcilerinin oy birliğiyle kabul ettiği darbe dönemlerinde el konulan malların sivil toplum kuruluşlarına iadesi yolundaki öneri bütün partilerin ortak önerisidir, Darbe Komisyonu raporunda da Meclise sunulmuştur. Bu önerinin dikkate alınarak yüce heyetinizin teklifimize destek vermesini bekliyor, saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)